Demokrat Eğitimciler Sendikası'nın Düşünce kruruluşu olan, Demokrasi ve Eğitim Stratejik Araştırmalar Merkezi (DESAM) tarafından “Türk Eğitim Sistemi Anarşisi ve Kaybolan Yıllar” temalı Yuvarlak Masa Toplantısı DESAM Balgat ofisinde gerçekleştirildi.
DESAM tarafından yönetilen oturumda başkentin değerli düşünce ve Arge kuruluşlarından eğitimci uzman ve akademisyenler ile eğitim bileşenleri temsilcileri işbirliğinde 6 saate yakın süren toplantının sonuç bölümü soru ve cevaplarla tamamlandı.
Toplantı nihayetinde DESAM Genel Sekreteri Dr. Hasan Türkel tarafından yapılan sonuç ve değerlendirme konuşmasının özet bölümü bilgilerinize saygıyla arz olunur;
Türk Eğitim Sistemi Küresel ve Bölgesel Gelişimin Gerisine Kayıyor!
Türkiye’nin muasır medeniyet hedeflerinden birisi olarak addettiğimiz 2023 hedefine ulaşması için ağır - hastalıklı ideolojilere sahip mevcut siyasi partilerini, hamaset ve takiyye ustası köhnemiş mevcut politikacılarını çöpe atarak yoluna devam etmelidir. Türkiye küresel sorunlarda sözü dinlenen hatırı sayılır bölgesel bir güç olabilmesi için yeni siyasetçilerine, yeni iş adamlarına, yeni akademisyenlerine, yeni sanatçılarına ve yeni yetişen nesillerine dış dünyaya açılmaları konusunda vizyon, birikim ve öz güven veren devlet aklına ihtiyaç vardır.
MİLLİ EĞİTİMİN DURUMU İÇLER ACISIDIR
Türkiye'de genel olarak eğitimin halinin içler acısı olduğu ve ehliyetsiz kişilerce reform adına yapılanlar ülkeyi daha da geriye götürdüğü gibi eğitime liyakatsiz ve faşizanca yaklaşılmaya devam edildiğini kabul etmek gerekiyor. Eğitimle alakalı alınan kararlarda eğitimin öznesi olan öğrencilere ve eğitim bileşenlerine hiç kimse fikrini dahi sormuyor. Öğretmenlere, velilere dahası bu işten anlayanlara sırf kendilerinden değil diye danışan yok.
Eğitim sistemimiz öğrencilere özgürlük alanı tanımıyor. Hergeçen gün demokratik olmaktan uzaklaşan eğitim sistemimiz öğrencilere düşünme imkân ve fırsatı vermiyor. Eğitim sistemimiz öğrencilerin imgelem merkezini adeta köreltiyor. Korkuya, cezaya dayalı, yaşam neşesinden yoksun, sevgisiz bir eğitim sistemimiz var. Türk eğitim sisteminin katili bir sürü beceriksiz ve kifayetsiz muhteris hala eğitime yön ve hiza vermeye çalışıyor.
KASITLI OLARAK CAHİL BIRAKILMIŞ BİR TOPLUMUZ
Çarpık eğitim sistemimiz nedeniyle ne Osmanlı'yı ne de Cumhuriyet'i öğrenebildik! Yalan rüzgârlarıyla ömür tükettik! Dünya üzerinde kökleri ve genetiği ile oynanmış en güzel örnek bizim eğitim sistemimizdir! 16 devlet kurmuş millet bu eğitim sistemi yüzünden oyuncak oldu! Emperyal odaklar ve işbirlikçi hükümetler eliyle kasıtlı olarak cahil bırakılmış bir milletiz! Özellikle son iktidarlar döneminde yabancılaşma, başkalaşma tavan yaptı! Topluma bütün kanallardan pompalanmaya devam edilen genetiğiyle oynanmış din eğitimi bizi emperyalist ülkelere kul, köle ve maraba yapmaya yarıyor ancak! Onların çıkarlarına hizmet eden bir din eğitimi! Denklem buydu! Asimetrik dezenformasyon
EĞİTİMDE YALAN RÜZGARLARI ESMEYE DEVAM EDİYOR
Bizler bu hormonlu eğitim sistemi yüzünden gerçekleri tam olarak öğrenme şansını yakalayamadık! Ne Osmanlı'nın nasıl yıkıldığını öğrenebildik, ne de Cumhuriyet'in hangi şartlarda kurulduğunu. Biz hep rüya gördük. Ne zaaflarımızla ne gerçeklerimizle yüz yüze gelebildik. Hiç kafa yormadık! Bu eğitim sistemi yüzünden ‘Neden?’ sorusundan hep uzaklaştırıldık. Sonuçları analiz etmeyi düşünemedik. Kolay olanı, basit ve sığ olanı yaptık, düşündük! Önümüze ‘tek doğru’ diye sunulan her bilgiyi alıp beyin hücrelerimizin zehirlenmesine izin verdik.
