GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
15 Temmuz akşamı çok büyük bir belanın atlatılması ile şükür Kurban bayramını milletçe birlikte yaşıyoruz..
Allah, evladını kaybeden Şehitlerimizin ailelerine derin sabırlar versin.. Sabır diliyoruz da, dilemesi kolay, Onların acısını tarif etmek veya yazmak mümkün değil..
Maalesef hiçbir ülke ile savaşımız olmadan kendi sınırlarımız içerisinde her gün şehitler veriyoruz..
Karşımızda; nankör, bölücü yerli hainler var..
Zamanında hadleri bildirilmedi, şimdi faturası devlete ve millete çok acıya mal oluyor..
“Bayram, hayrlara vesile olur” deniliyor ya gerçekten bu Kurban bayramı hayrlara vesile oldu..
Siyasi iktidar ve ülkeyi yöneten zatlar, birazda olsa titreyip kendilerine döndüler, hatalarını ikrar ettiler, özür dilediler ve bölücü hinler ile egemenliğin sahibi milletin istediği gibi mücadele etmeye başladılar..
Yani, kuduz köpeklerin hadleri bildiriyorlar…
Gelelim Devlet babanın bu bayramda ki ayıplarına..
Devleti yönetenler 5 bine yakın Hakim ve Savcıyı ‘Terörist’ diye görevinden ihraç etti ve tutukladı.
Yani bu Savcı ve Hakim kılıklı şerefsizler, Türkiye Cumhuriyetine, Adalete değil de Fetoş’a ve O’nun gözü dönmüş hain örgütü FETÖ’ye hizmet etmişler ve buna göre kararlar yazıp, çizmişler..
Verilen bu kararlar her çeşit suç içeriği olan konularda verilmiş..
Yani; yüce devletimizin tarifine göre; adam vuran, hırsızlık yapan, kavga eden, bölücülük yapan, siyasi suç işleyen ve ufak-tefek te olsa suç işleyenler hakkında Savcı ve Hakim sandığımız; ‘Terörist ve hain’ kişiler karar vermişler, devletten maaşlar almışlar..
İşte bu kararlarda adalet aramak mümkün değildir..
Bu kararlar; kin ve nefretle, öfke ile verilmiş kararlardır…
15 Temmuz akşamı bu kahpelerin devleti ele geçirme ve iç savaş çıkarma hevesleri; bu milletin evlatları ile bu terörist savcı ve hakim kılıklı teröristlerin hışmına ve adaletsizliğine uğrayanların aileleri tarafından kursaklarında bırakılmıştır..
Yani toplum barışı tepe-taklak olmuş olan bu ülkenin evlatları hırsı ve muhalifliği bir kenara bırakmış, devletin ve milletin bekası için bölücü hainlere karşı tek yürek, tek yumruk olmuşlardır..
Demokrasi nöbetlerinde sabaha kadar kenetlenmişlerdir..
Bu aralarda haksızlığa uğrayan kader mahkumları değil de Devleti yöneten siyasi iktidarın önemli isimleri Cezaevlerinde yatanlar adına yüksek sesle ‘AF çıkacak’ diye kamuoyuna seslenmişlerdir..
Cezaevi’nde yatanlar ve onların aileleri bilir.. Her gün bir ‘AF çıkacak’ ümidi içlerinde yeşertirler..
Şimdi devleti yöneten siyasi iktidarın sözcüsü, milletvekili ve Büyükşehir Belediye Başkanı da ‘AF’fı resmen kamuoyuna deklere eder ise bu sözden geri dönmek olmaz ve olmamalıdır.. Çeşitli tehlikelere kapı aralanır…
Geri dönerseniz; milyonlarca beklenti içinde olan iyi niyetli insanlarımızı ağır bunalımlara ve streslere itersiniz..
Sayın Adalet Bakanı bu ifadelerden bir hafta sonra çıkmış, bir de kızarak “Af falan yok kardeşim, bizim böyle bir niyetimiz de yok” gibilerinden topluma caka attı..
Eeee Sayın Bakan siz bu işin Bakanısınız.. Şimdi; bu mübarek bayramda elinizi vicdanınıza koyarak kendinizce karar verin..
İktidarınızın mensupları tarafından AF beklentisi içine sokulan kader mahkumları mı hatalı yoksa Affı dillendiren yol arkadaşlarınız mı?
Vatandaşın devleti yöneten zatların sözüne itibar gösterip, beklenti içine girmesi hata mı?
Hatalı elbette ki iktidarınız ve yol arkadaşlarınızdır..
