DR. NİLGÜN GÜLENBAY yazdı
(CHP İktidar Harketi Genel Sekreteri)
TASARRUF ETMEK, BİZE, HAYAL ETTİĞİMİZ GİBİ BİR YAŞAMI KAZANDIRIR.
20 Ağustos 2018 de yayınlanan Ulusal bir gazetemizin arka sayfasında, küçük puntolarla basılmış 2 farklı haber bana aynı şeyleri düşündürdü.
Haberlerden bir tanesi 83 yaşındaki Uruguay eski Devlet Başkanı Jose Mujica ile ilgiliydi. Jose Mujica 2010-2015 yılları arasında Uruguay'da Devlet Başkanlığı yapmıştır. Bu dönemde, Mujica maaşının büyük kısmını yoksullara bağışlamış, başkanlık konutunda oturmak yerine kulübede yaşamayı tercih etmiştir.
Mujica'nın resmi davetlere götürdüğü çok sevdiği köpeği bile 3 bacaklıydı. Çizdiği kişilik portresi, mütevazı, gariban ve yoksul dostu bir siyasetçi ve Devlet Başkanıdır. Yaşamını anlatan " Saraysız Başkan" Türkiye'de de çok satanlar arasında yer almıştır.
Diğer haber ise Yeni Zelanda'nın Kadından Sorumlu Devlet Bakanı Julie Genter ile ilgiliydi. O da 42 haftalık gebeliği sırasında doğum yapmak için hastaneye bisikletine binerek gitmiştir. Kendisi ısrarcı bir bisiklet kullanma savunucusuymuş.
Sevgili dostlar bu satırları okurken hepinizin ithal lüks marka araçlarından, şatafatlı yaşamlarından, bir türlü vazgeçemeyen çoğu siyasetçilerimizi düşünerek acı, acı gülümsediğinizi görebiliyorum.
Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik darboğaz nedeniyle, hükümet kamu kurumlarında, tasarruf önlemleri alıyor.
Ancak; Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve TBMM, tasarruf tedbirlerinin dışında bırakılıyormuş. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Sarayının dilediği kadar harcama yapabildiğini kimsenin hesap soramadığını öğreniyoruz.
Geçtiğimiz günlerde, TBMM’nin bütün kırmızı halılarının sökülüp milyonlarca lira harcanıp yerine turkuaz rengi halıların döşendiğini öğreniyoruz.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve TBMM’nin tasarruf tedbirlerinin dışında bırakılmasının hükümet çevrelerinin "İtibardan tasarruf edilmez" düşüncesiymiş. Oysa, bir devletin ve onu yöneten hükümetin itibarı , yönettiği ülkeyi, bulunduğu mevcut ekonomik, toplumsal , eğitim, teknolojik ve bilimsel üretim seviyesinden, yukarılara taşıyabildiği seviyede artar.
Bugün Türkiye'de 1.800.000 civarı okul çağında çocuk okula gidemezken, 5.000.000 gencimiz devletin kayıtlarında, ne okulda ne de işyerinde görünmemektedir. İnsanlarımız açlık sınırının altında, işsiz yaşamaktan bunalıma girip, kendini üzerine benzin döküp yakmaya ve çocuğunun en asgari ihtiyaçlarını gideremeyip intihar etmeye başlamıştır.
Hemen hemen her gün en az bir kadın veya bir çocuk cinayete yada tecavüze kurban gitmektedir. Cumhuriyetimizin ilan edildiği 1923 yılında bir aylık öğretmen maaşı 20 Cumhuriyet Altını iken, şu anda 2.4 Cumhuriyet Altınıdır.
Bizim çocukluğumuzda gençliğimizde, okullarda tarım ve hayvancılıkta Dünyada kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri olduğumuzu öğrenip sevinirken, şimdi mercimekten nohuta, buğdaydan arpaya ve hatta şarbonlu sığırlara kadar her şeyi, ithal eden bir ülkenin vatandaşları olarak ,tüm bu mevcut durumu değerlendirip, Türkiye'nin itibarının nasıl yükseltileceğini sorgulama hakkımız var sanırım.