TÜRKİYE BÜYÜK BİR CEHALETİN HAKİM OLDUĞU BİR ÜLKE
Ne yazık ki Türkiye halen büyük bir cehaletin hâkim olduğu bir ülke. Bildiğimiz birçok doğru, aslında yanlış! Bu eğitim sistemi bizi yalan rüzgârlarıyla büyüttü ve uyuttu. Kimin dost kimin düşman olduğunu öğretmediler, bilemedik ve anlayamadık! Bırakalım sıradan bir vatandaşı, en nitelikli eğitim almış insanlarımızın bile hakikatleri bilmesi, doğruyu yanlışı ayırt etmesi hiç kolay değil
TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ GERÇEKLERİN ÜSTÜNÜ ÖRTMEK İÇİN VAR
Başta eğitim sistemimiz olmak üzere, siyasetçiler, gazete, televizyon, dergi ve filmler gerçeğin üstünü kapatmak için varlar! Eğitim sistemide dâhil bu ülkenin karabulutları onlar! Omurgalı ve istikrarlı bir milli eğitim politikamız yok. Hükümetlere dahası bakanlara bile bağlı olarak değişen bir eğitim sistemimiz var. Eğitim yazboz tahtası oldu. Özellikle Ak Parti hükümeti döneminde eğitim sistemi her sene değişti ve tam bir kangrene dönüştü
DEMOKRAT GENÇLİK YETİŞTİRMELİYİZ
Türkiye’nin eğitim sistemiyle amaçladığı; her şeye ideolojik bakan, her olumsuzluğa makûs kader diyen, reaktif, pasif, düşünmeyen ve fikrini söylemekten korkan bir nesil yetiştirmekse çok başarılıyız. Haksızlık karşısında susmayan, bilinçli, ahlaklı, çalışkan, demokrat öğrenciler yetiştirmekse amacımız çok başarısızız.
OKULLAR, EĞİTİM SİSTEMİ ANARŞİSİNİN HAPİSHANELERİ!
Çocuklarımız sabahın köründe somurta somurta okullarına gidiyor. Öğrencileri okul dediğimiz, ama sistem anarşisinin yaşam hapishanesine çevirdiği kafeslere hapsediyoruz. Gün boyunca gerçeklerden, yaşam neşesinden ve çevreden izole ederek okullara, sınıflara tıkıyor ve beynine narkozlu bilgileri şırınga ediyoruz. Çözülmeyen ve yıllanmış sorunlar nedeniyle öğretmenlerimiz mutsuz. Velilerimiz eğitimin mali ve psikolojik yükünü taşımaktan bıkmış. Ezberci ve sınavcı eğitim sisteminden herkes yorgun düşmüş.
EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ VE KALİTE STANDARDI YOK!
Eğitimin niteliğini yükseltmek, fırsat eşitliğini tesis etmek, eğitimde iller, bölgeler ve okullar arası kalite standardı oluşturmak konusunda zayıfız. Sağlıklı ve mutlu bireylerin yetiştirilmesi ancak çağdaş, demokratik eğitim ve öğretim programlarının hayata geçirilmesi ile olanaklıdır. Ülke olarak en büyük gayrimenkulümüz sahip olduğumuz gençliğimizdir. Fakat eğitim sistemi yaşadığımız bilgi, teknolojik ve iletişim çağının gereklerine uygun değil ve dünyadaki hızlı değişimlere ayak uydurabilecek bir eğitim ordumuz yok. Günlük hayatta yararı olmayan kalıp bilgilerin çocuklarımızın beyinlerine, ezbercilikle ve sınav korkusuyla yerleştirildiği, eski dönemlerden evirilme bir eğitim sistemimiz var.
EĞİTİMİMİZ HURAFE VE DOGMALARLA DOLU!
Koşulsuz kabul ettirilmeye çalışılan dogmalarla dolu bir eğitim felsefemiz var. Akılcılık, bilimsellik, verimlilik, öz eleştiri, öz denetim gibi esaslarla sorumlu bireyler yetiştiremiyoruz. Hurafe ve dogmalarla günü kurtarıyoruz. Çocuklarımızın yaşamdan tat almalarına katkı sunan, üreten ve yaşama doğrudan katılan bir gençlik yetiştiren eğitim sistemini bir türlü inşa edemedik. Çocuklarımızın davranışlarını olumlu yönlendiren, çocuklarımıza değerlerimize uygun kişilik, tarihsel bilinç ve bilgi kazandıran, çocuklarımızın kendisini ve dünyayı tanımasını sağlayan bir eğitim sistemi kurmalıyız.
EĞİTİM BİLİMSEL, DEMOKRATİK VE TAMAMEN PARASIZ OLMALIDIR!
Eğitimde eşitsizlikçi uygulamalara, ayrımcılık ve çifte standarda, kayırmacılığa asla ve kata izin verilmemelidir. Bu nedenle eğitim alanındaki başarısızlığımızı diğer alanlardaki başarılarla telafi etmeye çalışmak gibi büyük bir hataya düşmemeliyiz. Aksine eğitim alanındaki başarımız, diğer tüm alanlardaki başarısızlığı telafi edecek niteliktedir. Türk eğitim sistemi ivedilikle bilimsel, demokratik, özgürlükçü, sivil ve tamamen parasız hale getirilmelidir.
FATİH – EĞİTİME YÜZDE 100 DESTEK, ÜCRETSİZ DERS KİTABI vb. yüzlerce proje üzerinden kesesini doldurmaktan ve fitne-fesat tohumları ekmekten başka birşeyden anlamayan bir sürü sefil milli eğitimi işgal eldiyor. Sayın Başbakana ve Sayın Milli Eğitim Bakanına hatırlatıyoruz; bu hain güruh derhal eğitimden el çektirilmeli ve eğitim sistemi ehil uzmanların selahiyetine bırakılmalıdır.
Bu Haber 1017166 Defa Okunmuştur