GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Maalesef Türkiye’miz de çok uzun yıllardır özellikle siyasilerin “seks kasetlerinin” ortaya çıkarılması konuşuluyor..
Kimileri “montaj, kumpas, şantaj” dedi, kimleri görüntüleri kabul etmek zorunda kaldı..
Evet.. Değerli okuyucular.. Dikkat edin .. Seks daha doğrusu zina kasetleri ortaya çıkan siyasilerin yüzde 99’u evli olanlar..
Kasetleri ortaya çıkınca da utanmadan ciyak, ciyak bağırıyorlar..
“vay benim özel hayatıma müdahale edip, pusu kurmuşlar”..
Ulan ahlaksızlar.. Birileri sizin koynunuza kadınları getirip, silah zoru ile mi soktu?
Sizler.. Aile ahlakınıza, toplum ahlakına ihanet edip, pervasızca zina denizlerinde yüzerseniz, bir gün gelir siyasi rakipleriniz de sizi bu zina denizinde görüntüler..
Elbette ki bu çirkin yaşam tarzını görüntülemek ve birilerine karşı şantaj olarak kullanılması asla kabul edilemez…
Ama bu zina olaylarının sahibi siyasiler bir gün de çıkıp, yönetmeye talip oldukları Türk milletinden ve ailelerinden özür dileyip,
“ben çok ahlaksızca bir tavır sergiledim, özür dilerim.. Birleri benim özel hayatıma müdahale etmişse de hatanın en büyüğü benimdir.. Artık siyasetten de çekeliyorum” demedi..
Hep işi sulandırıp, madalyonun diğer yüzünü utanmadan kullanamaya çalıştılar..
Değerli okuyucular..
Türk siyaseti arenasında en büyük seks kasetleri; MHP’nin 11 Genel Merkez yönetici ile CHP’nin eski Genel Başkanı rahmetli Deniz Baykal’ın ortaya net şekilde çıkan kasetlerdi..
Bunların hepsi de evlilerdi.. Hiç birisi kendi ahlaksızlıklarını konuşmadılar.. Hep “vay FETÖ bize kaset kumpası düzenledi” diye yüzsüzce bağırdılar..
Yahu tamam da.. Bu iblis FETÖ sizin ahlaksızlıklarınızı siyasi dünyanıza karşı görüntüleyip, kullandı da; koynunuza alıp, zina yaptığınız kadınları da FETÖ’mü size getirdi arkadaş?
Sizler pervasızca zinalar yaparsanız, ülkenin birliğinin düşmanı olan ve emniyette, adliyede kümelenen iblis Fetullah’ta sizleri zina mekanlarınızda görüntüler..
Siz, bu dava uğruna 5 bin 300 Ülkücü Şehidi ve binlerce zindan çilekeşi hareketi yönetmeye talipken, bu ahlaksızlıkları sergilerken utanmıyorsunuz da, yakalanınca “vay bize kaset kumpası” diye bağırıyorsunuz..
Yahu… İblis FETÖ’nün işi bu… Sizi ve davanızı siyaseten bitirmek…
Ve hele Atatürk’ün kurduğu partinin Genel Başkanı olan Deniz Baykal..
Yahu sen evli bir lider olarak kendi partinin milletvekili ile yakalanıyorsun, sonra da “vay beni yakaladılar, kumpas kurdular” diye utanmadan kendini savunmaya çalışıyorsun..
Evet.. Değerli okuyucular.. Bu tür olayların iki ayıbını da ortaya koymak lazım..
Ailesine, toplum ahlakına ihanet eden siyasiler de suçludur, bunları bazı şantaj amaçlı yakalayıp, görüntüleyenler de suçludur..
Bu böyle biline..
Şimdi,… Siyasilerin bu seks kaset olaylarını niye yeniden hatırlattım?
DÜŞKÜN ABDULKADİR’E GÖRE; CHP’de KARILAR DA HAZIR, KUMPAS KASETLERDE… HATTA KANLI OLABİLECEK SİYASİ ÇEKİŞMELER DE KONUŞULUYORMUŞ..
Evet, değerli okuyucular..
CHP yerel seçimlerde iktidara karşı tepki oylarını emanet olarak bünyesinde toplayınca birden bir ne oldum delisi oldu..
Hala bu oyların çok büyük oranının emanet oylar olduğunu kabullenmiyor..
Tabi ki CHP içinde sinsi rakip taktikleri de var, olacaktır da..
Zaten şuan da her ne kadar resmi olarak mekanın sahibi Özgür Özel gözükse de, parti tabanın da toplumun büyük bir kesimi de buna inanmıyor..
Fakat.. Şimdi CHP içinde ki bu rekabeti; “birebirlerine seks kasetleri kumpası hazırlıyorlar, hatta kanlı hesaplaşma bile olabiliri konuşuluyor” dersek; demokrasiye de, topluma da, siyasi ahlaka da nifak tohumları ekmiş oluruz..
