www.haber2000.com
Erdoğan, Muhsin Yazıcıoğlu'nu andığı, Yalçın Topçu ve Milletvekili Metin Gündoğdu'nun tertiplediği Yerli Düşünce Derneği Konferansında konuştu ve Kılıçtaroğlu'nun, 'Kan dökmeden' sözüne sert tepki gösterdi.
İşte Erdoğan'ın Kılıçdaroğlu'nu eleştirdiği o konuşma;
Ana muhalefetin başındaki zatın dün ettiği söz çok ciddi bir denge sorununa işaret ediyor. Başkanlık sistemini kan dökmeden getiremezsiniz diyen birisi siyaset kurumuna, millete ihanet etmiş demektir. şu anda başkanlık sistemini uygulayanlar bunu kan dökerek mi yaptı? Kan dökmek diktatör, zalim, diktatör ve bazen de mecupların işidir. Ana muhalefetin başındaki zatın bunlardan hangisi olduğunu ben milletin takdirine bırakıyorum. Kan dökülmesi gereken durumlar elbette olabilir. vatanımız bütünlüğü, milletimizin bekası için aslanlar gibi mücadele eden asker, polis ve köy korucularımız var. Vatan savunması, milletin can ve mal güvenliğinin sağlanması sözkonusu olunca bu ülkenin hiçbir ferdi canını ve kanını feda etmekten çekinmez. Milletin onayı meselesi olan bir konuyu getirip kanlı bir cümlenin içine yerleştiren kafa açık söylüyorum bu topraklara ait olamaz.
DAHA ÖNCE SİYASİ SAPIK DEMİŞTİM ŞİMDİ SİYASİ SAPKIN!
Türkiye'de kandan beslenen bir parti mevcut. Ana muhalefet terör örgütünün temsilcisi partinin yedekliğine soyunmak görevi değil. Kasetle devraldığın genel başkanlığı söylediğin yalanlar sebebiyle şu anda savcı seni çağırıyor. Madem dürüstsün yine ifadeyi vermiyorsun? Git ver ifadeyi. Dürüstsen dürüstlüğünü görelim. Oturduğun yerden iftira atmaya devam ederek, şahsımı hedef alan alıştığımız yalanlara niye devam ediyorsun. Biliyor ki, o ifadeyi verdikten sonra bu işin faturası kendisine çok ağır olacak, bunu biliyor. Olmayan bir şeyi söylemenin bir anlamı olabilir mi? Bu şahıs daha önce siyasi sapıklık emareleri göstermişti şimdi ise siyasi sapkınlık işaretleri veriyor. Bir defa şirazeden çıkarsanız bir daha düzelemezsiniz. CHP gibi bir partinin bu tür şahsın hezeyanlarına terkedilmesini esefle karşılıyorum. Güçlü demokrasi güçlü muhalefet ister. Bu konuda da kararı milletimize bırakıyoruz.
ER YA DA GEÇ YENİ ANAYASA BU MİLLETİN ÖNÜNE GELECEKTİR
Türkiye yeni bir Anayasaya kavuşacaksa bu aziz milletimizin takdiriyle olacaktır. Bu şahsa sesleniyorum Gazi Mustafa Kemal Atatürk, egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demedi mi? Milletten niye kaçıyorsun? Biliyor bu millet sana güvenmiyor. Ama er geç bu milletin önüne bu yeni Anayasa gelecek. Başkanlık sistemi de gelecek. Türkiye yeni bir yönetim sistemine geçecekse bu da milletimizin onayıyla gerçekleşecek. Bize düşen ülkemizin geleceği için doğru gördüğümüz hususlar için çalışmak konuyu milletimizin önüne çıkartacağımız olgunluğa ulaştırmaktır. Ben buna Başkanlık sistemi diyorum. Dünyada onlarca farklı uygulaması var. Biz temel ilkeler çerçevesinde kendimize uygun olan sistemi ortaya koymalıyız. Bizim geleneklerimizde bu var. Bunun adına Başkanlık, Devlet Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı diyelim hatta varsa başka isim bulalım. Rahmetli Türkeş, Demirel, Özal'a kadar bu meseleyi gündemine almıştır. Önemli olan ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olan neyse onu yapmaktır.
KIZILAY DIŞINDA KİMSEYE KAN VERMEYİZ BUNU BÖYLE BİLİN
Başka teklifi olan varsa buyursun getirsin. Kan ticaretine soyunanlar boşuna heveslenmesinler. Kızılay dışında bir yere kan vermeyiz bunu böyle bilsinler. Mazlumların yanında yer almak zordur. Ama bu şekilde şahsiyetinizi, ilkelerinizi koruma imkanına kavuşursunuz. Biz İslam dünyası, Türk dünyası olarak tercihimizi mazlumlardan yana kullanmalıyız. Müslüman zalimin yanında yer almaz, bunu böyle bilesiniz. Burada merhum Abdürrahim Karakoç ağabeyimize müracaat edecek duygularımızı onun şiiriyle hitap edeceğim: Ellerin yurdunda çiçek açarken bizim ile kar geliyor gardaşım, bu hududu kimler geçmiş gönlüme dar geliyor dar geliyor gardaşım. Gazel olmuş sıra sıra söğütler, ardından unutulmuş şehitler... Bizim illerimize yağan karlar elbette devam edecektir. Müslümana ümitsizlik yakışmaz. Bizler inandığımız için üstün olduğumuzu biliyoruz.
Bu Haber 1386504 Defa Okunmuştur