OZAN ARİF yazdı
BUNLAR BOLU DEĞİL,
BUNLAR BALGAT BEYLERİ!..
Bunlar zalim... Bunlar zalim ama, zalimliklerinin kaynağı Bolu Beyi'ninki gibi güçlerinden kaynaklanmıyor!
Bunlar zavallı zalimler! Bunların zalimlikleri zayıflıklarından, acizliklerinden kaynaklanıyor! Bitmişliklerinden kaynaklanıyor...
Kişiliklerini kartvizitleriyle ispatlamaya çalışan şerefsizler gibi, güçlerini (şimdilik) ellerinde bulundurdukları mühürle veya (şu an itibarıyla gaspçısı durumunda bulundukları) makamlarıyla ispatlamaya çalışıyorlar!
Kurultay talebi olunca tüzüğe başlarını çevirip, Ülkücü iradeye mahkeme yolunu gösterenler, işlerine gelince tüzüğü nasıl kendilerine kalkan ettiklerini herkes görsün...
Bunlar Ülkücülerin edebini zorlarcasına edepsizlik yapıyorlar!
Kendilerine muhalif olanları, kendilerine göre yorumladıkları tüzük maddelerini ileri sürerek görevden alıyorlar... Çünkü bittiler...
Çok önceden bitmişlerdi zaten!
Başbuğumuz'un başlattığı Türk Kurultayını, Türkçüler Gününü, Erdemli'yi, Erciyes'i, Kocayayla'yı, Kunduz Yaylası şenliğini hatta parti mitinglerini hülasa vatandaşla iç içe olacakları her türlü geleneğimizi yasaklarken bitmişlerdi...
Kontrol edemeyecekleri hiçbir faliyete katılmamaları, bırakın diğer şehitlerimizi, kendi vilayetlerinden giden şehitlerimizin bile...
Hatta Fırat Çakıroğlu gibi (onları orada oturtan Ülkücü Hareketin) şehidinin bile cenazesine katılmamaları bitmişliklerinin eseridir!
Artık şunu herkes bilsin, Ülkücüleri idare edenler, ülkücülerden korkar duruma geldiler...
Halktan korkuyorlar halktan... Yüzümüze tükürürler diye kaçıyorlar...
4 Nisanda Başbuğ'umuzun mezarının başına bile Ülkücülerin edebine sığınarak geliyorlar... Biliyorlar ki Ülkücüler orada sabırlarını sonuna kadar kullanıyorlar!
Hal böyle iken, oraya bile koruma mangalarının arasında (Kimi kimden koruyorlar sa) gelip, görünüp gidiyorlar...
Beni bile yıllarca orada nasıl özel çembere aldıklarını, oraya her sene gelenler iyi bilirler...
Yani dediğim gibi Ülkücülerden korkuyor ve kaçıyorlar,
Kendi şatoları sandıkları Genel Merkez binamıza, hatta kendi odalarına sığınmış vaziyette zulümlerine oralardan devam ediyorlar...
Bütün zalimler, Zulümlerinin semeresinden korkarlar...
Hele bir bakın! Balgat Beyleri'nin korkusu, Korkularının tezahürü nasıl oluyor görün...
Dün bir yazı yazdım... Bir sevinç, bir mutluluk yazısı... MHP Fatih İlçe Teşkilatının Şehit Ülküdaşımız İbrahim Küçük'ün yavrularına nasıl sahip çıktığını anlattım... İlçe Başkanı Ali Çolak kardeşime ve kıymetli üyelerine hiç olmazsa buradan teşekkür edeyim dedim...
Ama ben daha yazıyı bitirmeden duydum ki hepsini görevden almışlar!... Kim Almış? Kim olacak, tabiki Balgat Beyleri...
Neden almışlar?
Neden olacak; " Hey Balgat Beyleri bu ülkü kervanı sizinle yürümüyor.." dedikleri, yani muhalif oldukları için...
İş olsun... Oturdukları yerden, yargısız infaz...
Yazın-çizin kapatın...
Kurt tavrı diyemeyiz! Tam bir çakal tavrı!
Sadece Fatih'mi? Hayııır... Olur mu? Denizli, Aksaray, Uşak, Kilis İl,Aksaray Merkez İlçe teşkilatlarını kapatıp başkanlarının (Alayını)!!! görevden almışlar...
Sırada hangi iller, hangi ilçeler veya hangi başkanlar var bilemiyorum... Veya hangi delegelere hangi kulplar takılacak onu da kestirmek zor.
Şimdi de şu satırları yazarken televizyondan öğreniyorum ki; Partinin avukatı Hamit Kocabey'le uğraşıyorlarlar... İstifa mı ettirmişler yoksa Sayın Avukatın kendi mi etmiş tam duyama dım...
Nasılsa öğreniriz... Eee...Yakında çaycıya gelir sıra!..
Bu vahim durum karşısında, Henüz görevlerinden alınmamış olanlara sesleniyorum.
Kullanılma tarihiniz bitince sizin de akibetiniz aynı olacaktır...
Artık ayağa kalkın... Ayağa kalkın çünkü... (A.Hamdi Tampınar'ın dediği gibi) Zulmü her kabul ediş, daha büyüklerini doğurur!
Görevden alınanlar da hiç canını sıkmasın... Atılan adımların neticesini bekleyin. Unutmayın ki; "Zalimin düşmanı Allah'tır. (Hz.Ali r.a)" Yine unutmayın ki; Ülküsüzlerin garezi, sizin ülkücülüğünüzün vesikasıdır!
Ben bunları size yıllarca söyledim! Siz beni anlamadınız...
Siz bir türlü benimle olamadınız... Ama ben sizinleyim... Çünkü ben mazlumun yanındayım...
Hiç şüpheniz olmasın! "Karanlıklar istemese de güneş vakti gelince doğacaktır.."
Bu Haber 1691152 Defa Okunmuştur