Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimi sırasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ayrılmasının ardından, Muğla'nın Marmaris ilçesinde konakladığı otele saldırı düzenleyen askerlerin imamı olduğu öne sürülen Işıklı, savcılık ifadesinde, örgüt ile 1997'de Konya'daki Sabah Dershanesine giderken tanıştığını kaydetti.Üniversiteyi kazanmasının ardından, "sorumlu abilerin" öncülüğünde gerçekleştirilen dini içerikli sohbetlere katıldığını anlatan Işıklı, üç defa girdiği KPSS'den 85 puan alarak, Ankara'da BDDK uzmanı olarak çalışmaya başladığını ifade etti. İstanbul'a 2006'da geldiğini bildiren Işıklı, şu bilgileri verdi,

"Bir dönem Fetullah Gülen yapılanmasının sohbetlerine gitmedim. 2011'de tekrar sohbetlere gitmeye başladım. Nasıl ve kimin vasıtasıyla gittiğimi hatırlamamaktayım. Sohbetlere katılırken, ismini hatırlayamadığım bir abi, benden 'abi' olmamı istedi. Bunun üzerine, kod adı 'Miraç' olan SAT Grup Personeli olduğunu bildiğim Astsubay Murat Fırat, kod adı 'Ömer' olan Astsubay Özgür Danışan, kod adı 'Onur' olan Astsubay Hamdi Çıplak, kod adı 'Hamza' olan Astsubay Fatih Kaya, kod adı 'Murat' olan Astsubay Mutlu Ferik, kod adı 'İsmail' olan Astsubay İrfan Altuntaş, benim kendi ikametime gelmekteydiler. Beraber Kur'an okuyor, sohbet ediyor ve namaz kılıyorduk, siyasi konular konuşmamaktaydık."

Söz konusu SAT personelini, ankesörlü veya kontörlü telefonlarla arayarak evine çağırdığını anlatan Işıklı, "Asker şahıslardan Özgür, Murat ve Hamdi birlikte, Hamza tek olarak, İrfan ve Mutlu birlikte gelmekteydiler. Bu asker şahısların birbirlerinden haberleri yoktu." ifadelerini kullandı.

Hangi gün buluşacaklarına bazen sohbetlerde karar verdiklerini vurgulayan Işıklı, sohbet günlerinin birbirine denk gelmemesini sağladığını belirtti.

"Askerler evime geldi"

Gülen yapılanması içerisinde, ismi geçen SAT personelinden sorumlu olduğuna dikkati çeken Işıklı, "Benden sorumlu kişi de 'Cankurt' kod ismini kullanan, ismini Mehmet olarak hatırladığım kişiydi. 'Cankurt'tan sorumlu ise 'Yusuf' kod ismini kullanan, gerçek ismini bilmediğim kişiydi." bilgisini paylaştı.

Ramazan Bayramı'nda bulunduğu Kayseri'de, kendisinden sorumlu "Cankurt" kod adlı kişiyi aradığını dile getiren Işıklı, şunları kaydetti:  "Bana, 'Ne zaman İstanbul'a geleceğimi' sordu, ben de cuma günü geleceğimi söyledim. Cankurt, 'Biraz daha erken gelemez misin?' dedi. Ben de 'Tamam, gelirim.' dedim. Çarşamba günü sabah İstanbul'a geldim. Geldiğim gün Cankurt ile Ümraniye merkeze yakın bir yerde buluştuk. Bana, SAT'taki askerleri kastederek, 'Onları davet et, görüşelim.' dedi. Ben de her gruptan bir kişiyi arayarak, farklı zamanlar belirterek 'Gelin, görüşelim.' dedim. Daha sonra Cankurt'u arayarak askerlerin geleceği zamanı söyledim. Belirttiğim zamanlarda askerler evime geldiler. Askerler evime geldikten sonra Cankurt geldi ve 'Kemal diye birisi gelecek, onun dediğini yapmanızı istiyorum.' dedi. Genel sohbetten sonra askerler ve Cankurt gitti."

Işıklı, 2011'de Fetullah Gülen yapılanması içinde yer almaya başladığında kendisinden sorumlu "Kasım" kod adlı bir kişinin de olduğunu aktardı.

"Kod isimleri Cankurt söylemişti"

Darbe teşebbüsünü cuma günü akşam televizyondan öğrendiğini savunan Işıklı, "Cankurt kod isimli kişiyi, Mehmet olarak biliyorum ama Salih de olabilir. Bu kişinin mesleğinin öğretmen olduğunu, Kağıthane İmam Hatip Lisesinde çalıştığını biliyorum ama açık kimliğini bilmiyorum. Cankurt'un üstü Yusuf'un da öğretmen olduğunu biliyorum." ifadelerine yer verdi.

"Yapılanma içerisinde neden kod isimlerin kullanıldığı ve bunları kimin belirlediği" sorusuna Işıklı, "Askerlerin yaş gruplarının birbirlerinden farklı olmasından dolayı bu şekilde gruplara ayrılmışlardır. Askerlerin gruplarını da Cankurt belirlemişti. Kod ismi, Cankurt'un söylemesi nedeniyle kullanıyorduk. SAT Grup Komutanlığında görevli ve ikametime gelen askerlerin kod isimleri, Cankurt tarafından belirlenmişti." yanıtını verdi. "Emniyet güçleri ikametine geldiğinde, tablet bilgisayarına neden format attığının" sorulması üzerine Işıklı, "Ben tabletimden daha önceden Fetullah Gülen'in sohbetlerini dinlemiştim. Ekşi Sözlük'e girmiştim, bundan tedirgin oldum ve bu nedenle format attım." değerlendirmelerinde bulundu. Işıklı, bir soru üzerine de darbe girişiminden haberinin olmadığını iddia etti.