http://www.haber2000.com
» Erdoğan dedi ki : "Dünyada ilk 10 güçlü ekonomi ülkesi sırasına giriyoruz".. Davutoğlu'da dedi ki; "İnanmayın palavra sıkıyorlar.. Bunlar FETÖ'nün yapmak istediklerini yapıyorlar"

Erdoğan dedi ki : "Dünyada ilk 10 güçlü ekonomi ülkesi sırasına giriyoruz".. Davutoğlu'da dedi ki; "İnanmayın palavra sıkıyorlar.. Bunlar FETÖ'nün yapmak istediklerini yapıyorlar"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ülkemizin dünya milli gelir sıralamasında 2023 hedefi olan ilk 10 ülke arasına girme hedefine en yakın olduğu dönemden geçmekte olduğu” iddiasının gerçeği yansıtmadığını iddia eden Davutoğlu, “Bu açık bir akıl tutulması ve sorumsuzluktur..İnanmayın bu sözlere palavra sıkıyorlar" dedi
Paylas
Erdoğan dedi ki :
Ekonomi - 29 Haziran 2020, Pazartesi 00:00:00
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 2023’te Türkiye’nin en büyük 10 ekonomi arasına gireceği iddiasını “palavra” olarak nitelendirdi.

 

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu haftalık basın toplantısı gerçekleştirdi. Kovid-19 pandemisinde birinci dalganın etkilerinin devam ettiğini ifade eden Davutoğlu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın moral verici açıklamalarının, pandeminin kontrolü açısından sahada karşılığı olmadığını savundu.

 

Önerilen “maske-mesafe-temizlik” üçlüsünün günlük yaşamda kolaylaştırıcı ve uygulanabilir hale getirilmesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, “Maskenin kutusunun 50 liraya satılması, alım gücü zayıf ve asgari ücretli vatandaşımıza ek yük oluşturuyor. Bu durum maskelerin kural dışı kullanımına sebep oluyor. Aynı maske farklı aile bireyleri tarafından bir kaç gün kullanılarak tasarruf yapılmaya çalışılıyor” dedi.

 

GENÇLER ATEİZME YÖNELTİLİYOR

 

Dindar nesil tartışmaları için sert sözler sarf eden Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu 'Bugün gençlerin, deizme ve ateizme yönelmelerinin en önemli sebebi her gün hamasi ve sloganik düzeyde dindarlık yapanların sergiledikleri örnekliklerdir' dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, YouTube programında yaşanan 'dislike sansürü' için de Davutoğlu 'Gençler! Daha geçen haftalarda yeşil topla ahlak arayan bu iktidarı fazlaca ciddiye almayın' yorumunda bulundu.

  

Dindar nesil tartışmaları için sert sözler sarf eden Davutoğlu 'Bugün gençlerin, deizme ve ateizme yönelmelerinin en önemli sebebi her gün hamasi ve sloganik düzeyde dindarlık yapanların sergiledikleri örnekliklerdir' diye konuştu.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, YouTube programında yaşanan 'dislike sansürü' için de Davutoğlu 'Gençlerimiz bu iktidara bakınca ahlaktan emeğe, liyakatten dürüstlüğe, adaletten özgürlüğe hiçbir başlıkta örnek alacak bir tek nokta göremiyorlar. Gördükleri tek nokta gençlerin fikirlerini, yorumlarını, ifadelerini, kimliklerini sosyal medyada kendileri aleyhine yorumları bir tıkla kapattıkları gibi yok sayabileceğini zanneden bir iktidar.  Gençler! Daha geçen haftalarda yeşil topla ahlak arayan bu iktidarı fazlaca ciddiye almayın' yorumunda bulundu.

 

Davutoğlu'nun açıklamaları şöyle,

 

"Böylesi bir Türkiye’yi gençlere sunmak için de öncelikle iktidarda olanların örnek olması gerekmektedir. Bugün gençler iktidara baktıklarında nasıl bir örneklik görmekteler? İfade hürriyetinin tam anlamıyla olduğu bir Türkiye mi görmekteler? Adaletin büyük ölçüde tesis edildiği, hukuk devletinin sorunsuz bir şekilde işlediği bir ülke mi görmekteler? Ayırımcılığın, adam kayırmacılığın, nepotizmin olmadığı bir iktidar mı görmekteler?

 

Liyakatli olanın önünün açıldığı, fırsat eşitliğinin sağlandığı, torpil ve iltimasın olmadığı bir Türkiye mi görmekteler? Bütün vatandaşların eşit bir şekilde muamele gördüğü bir ülke mi görmekteler? Okullarını bitirirken sorunsuz bir şekilde iş bulabilecekleri bir Türkiye mi görmekteler? Maalesef gençlerimiz bütün bu temel başlıklarda bambaşka bir ülke görmektedirler. Onun için de 'dislike' demektedirler!

 

"GENÇLER ADAM KAYIRMACILIĞI 'DİSLİKE' EDİYORLAR!"