Bir de Anaysa Paketi hazırlayan parti temsilcileri de “Ağırlıklı olarak yargı paketi hazırlıyoruz, Bayrama millete Müjdelerimiz var” demeleri de toplumu apayrı bir AF beklentisi içine soktu..
Bu beklentiler içine giren kader mahkumları ve aileleri sosyal medyada her gün on binlerce mesajı ülkeyi yönetenlere gönderip, kısmen de olsa Af istedi..
İşte Bayram geldi… Ne ülkeyi yönetenlerden, ne de Anayasa paketini hazırlayan siyasi parti temsilcilerinden kimselere bir Bayram hediyesi verilmedi..
Cezaevlerinde hükümlü ve tutuklular ile beklenti içine soktuğunuz o ailelere de; ikinci bir cezayı sizler verdiniz bilesiniz..
Haa sizlerin tuzu kuru bu hassasiyeti tabi ki bilemez ve hissedemezsiniz…
FETÖ’cü şerefsizlere cezaevlerinde yer açmak için çıkardığınız 1 yıl fazlalık denetimli serbestlik düzenlemesi ile işin vahametini çözdüğünü mü zannediyorsunuz?
Elbette ki cezaevlerinde yatanları kimse camiden alıp götürmedi, mutlaka ki suçları vardır veya istemeden de olsa suç işlemişlerdir..
Elbette ki kamu vicdanını ve toplum huzurunu bozacak nitelikte ki suç çeşitleri af kapsamına alınmaz..
Ama resmen dillendirdiğiniz 5 yıllık kısmi Affı toplum barışı ve huzuru adına çıkarmanız artık kaçınılmaz olmuştur…
Bakın bu beklenti içine soktuğunuz kesimi sakın hiçe saymayın…
Zaten FETÖ’cü hainlerin tutuklanması ile cezaevleri yeniden tıka-basa dolmuştur, Mahkemelerde dosya sayıları dağ gibi yükselmiştir…
Bu kargaşada Hukuk Devletinin sağlıklı adalet dağıtması mümkün değildir..
Sayın Cumhurbaşkanı; Allah bir daha düşürmesin, siz cezaevinde yattınız… Siz bu beklenti hassasiyetini en iyi şekilde anlarsınız.. Bu yüzden vatandaş bu konuya sizin el atmanızı ve çözüm getirmenizi bekliyor..
HANİ EMEKLİLERE PROMOSYON VE KURBAN PARASI*
Ülkemizde 11 milyondan fazla emekli vatandaşımız var..
Yıllardır emekliler çocuklar gibi kandırılıp, beklenti içine sokuldu..
2007 yılından beri emeklilerin maaşlarına da, çalışanların maaşlarına verilen promosyon ücreti gibi ekleneceği sözleri verilip duruldu..
Hele bir de Sendika kurma hakkı tanındığı övünerek her toplantıda dile getirildi..
Emekliler Sendika kuruluşu için evraklarını hazırlayıp, valiliklere götürüp verdiler ..
Valilikler de onlara demedi ki; “Sayın emeklim size sözle sendika kurma hakkı verildi ama yasa ile resmen gerçekleştirilmedi, bu isteminizi ret ediyorum”
Valilikler evrakları aldılar, emekliler de binalar tutup Sendika tabelası astılar..
Astılar asmasına da halen resmi olarak Sendika değil de dernek gözüküyorlar..
Üyelerinin aidatlarını maaşlarından resmen kesemiyorlar..
Özellikle 1 Kasım seçimlerinden itibaren Emeklilere resmi sendika kurma, Kurban parası verilmesi ve maaşlarına promosyon haklarının eklenmesi sözü bütün siyasiler tarafından verildi..
Seçim bitti, herkes sözünü unuttu… Bir daha ki seçime…
Şimdiki içişleri bakanı Sayın Süleyman Soylu 2 yıldır bankalar ile promosyon pazarlığı yaptı, pazarlığı bitiremeden, promosyon sözünü yerine getiremeden başka bir bakanlığa gitti..
Ne bitmez büyük bir pazarlıkmış*
Hani bayramda emeklilerin maaşlarına dillendirdiğiniz kademeli promosyon ücretleri yatacaktı?
Nerede?
Hani emeklilere sözünü yeminle verdiğiniz Kurban parası?
Hadi iktidar unutuyor, muhalefet sizlerde bu sözü verdiniz, uyuyor musunuz?
Tuzu kuru iktidar ve muhalefetin aklına emekli mi gelecek..
Hadi vicdanınızı çalıştırın beyler, bayanlar…
Bu Haber 2934647 Defa Okunmuştur