Ama.. Hürriyet Gazetesinin yazarı Abdulkadir Selvi; CHP’de kasetler savaşının başladığını, karıların, kasetlerin bile hazır olduğunu ve hatta bu rekabetin kanlı bile olabileceğinin konuşulduğunu yazıyor..
Evet.. Abdulkadir… Bu kaset kumpaslarının konuşulduğunu resmen dünkü Hürriyet Gazetesinde ki yazısında yazıyor..
Önce Abdulkadir’in bu iddiası olan yazsından pasajları okuyalım;
“CHP’de kaset savaşları mı başlıyor
Çetin Altan, “Batıda düello vardır, doğuda pusu” demişti.
Büyük usta hayatta olsaydı bu sözünü günceller, “Batı’da düello vardır, doğuda pusu. CHP’de ise kaset kumpası” derdi.
Aslında kaset kumpası bir FETÖ yöntemiydi. FETÖ tarafından CHP’ye ve MHP’ye kurulmuştu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bir kaset darbesiyle tasfiye edilip yerine Kemal Kılıçdaroğlu getirilmişti.
MHP’de ise genel başkan yardımcıları kaset tehdidiyle istifa etmek zorunda bırakılmışlardı.
Önce FETÖ kumpası sonucunda CHP Genel Başkanlığı’na geldi, sonra FETÖ’nün şantaj ve montaj kasetlerini Meclis kürsüsüne taşıdı.
Baykal’a kaset kumpasının yaşandığı günlerdi. Bir gün önce yayında kaset komplosu tartışılmış, ben siyasetin kasetler üzerinden tanzim edilmesinin tehlikeli olduğunu savunmuştum. Türk demokrasisine pusu olduğunu paylaşmıştık. Telefonu kapatırken, sesi titredi “Sağol kardeşim, çok sağol” dedi.
FETÖ’nün kasetlerle siyaseti tanzim etme olayı tehlikeli bir virüs gibi Türk siyasetinin içine girdi. Muharrem İnce olmayan bir kaset üzerinden İsrailli porno videosuna kes yapıştır yöntemiyle yapılan bir montaj üzerinden cumhurbaşkanı adaylığından çekilmek durumunda bırakıldı. Üretilmiş kaseti yayanların kuyruklarının ucu CHP Genel Merkezi’nden çıktı.
Muharrem İnce bunu, görüşmeleri sırasında Kılıçdaroğlu’nun yüzüne söyledi.
NEDEN CHP
Bunun son örneğini Mustafa Sarıgül olayında gördük. Yeni bir şantaj-montaj kaseti.
Acaba neden hep bu kaset işleri CHP’de ya da CHP’yle ilgili iktidar mücadelesinde ortaya çıkıyor?
Çünkü kasetlerle sonuç alındığını gördüler. Parti içi ya da ülke genelindeki mücadelelerinde rakiplerini bu yöntemlerle tasfiye etmenin tadını aldılar.
KANLI SAVAŞ
O nedenle “CHP’de kaset işleri devam eder mi?” diye sorma gereği duyuyorum.
Çünkü CHP’de paylaşılacak çok önemli koltuklar ortaya çıktı. Yerel seçimle birlikte CHP’deki koltukların siyasi kıymeti arttı. Siyasi torbada CHP’deki koltukların değeri yükseldi. Çünkü kazanma ihtimali doğdu. İktidar olma ya da cumhurbaşkanı seçilme umudu güçlendi. Ödül büyük olunca mücadelede kanlı oluyor.
Çünkü, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, CHP Genel Başkanlığı ve cumhurbaşkanı adaylığına giden yolda “yeni kasetler konuşuluyor”..
Yerel yönetimlerden başlayarak bir mıntıka temizliğinden söz ediliyor. Yerel yönetimlerden CHP Genel Merkezi’ne, oradan cumhurbaşkanı adaylığına giden sürecin yapı taşları kasetlerle döşenmek isteniyor. Kimi birilerini bir yerlere getirmek için yapılıyor kimi de birilerini oyun dışına atmak için tasarlanıyor.
Bu yol çok tehlikeli bir yol. Bu yöntem çok kirli bir yöntem. Bu tuzak demokrasiye kurulmuş bir tuzaktır”..
Yahu Abdulkadir, madem ki; “konuşuluyor” diyorsun, o zaman kimlerin bu kirli oyunları konuştuğundan da haberin var..
Asıl sen, hayali senaryolar yazarak Türk demokrasisine ihanet ediyorsun Abdulkadir..
Senin, darbe çağrısı yapan baykuş Doğu Perinçek ile ne farkın var?
Kimler konuşuyor bu kirli tezgahları Abdulkadir? Niye elinde ki bilgi ve duyumlarını götürüp Savcılara ve CHP yöneticilerine vermiyorsun?
Yoksa sen de bu kirli tezgahların bir parçası mısın Abdulkadir?
Vaz geçin artık topluma nefret, ayrışma ve düşmanlık tohumları ekmeye arkadaş..
İktidara yalakalık yapacağım diye, CHP’ye çamurlar serperek Türkiye’de ve demokrasisine en büyük kötülükleri yapıyorsunuz..
Bu Haber 76177 Defa Okunmuştur