 

'Dislike' ne peki? Hani artık hepimiz sosyal medya ile haşır neşiriz ama en yalın haliyle 'beğenmiyorum' demek.

 

Peki, Gençlerimizin beğenmediği nedir? Gençlerimiz seslerinin boğulmaya çalışılmasını, fikirlerinin bastırılmaya çalışılmasını, farklılıkların ezilmeye çalışılmasını, çalışmak istediklerinde bir iş bulamamalarını, bir iş bulduklarında torpil ve adam kayırmacılığın önlerini kesmesini 'dislike' ediyorlar. Gençlerimiz haysiyetlerinin, kimliklerinin ve emeklerinin çiğnenmesine itiraz ediyorlar.

 

Gençlerimiz bu iktidara bakınca ahlaktan emeğe, liyakatten dürüstlüğe, adaletten özgürlüğe hiçbir başlıkta örnek alacak bir tek nokta göremiyorlar. Gördükleri tek nokta gençlerin fikirlerini, yorumlarını, ifadelerini, kimliklerini sosyal medyada kendileri aleyhine yorumları bir tıkla kapattıkları gibi yok sayabileceğini zanneden bir iktidar.

 

Gençler! Ülkemize, milletimize, değerlerimize, toprağımıza her tarafından dikiş atmış, trajikomik, kalitesiz, çirkin ve tek tip bir elbise biçen bu iktidarı ciddiye almayın… Gençler! Daha geçen haftalarda yeşil topla ahlak arayan bu iktidarı fazlaca ciddiye almayın.

 

"GENÇLERİMİZ İŞ ARAMAKTAN VAZGEÇİYORLAR"

 

Bu iktidar genç işsizliğin rekorlar kırmasına yol açmaktadır. 1990’lardan beri en yüksek genç işsizliğini son dört yıldır bu iktidar eliyle görüyoruz. Bu iktidar yüzünden liyakatin yerini adam kayırmacılığına, alın terinin yerini akraba kayırmacılığına bıraktığından beri gençlerimiz iş bulamamaktadır. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçildiğinden beri her dört gencimizden birisi işsiz durumda.

 

Daha da kötüsü hızla iş bulmaktan, hayata atılmaktan, ekmeğini kazanmaktan ümidini kesen kız-erkek ev gençlerimizin sayısı artıyor. En verimli çağlarında hayatın içerisinde olması gereken gençler evlerinde oturuyorlar. Gençlerimiz iş aramaz duruma geliyorlar.

 

"İŞSİZLİK SOSYAL BARIŞI DA TEHDİT EDİYOR"

 

Genç işsizliğimiz ise yüzde 25’e yakındır. 15-29 yaş arası ne eğitimde ne istihdamda olan "ev genci" sayımız 5,7 milyon kişiye ulaşmıştır. Hükümetten ve ülkeden umudunu kesen bu gençlerimizin iş aramaktan vazgeçmesi nedeniyle işsizlik oranı 1 yıldır artmıyor görünmektedir. Bunu bir başarı hikayesi olarak görenlerin 1 milyona yakın işsiz üniversite mezunumuzu da göz ardı ettiği ortadadır.

 

Rakamların ortaya koyduğu gerçek şudur. Artık ülkemizdeki işsizlik 'sosyal barışı ve istikrarı tehdit eder' düzeylere varmıştır. Hatırlanacağı üzere kısa süre önce kamuoyu ile paylaştığımız 'Ekonomide Gelecek Modeli' çalışmamızda istihdama ilişkin sorunları ve önerilerimizi sıraladık.

 

"BEŞİNCİ SINIF BİR OTORİTER REJİMDEYMİŞİZ GİBİ..."

 

Bir diğer konu biliyorsunuz birkaç haftadır iktidarın barolarda seçimlerle ilgili yeni bir düzenleme yapma girişimini görüyorsunuz. Öncelikle yine her zaman yaptıkları gibi "biz yaptık oldu" kafasıyla tartışmayı başlattılar. Bu bağlamda baro başkanlarını bulundukları yerde ziyaret ederek dayanışma göstermek isteyen genel başkan yardımcılarımız da engellendi. En temel anayasal hak olan seyahat özgürlüğü, toplantı yapma özgürlüğü beşinci sınıf bir otoriter rejimdeymişiz gibi ihlal edildi.

 

Avukatları otobanlarda kovalanan, şehir girişlerinde itilip kalkılan bir ülkenin demokrasi olduğunu kim söyleyebilir? Avukatlar bile, baro başkanları bile ifade hürriyetini kullanamazsa sıradan vatandaş, gençler, kadınlar, emekçiler…

 

"FETÖ'NÜN YAPMAK İSTEDİĞİNİ BUGÜN İKTİDAR ZİHNİYETİ İSTİYOR"

 

Bu insanlar nasıl konuşsunlar? İktidar hakaret etmeden, tehdit etmeden, aşağılamadan, düşmanlaştırmadan cümle kuramıyor… İktidar söylemek istediği ne varsa sonuna kadar söyleyebilme hakkına sahip… Tüm televizyonlar emirlerinde…

 

Ama aynı hak avukatlar için geçerli değil. Bakınız, barolarla veya başka bir alanla ilgili yapılacak her türlü düzenleme öncelikle katılımcı olmalı. İlgili bütün paydaşların fikirlerinden faydalanılması gerekiyor. Ben yaptım oldu zihniyetinin bugün değiştirmek istediği barolardan bir farkı yok. Dün FETÖ’nün AK Parti’ye yaptığını bugün hükümet başkalarına yapmak istiyor. Dün HSYK’yı tekeline almak isteyen FETÖ’nün yapmak istediğini bugün iktidar zihniyeti istiyor.

