GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Değerli okuyucular

Gerek iktidara ve gerekse muhalefet kanadına; gözlerinde ki “at gözlükleri” ile birçok güzellemeler yapan, birçok yalaka klavyeler var.. Pardon, yazar ve gazeteciler var..

Bu robotlar… Hem ülkenin, hem de halkın gerçeklerinden çok, çok uzaktalar.. Çalıştıkları medya organları bunların cebine paraları koyuyor, “Sizin göreviniz bu” diyorlar..

Sabahleyin kalkıyorlar…  Bir kısmı “Yahu reisi muhalefete karşı nasıl savunabilirim?” derken, diğerleri de; “Yahu Kılıçdaroğlu ve 6’lı masayı Erdoğan ve Bahçeli’ye karşı nasıl savunabilirim” diye beyin kurgusu yaşıyorlar..

Allah’ın rızası için bir günde demiyorlar ki; “yahu bu sağanak zam yağmurlarından sonra vatandaş karpuz yiyebiliyor mu? Kirasını ödeyebiliyor mu? Çocuklarına, torunlarına harçlık verebiliyor mu?

Ve en önemlisi… Bakın… Hamd olsun Müslümanız ya.. Hiç bu yalaka zatlar, geçen ramazan ayında Oruç tutan inananların sayısı ne kadar düştü? Bu kurban bayramında, geçen kurban bayramına göre; kurban kesme sayısında ne kadar düşüş yaşanabilir? Diye sorgulayabildiler mi?

Akıllarına bile gelmiyor…

Değerli okuyucular…

Bakın… Beyin dağarcığı dolu, sadece millet ve ülke için fikir üreten vefalı, zengin gazeteci ve yazar gördünüz mü?

Çok, çok az kaldı … Onların da eğer varlıkları var ise mutlaka aile yakınlarından kalmıştır..

Beyni kirlenmiş robotlar, bir de yazılarında “dava” ahkamları kesmezler mi?

Ne davası ulan puştlar? Sizin ülke ve millet için davanız mı var?

Ülke ve millet için davanız olsa, destek verdiğiniz siyasi aksiyonu ve liderini de yanlış veya hatalı kararlarında, sarf ettiği sözlerinde eleştirirsiniz…

Yok sizlerde böyle bir yürek.. Yüreği olmayanın, davası da olmaz..

Değerli okuyucular..

Şener Şen’in “çıplak vatandaş” filmini izleyenler olmuştur.. İzleyemeyenler de internetten bulup izlesinler..

İnanın, film baştan sonra, tam şuan yaşadığımız anları anlatıyor…

Elbette ki tüm dünya zorlu günlerden geçiyor ama diğer ülkelerde birlik var, maalesef bizim Türkiye’de birlik olmadığı gibi, siyasi anlamda düşmanlaşmışız, tam iki ye bölünmüşüz..

Çareleri bir olup, ortaya koyamıyoruz…

Oysaki olan ülkeye, millete oluyor…

Bakın öyle bir zincire bağlanmışız ki; dolar yükselince, benzine,mazota, gaza zam geldiğin de birden bire anında bütün ihtiyaçlarda zincirleme zamların yumruğunu yiyiyoruz..

İcra dairlerine bakın … 30 milyona dayanmış dosyalar..

Banka borçlarının ulaştığı milyarlarca rakamlar korkutucu..

Bizim siyasilerimiz ne yapıyor? Her 24 saat boyunca, biri birlerine kurşunlar atıp, “yok seçim şu tarihte, yok hemen seçim” cevaplarını yetiştirme derdindeler..

İktidar diyor ki; “Yahu 1 sene kaldı, bekleyin. Ne yapacaksanız o zaman yapın”…

Muhalefet te diyor ki; “yok olmaz.. milletin sabır kalmadı.. Hemen erken seçim”…

Hadi 3 ay sonra seçim oldu… Diyelim ki muhalefet iktidar oldu… Peki, işe başladığı günlerde doların yükselmesini, benzine, mazota, gaza zam gelmesini nasıl önleyecekler?

Sorunun cevabı yok … Çünkü seçmenlerine anlatmadılar, anlatamadılar..

Muhalefet aldığı ve “topal ördeklerin” yönettiği belediyelerle övünüyor…

Örneğin… Muhalefet tebdili kıyafetle çıkıp, Ankara ve İstanbul’da milyonlarca insanlarla sokak röportajı yapsın…

Sorsun; “Ekrem’in ve Mansur’un 3 icraatı veya yaptığı eseri sizce hangileri?”..

İnanın kimisi “yok” diyecek, kimisi “şuan aklıma gelmiyor” diyecek, kimisi de şiirler okuyacak..

Milyarlarca bütçe var, devlet desteği var ama icraat yok..

İşbaşında ki başkanlar ne oldum delisi oldular ve vır, vır konuşup, şovlar, algılar yaratıyorlar.. Belediyenin paralarını kendi reklamları ve algıları için harcıyorlar..

Ben 45 yıldır Ankara’da yaşıyorum… Yani Başkent Ankara’da.. Yahu Allah rızası için birileri Kızılay’a, Ulus’a, Kolej’e, Kavaklıdere’ye, Esat’a, Cebeci’ye gidip te incelesin..

Son 2 yıldır… Semtlerde sokak hayvanları sürülerinden geçilmiyor… Nerede Büyükşehir ve Çankaya belediyesi?

Niye Allah’ın yarattığı bu hayvanlara sahip çıkıp, barınaklar yapmıyorlar? Durmadan sayı veriyorlar.. Yahu peki sokaklarda yatan, gezen bu sürüler ne?

Değerli okuyucular..

Yani ülkemizde her alanda kargaşa yaşıyorken, siyasiler seçim atışmaları yapıyor..

Ha 6 ay erken olmuş, ha 6 ay sonra olmuş.. Ne fark edecek?

Vatandaş; yarın yapılacak seçim içinde, 2023 yılında yapılacak seçim içinde şuan zaten karar vermiş durumda..

Halk bunalıma girdi… Arık ne olacaksa olsun..

Bitsin bu seçim tartışmaları…

Değerli okuyucular…

Derin söylentilere göre; Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz 2022 Cuma günü, yani iblis Fetullah ve kuduz itlerinin hain saldırı girişimlerinin 6. Yılının, namaz çıkışında, muhalefete rest çekip, diyecekmiş ki;

“Madem öyle gelin böyle.. Aha da size erken seçim tarihi. Hodri meydan”..

Der mi?

Çok büyük ihtimalle diyebilir… Daha doğrusu iktidar seçim tarihini ne kadar erkene alır ise oy kaybını da o kadar oranda önler..

Ülkenin huzura ve refaha kavuşması için, erken genel seçim yeterli mi?

Asla yetmeez…

Bakın belediyeler, bölgelerinde yaşayanların yaşamlarını kolaylaştıracak kurulardır… Ama bakıyorsun hepsi siyasi tartışmaya girmiş, halka hizmet veremiyorlar..

Madem ki Türkiye’nin tam huzuru ve refahı için erken genel seçime gidilecek, yerel seçimler de erkene alınmalı ve ikisi bir arada yapılmalıdır..

Haa biraz külfetli ve kargaşalı olacak ama bence değer..

En azından 5 yıl siyasilerin kavgasını dinlemeyiz..

Ülkede, halk ta yolunu çizer, el birliği ile çözümlere koşarız..

Başka çaremiz kalmadı…

Siyasi kinler bizi yedi, bitirdi..