RUFAY KARAHAN yazdı
1 MAYIS !..
Biraz okuma yazma bilen her birey artık 1 Mayıs’ın “Çalışanların emek ve dayanışma günü” yani kısaca “İşçi ve emek bayramı” olarak kutlandığını bilir.
1 Mayıs’ın başlangıç hareketleri dünyanın bir çok ülkesinde irili ufaklı olaylar ve eylemlerle başlamış olsa da ki; bunların bir çoğu tutuklama, yaralanma ve ölümlerle sona ermekle birlikte asıl ses getiren bir dizi eylemler öne çıkar.
Sınıf ve Sermaye çatışması
1856 yılında Avustralya’da işçiler (bir günde sekiz saat çalışma) 8 saatlik işgünü talebini de içeren ve diğer birçok haklı istemlerle işi bırakma eylemleri yapıldı. Bu eylemler Melbourne Ünv.’den parlamento evi yürüyüşü olarak anılır ve ilk grevler olarak kabul edilir.
1 Mayıs 1886 yılında Amerika’daki işçilerin günde 12 saat haftada 6 günlük çalışma ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi için büyük gösteriler yapılmıştır. Tabi ki 1857 yılında New York’ta işçi-emekçi kadınlar tarafından 12 saatlik günlük çalışma koşullarına, düşük ücrete ve istismarlara karşı yürüyüşler elbette çok onurludur ve bu direnişlerin temelini oluşturdukları unutulmamalıdır.
Amerika’da Phıladelphia’da 1869 yılında tekstil işçileri Tamamen gizli ve mistik bir şekilde içinde dinsel temalar ve ayinlerle kutsal yeminler ettirilerek “Soylu ve Kutsal Emek Şövalyeleri tarikati” ni kurarken aslında bir işçi örgütünün temellerini atıyorlardı.
Friedrich Engels daha sonraları bu örgüt için şu ifadeleri kullanıyordu: “Emeğin Şövalyeleri Amerikan işçi sınıfının bir bütün olarak yarattığı ilk ulusal örgüttür. Kökenleri, tarihleri, eksiklikleri, küçük saçmalıkları, programları ve temel yasaları ne olursa olsun…
Amerikan işçi sınıfının bir ürünü olarak karşımızdalar”. Çünkü örgüt, diğer mücadele eden örgütlerden farklı olarak Ulusal düzeyde geniş bir yelpazede olmak üzere vasıfsız çalışanları, siyahları ve kadın işçileri de bünyesinde örgütlüyordu ve üye sayısı 1886’da 700 bini geçiyordu..
Daha da sonraları ABD ve Kanadalı işçi delegeler 1881 yılında Pittsburgh’da bir araya gelip FOTLU Federasyonunu kuruyor ve büyük bir sendika haline geliyor ve gelişerek bu güne geliniyordu…
Dünyada ve ülkemizde 1 Mayıs ile ilgili çok yazılar, makaleler, kitaplar yazıldı. Bundan sonra da çok şey yazılabilir elbette. Ama önemli olan bazı temel bilgi ve kavramların oluşmasının yanında geçmişin ne kadar hazin ve acılarla dolu, geleceğin de çalışanlar adına ne kadar parlak veya iç karartıcı olduğunun nispeten de olsa açıklığa kavuşmasının sağlanmasıdır.
Geçmişte, Ülkemizde Cumhuriyetin ilk yıllarında dönemin içişleri bakanı tarafından “devletin yanında ve emrinde olmayan sendika ve işçi birlikteliği sendika değildir” diye yasaklanan 1 Mayıs, diğer tarafta Almanya’da bizzat Hitler tarafından Ulusal bayram ve resmi tatil günü ve Nazi partisinin en önemli kutlama günlerinden biri olarak ilan ediliyordu.
İşçinin en büyük gücü alın teri ile sermaye oluşturmasıdır.
Karl Marx Kapital’de Kapitalizmin ve sermayenin makineleşmenin ve modern sanayinin doğuşuyla birlikte “ahlakın ve doğanın, yaşın ve cinsiyetin, gecenin ve gündüzün bütün sınırları yıkıldı” diyerek Sermayenin acımasızlığına ve makinenin karşısında işçi sömürüsünün daha yoğun olacağına dikkat çekmekteydi.
Abraham Lincoln bu sözü destekler nitelikte şöyle diyordu: “emek, sermayeye öncüldür ve ondan bağımsızdır. Sermaye ancak emeğim meyvesidir ve emek olmadan sermaye olmazdı. Emek sermayeden üstündür ve daha büyük önem arz eder”..
İşçi sınıfı, evrensel birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs gününü Dünya’nın birçok yerinde çok ağır şartlar altında karşılamaktadır.
Türkiye’de kutlamalar…
Osmanlı döneminde Osmanlı Ermenileri tarafından 1860 tariflerinden itibaren yer yer yapılan kutlamalar ilk ve resmi olarak 1906 yılında İzmir Basmane’de amele birlikleri tarafından, “Amele bayramı” olarak kutlandı. 1919 yılında Dr. Şefik Hüsnü liderliğinde kurulan Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası önderliğinde kutlamalar yapılmıştır.
Türkiye’de bir çok dönem yasaklanmış ve aralıklarla kesintiye uğramış olsa da Genel olarak daha sonraları Sosyalist hareketin ideolojik ve teorik zeminini oluşturan Marksist doktrin önderliğinde vücut bulmuş ,1980 öncesi derin ve Faşist sistemin acı ve kanlı bir çok da acılarına sahne olmuş ve günümüzde hali hazırda (OHAL) olağanüstü hal koşullarında ,sisteme ters düşmemek kaydıyla kutlanmaya çalışılmaktadır.
Oysa Çocuk işçilerin olmadığı, karın tokluğuna mülteci çocukların çalıştırılmadığı, kadınların istismar edilmediği, din istismarcılığının çalışma hayatına entegre edilmediği, işten atılma tehditlerinin Demokles’in kılıcı gibi işçinin ensesinde tutulmadığı bir geleceğin kurulması içindir 1 Mayıs türü eylem ve mücadele günleri..
Adil gelir dağılımının gerçekleştirilmesi, insanca çalışma ve yaşam koşullarının elde edilmesi için Dünya da olduğu gibi ülkemizde de her 1 Mayıs’ta yapılan gösteri ve etkinliklerin, geçmişte yaşanmış acıların aksine Dünya halklarına ve Ülkemiz halklarına Sevgi, barış ve kardeşlik duyguları içinde kutlanması en büyük arzudur.
Bu arzuyu yerine getirmek, tüm insanların haklarını, halkını ve halkların kardeşliği için alanları dolduran milyonları selamlıyoruz.
Yaşasın 1 Mayıs !..
1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanIı yolunda ilerleyen haIkIarın bayramı
Bu Haber 1120329 Defa Okunmuştur