 

"MADALYONUN DİĞER TARAFI ÇOK MU PARLAK?"

 

En fazla demokrasiden, çoğulculuktan ve farklı fikirlerin hakkıyla temsilinden yana olması gereken baro ise en fazla şikayetçi olduğu çoğunlukçuluktan yana... Yani bir oy fazla alan herşeyi alsın, başka kimseye hayat, söz hakkı tanımasın.

 

En fazla FETÖ’den, bölücülükten, farklı gruplaşmalardan ve çok başlılıktan şikayet eden hükümet ise çoklu barodan yana… İktidar bu yaptığı ile hukuk sisteminin en temel ayaklarından savunmanın mezheplere, etnik kimliklere göre bölünmesi ihtimalinin farkında bile değil. Ya da daha kötüsü çok iyi farkında ve bizzat bu bölünmeyi istiyor. Siz Alevi baro, Sünni baro, ulusalcı baro, Kürtçü baro, sağcı baro, solcu baro, AK Partili baro CHPli baro mu kurmak istiyorsunuz?

 

"ATEİZME YÖNELMELERİN SEBEBİ HAMASİ DİNDARLIK YAPANLAR"

 

Bu kıskaç toplumu boğmadan ses vermek gerekmektedir. Bu tablo açık bir şekilde ortada iken "nasıl olsa bize dokunmazlar" diyerek haksızlıklar ve baskılar karşısında susan sivil toplum kuruluşları bilsinler ki sıra onlara geldiğinde seslerini haykırabilecekleri bir duvar dahi bulamayacaklardır.

 

Kaybettiklerimizi görmeden kazanımlarımızı koruma kaygısı ile hala Cumhurbaşkanını ve AK Parti’yi bir sığınak gibi görenler bilsinler ki mesele artık bir kişi ya da parti meselesi değil zihniyet meselesidir. Cumhurbaşkanı ve AK Parti yönetimi kendilerini korumaya çalışmaktan değerlerimizi korumaya mecal bırakmamaktadırlar. Koltuklarını korumak adına araçsallaştırmadıkları, yıpratmadıkları, toplum nezdinde itibarsızlaştırmadıkları değerimiz kalmadı.

 

Değerlerimizi korumayı bırakın değerlerimiz üzerinde gölge etmesinler yeter! Bugün gençlerin deizme ve ateizme yönelmelerinin en önemli sebebi her gün hamasi ve sloganik düzeyde dindarlık yapanların sergiledikleri örnekliklerdir."


Bu Haber 668390 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum
SİZCE, 2024 YILININ EN İYİLERİ?
Liderler- KEMAL Kılıçdaroğlu
1835
ÖZGÜR ÖZEL
1128
DEVLET BAHÇELİ
452
D. MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
911
NAMIK KEMAL ZEYBEK
627
TEOMAN MUTLU
158
YAVUZ AĞIRALİOĞLU
286
ÜMİT ÖZDAĞ
422
FATİH ERBAKAN
573
Partiler- AK PARTİ
701
CHP
1583
MHP
235
İYİ PARTİ
986
ATA PARTİ
529
YERLİ ve MİLLİ PARTİ
137
ANAHTAR PARTİ
146
ZAFER PARTİSİ
441
Vekiller- OSMAN GÖKÇEK
2385
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ
1218
OĞUZ KAAN SALICI
317
M.SALİH UZUN
94
ASU KAYA
398
ORHAN SARIBAL
58
KORAY AYDIN
311
Bld. Bşk.-MANSUR YAVAŞ
1783
EKREM İMAMOĞLU
1891
BURCU KÖKSAL
2328
VELİ GÜNDÜZ ŞAHİN
242
TANJU ÖZCAN
387
VEYSEL TİRYAKİ
170
ERDAL BEŞKİÇİOĞLU
26
Sanatçılar- HAKKI BULUT
1038
HÜLYA EVRENSEL
725
ÜNAL SARIKAYA
874
MÜNEVVER ÖZDEMİR
81
MARAL
96
DİCLE DİLGE
57
DAMLA ARICAN
25
STK-Em.Ast.Der. TEMAD
422
CHP İKTİDAR HAREKETİ
827
ÖZ Haber-İş SEN
642
BAROLAR BİRLİĞİ
432
HAYVAN Hakları Ferds.
461
ANKARA TİCARET ODASI
148

Toplam Oy:28586

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir