Tüketici Hakları Derneği raporuna göre, Türkiye’de 16 milyonu aşkın yeterli beslenemeyen, yaklaşık 48 milyon da yoksulluk sınırında yaşayan insan var.
Tüm dünya dün 16 Ekim Dünya Gıda Günü'nü kutlarken, Türkiye bu güne beslenme imkanı bulamayan 16 milyonu aşkın nüfus gerçeğiyle girdi.
Tüketici Hakları Derneği (THD) vahim tabloyu gündeme getirirken, Türkiye'de 48 milyon insanın da yoksulluk sınırında, yeterli gıdayı alamadan yaşamaya çalıştığını bildirdi.
THD Dünya Gıda Günü dolayısıyla hazırladığı raporda, tüm dünyada çeşitli etkinliklerle kutlanan bu özel günün Türkiye'de açlık ve yoksulluklarla gündeme geldiğini belirtti.
Türkiye'deki tüketicilerin büyük bir çoğunluğunun böyle bir günde yeterli gıdaya erişemediğine işaret edilen raporda, “Çünkü büyük bir kitle yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenebilecek gelir düzeyine sahip değil. Ne yazık ki Türkiye'de tüketicilerin yüzde 20'si, yani 16 milyondan fazla insan açlık sınırının altında yaşamaktadır. Nüfusun yüzde 60'dan fazlası, yani 48 milyon insan da yoksulluk içindedir” denildi.
BİN 893 LİRAYA İHTİYAÇ VAR
THD raporunda, Eylül 2018 itibarıyla 4 kişilik ailenin yeterli ve dengeli beslenebilmesi için aylık gıda giderinin bin 893 TL olması gerektiğine işaret edilirken,
“Ailenin diğer tüm ihtiyaçlarına ilişkin giderleri dikkate alınırsa, haneye girmesi gereken para 6 bin 167 TL. Eğer, 4 kişilik hanenin geliri gıda için gerekli olan bin 893 TL'nin altında ise bu aile açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor demektir. Çünkü aile gıda için gerekli olan parayı diğer zorunlu giderlerine harcadığından yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi olanaklı değildir” tespiti yapıldı.
Türkiye'de eşi çalışmayan 2 çocuklu bir asgari ücretlinin eline ayda bin 679 liranın geçtiğine işaret edilen THD raporunda, buna karşılık, 4 kişilik bir ailenin yalnızca yeterli ve dengeli beslenebilmesi bin 893 liraya ihtiyaç duyduğuna dikkat çekildi.
Raporda, “Bu rakamlar gösteriyor ki, Türkiye'de çocukları olan asgari ücretli ailelerin 2 kişi çalışıyor olsalar bile, yeterli-dengeli ve sağlıklı beslenebilmeleri olanaklı değildir” denildi. Raporda, şu tespit ve önerilere yer verildi:
İTHAL DEĞİL, YERLİ GIDA
“Türkiye gibi, 4 mevsimi yaşayan, 3 tarafı denizlerle çevrili, zengin bir biyoçeşitliliğe sahip ve önemli büyüklükte tarım toprağı olan bir ülkenin tarımsal ürün, işlenmiş gıda, canlı hayvan ve hayvansal ürün ithalatına gereksinmesi yoktur. Bu tür ürünlerin ithalatı Türkiye'nin yerli gıdasını ve tarımını baltalamakta ve tüketicilerin gıdaya erişimini, yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmesini olumsuz yönde etkilemektedir.
Üstelik, ithal gıda ve ithal canlı hayvanın güvenilir olmadığına ilişkin bulgulara tanık olmaktayız. İthal değil, yerli gıda istiyoruz. Yanlış ve dışa bağımlı gıda ve tarım politikaları ivedilikle terk edilmelidir. Tüketicilerin gıdada satın alma gücü artırılmalı, gıdadan KDV kaldırılmalı, gıda ithalatı durdurulmalı, kırsal kalkınma seferberliği başlatılmalıdır.”
Bu Haber 568648 Defa Okunmuştur