Ergenekon Avukatı Yusuf Erikel, vekili olduğu Ayhan Şahin adına Tokat Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği suç duyuru dilekçesinde; DİMES Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş yöneticileri; Ali Rıza Diren, Orhan Ziya Diren, Erol Diren, Bülent Ozan Diren haklarında Organize Suç çetesi oluşturmak ve aynı şirketin Muhasebe Görevlisi olan müvekkili Ayhan Şahin’i ve ailesini ;
“Adliye de bizim, Vali de bizim adamımız.. Tokat’ta istediğimizi, hakimi, savcıyı gece yatağından kaldırırız” şeklinde ki tehditlerle yüksek meblağlarda para miktarları içeren evraklar imzalattırdıklarını, şirketlerde usulsüzlük ve yolsuzluklar yaptıklarını, müvekkili Ayhan Şahin’in şahsi hesabını kullanarak, suçlu olarak gösterdikleri, resmi evraklarda sahtecilik yaptıklarını, vergi kaçırdıklarını, dolandırıcılık yapıp, iftira attıkları ve bu tür kumpaslarla müvekkili Ayhan Şahin’i suçlu pozisyona sokup, tutuklattırdıklarını belirtip, haklarında kovuşturma başlatılması ve adı geçen Diren kardeşlerin soruşturma süresince ‘Delilleri karartabilecekleri’ iddiası ile de; DİMES Gıda ve TİCARET AŞ ile aynı yöntemlerle bağlantı kurup, suç işlediklerini , NOBEL PAZ. LTD. ŞTİ., KARMEN ŞARAPÇILIK LTD. ŞTİ., TOKAT CİHAN NAKLİYAT LTD. ŞTİ., KAZOVA VASFİ DİREN TARIM İŞLT. SAN. TİC. A.Ş., SEMES GIDA LTD. ŞTİ. ve DİREN HOLDİNG’ isimli firmalara Kayyım atanmasını talep ettikten sonra,
Adalet Bakanlığı ve HSYK’ya şikayet dilekçesi vererek, Tokat Adliyesinde göre yapan Hakim ve Savcıların, İcra Müdürlerinin görevden el çektirilmelerini, soruşturma sonuçlanıncaya kadar da, geçici olarak Tokat Adliyesinin kapatılmasını istediği örenildi
"SAYIN BAKAN, BU OLAY PATAGONYA'da DEĞİL, TOKAT ADLİYESİNDE OLUYOR.. ADLİYE MORG MU Kİ; VATANDAŞ KADAVRA OLARAK KULLANILIYOR HUKUKTA?"
Şikayet dilekçelerinde, “Tokat adliyesinin tümünün bu olaylardan dolayı töhmet altında bulunduğu Bakanlığa bildiren Av. Yusuf Erikel;
Tokat İcra Mahkemesi Hakimi Elif Girgin Açıkgöz, Tokat Cumhuriyet Başsavcısı Erdoğan Bayraktar, Tokat Cumhuriyet Savcısı İlyas Ay, Tokat Sulh Ceza Hakimi Mesut Eryılmaz, Tokat Asliye Hukuk Hakimi Zeynep Mutlu, Tokat İcra Müdürü Ramazan Kurban’ın; vatandaşlar arasında ve hukuk uygulamalarında farklılık yaratarak fesada ve vatandaşı devletine karşı yanlış duygulara yöneltecek ve milli bütünlüğe zarar verecek hissiyata sebep olacak keyfi işlemleri yaptıklarını,
Kanunda ve uygulamada olmayan anormallikleri yetkilerini kötüye kullanarak ifa etiklerini, adeta zengin ve varlıklı bir tröst yapı ile koordine halinde vatandaşa çöktüklerini, bu bugün için devlet görevlisi, yarın için ne olacağı meçhul görevliler hakkında hem yaptıkları bu işlemlerin,
Aynı adliyede, ‘hakimleri yatağından kaldıracak’ güçle tehdit eden yapıyla alakalı muhatap tüm davaların incelenmesi ve tarafların dinlenilmesini….
Ve yapılacak inceleme sonucu bu ilgili kişilerin ve varsa başkaca aynı adliyede bu olaya teşnelik yapanların sıfatları hakim ve savcı ise onlarında dahil incelenmesi ve sonuçta meslekten atılması dahil tüm cezaların uygulanmasını..