Bir anne ve ev ekonomisi idare eden bir kadın olarak , her zaman tasarruftan yanayım. Tasarruf yalnızca kriz dönemlerinde olmaz. Bence bir bireyde, ailede bir devlette her zaman tasarruf etmelidir.
Tasarruf etmek gereksiz her tür harcamadan her zaman kaçınmaktır. Gereksiz harcamalardan birey olarak , devlet olarak, kaçınırsak, gerekli üretimleri yapmak hayallerinizi gerçekleştirmek, kendinizi, ailenizi ve yaşadığınız ülkeyi, yüceltmek için daha çok kaynağımız olur. Ayrıca doğayı çok daha az kirletir ve tahrip ederiz. Böylece doğadaki bütün canlıların yaşam alanlarına daha çok sahip çıkmış oluruz, buda onların varlıklarını sürdürmelerine ,mutlu olmalarına önemli ölçüde katkı sunar.
Şimdi size, basit bir örnek vereyim, biz Ankara'da yaşıyoruz. Anka Park'ın yapım sürecini hepiniz yakından biliyorsunuz. AOÇ’nin arazisi üzerinde, yüzlerce ağaç kesilerek, kurulmuş olan kimi kaynaklara göre 1.6 kimi kaynaklara göre 2 milyar liraya mal olmuş Tema Parkıdır. Hali hazırda işletmeci bulunamadığı için çürümeye bırakılmış vaziyettedir. Hiç bir sermayedar, işletme maliyetleri çok yüksek olacağı için işletmesini almaya yanaşmıyor.
Sevgili dostlar, bu kadar büyük bir kaynak ile pek çok okul, fabrika ve dar gelirli vatandaşlarımızın da kaliteli yiyecek tüketimini sağlayacak tarım ve hayvancılık yatırımı yapılabilir. Herhalde en az 20- 30 adet ya da belki de yatırım türüne göre 50-60 adet yapılabilir. Bu da binlerce insana eğitim, iş ve aş demektir. Yine İstanbul da yapılan 3. havalimanı bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Milyarlarca dolar harcayarak, yeni bir havalimanı inşa etmek yerine, Atatürk Havalimanı genişletip , modernize etmek devlet bütçesinde , milyarlarca dolar tasarruf sağlayacaktı. Bunlar sadece birkaç örnektir.
Türkiye genelinde bu gereksiz yatırımlardan onlarca vardır. Tüm bu plansız gereksiz yatırımlarla, çocuklarımızın, gençlerimizin güzel geleceğinden, tüm canlıların yaşam alanlarından çalınmaktadır.
Ülkemizde siyaset ne yazık ki para ve güç devşirme mesleği haline gelmiştir. Vatandaşta çok uzun yıllardır böyle yönetildiği ve hep böyle siyasetçileri gördüğü için bu duruma bağışık hale gelmiş, “böyle gelmiş böyle gider “mantığıyla başka bir dünya ve yaşam ne kendisi ne de çocukları için hayal edememektedir.
Oysa kendisini halkından ayırmayan, halkının çıkarlarını her çıkardan üstün tutan, halkıyla paylaşan, toplumun çok üstünde değil ortalama standartlarda yaşayan siyasetçiler Türkiye'ye ekonomik, bilimsel, toplumsal, eğitim alanında çok yol aldıracaktır. Çünkü onlar bütün vatandaşlarımızın, iş dünyasının, gençlerimizin ve çocuklarımızın örnek aldığı kişilerdir.
Bizi yöneten siyasetçiler bu vasıflara sahip olursa toplum olarak birbirimize karşı daha güvenli, daha dayanışmacı, paylaşımcı ve geleceğe umutla, büyük hayallerle bakan bireyler olmamız kaçınılmazdır.
Buda artık daha fazla vakit kaybetmeden, Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesinde bulunan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşma ve geçme ülkümüzün gerçekleşmesidir.
Haydi daha fazla vakit kaybetmeyelim, Devlet olarak, daha fazla tasarruf yapalım ve gelecekteki zengin, aydınlık, mutlu günleri gençlerimize armağan edelim!...
Bu Haber 1176289 Defa Okunmuştur