Ve Tokat ‘ta yaygın olarak şehrin çalkalanmasına sebep iddialar sebebiyle Tokat’ta tüm hakim, savcıların tayin edilerek adalete güvenin yeniden tesisi taleplerini içerdiğini,
VE HAKKINDA BUNCA İTHAM SEBEBİYLE İDDİALAR NETİCELENİNCEYE KADAR, ŞU AN İÇİN İDDİA EDİLENLERLE GÖRE SANKİ ADALET MERKEZİ OLMAKTAN ÇIKMIŞ , FESAD MERKEZİ OLMUŞLUĞU MUHTEMEL VE BELKİ DE MUHAKKAK OLAN BU ADLİYEDEKİ TÜM HUKUK HİZMETLERİNİN ASKIYA ALINIP...
TOKAT ADLİYESİNİN GEÇİCİ OLARAK KAPATILMASINI,
VE DAVALARIN YAKIN İL VE İLÇELERDE GÖRÜLMESİ NOKTASINDA KARAR VERİLMESİNİ TALEP ETTİ
Olayın; şikâyette belirtildiği üzere Tokat'ta uzun süredir ticaret yapan bir grubun FETÖ'ye benzer yapılanma içerisinde olduğu yönünde olduğuna da işaret edildi
TÜM BAROLARA DESTEK ÇAĞRISI
Av. Yusuf Erikel, tüm Barolara da çağrıda bulunarak, bu mücadelesinde Adalet adına kendisine destek olunmasını istedi
Değerli Meslektaşlarım… Her Avukat gibi zaman zaman karşılaştığımız olaylar sonucu adliyede cübbemizi yakacak ve bu mesleği bırakacak noktaya geliyoruz.... Hepimiz Çoğunlukla Verilen kararlar hâkim ve savcıların ne yüzünde ne ruhunda en ufak hassasiyet yaratmadığı gibi adeta “ben bildiğimi derim... Sen git itiraz et, temyiz et” keyfiliği yüzünden ve hukukun muammaya dönmesi ile meslek itibarı ve hukukun şerefi nerdeyse yerler de sürünüyor...
O Sebeple tokat ilinde müvekkilin başına gelen olay sonucu ekteki şikâyet ile Tedbiren ve Örnek olsun diye Vatandaşa zulüm merkezi olduğu intibaı ile ilgili şikayet sonuçlanıncaya kadar adliyenin kapatılmasını istedim... Ret edilirse kesinlikle idare mahkemesinde dava açacağım...
Artık hukuk tanımaz ve değil vatandaşı avukatları insan yerine koymayan Savcı veya Hakim kim olursa olsun olayı ulusal ve uluslararası boyutta ayrı bir davaya konu edeceğim...
Ey Millet … Dün hakim, yarın terörist olmuş binlerce adamın verdiği karar sadece geride binlerce mazlum bırakmadı mı?.. Şimdi hakim olanların, yarın kim olacağının garantisi nedir...
O sebeple verdiği karar ile vatandaşı devletine, avukatı hukuk sistemine, küstüren kim olursa olsun onu değil hakim, savcı doğduğuna pişman etmek vatan görevidir... Çünkü devletine küsen her vatandaş vatanımıza göz dikenlerin istismar sahası olmaktadır...
Bu bağlamda bu ülkede artık hakim, savcı ve kim olursa olsun yetkisini keyfiliğe çeviren kişiler ile vatandaşa mücadele etmede cesaret olsun diye... Ekteki şikayetleri yaptım ve hatta bakandan müsteşara sorumlulukları ifada ihmalleri olduğu inancıyla müvekkil adına tazminat davası da açacağım...
Ey Meslektaşlarım… Vallahi avukat olarak bu hukuk diye yutturulan sistemde daha dün Silivri de kanser olup hayatımız gitti... Vücut fonksiyonlarımız iptal oldu... “Ülkede hukuk yok” sözünün ispatı adeta bizzat ben oldum...
Evet şimdi onlar belasını buldu ama bizde öldük... Artık bu hukuk yüzünden kimse ölmesin, kimsenin şerefi namusu kesin hüküm sonuna kadar ortada olmasın ve hâkimler de her kamu görevlisi gibi vatandaşın hizmetçisi olduğunu hatırlasın diye bizler daha aktif ve cesur olmalıyız...
Ve Sayın. Cumhurbaşkanı’nın feryadı da bir uyarı değil mi … Demiyor mu “adliyede hala FETÖ uşakları var...” O zaman çok uyanık ve dikkatli olmalıyız....
Bu bağlamda …. Cumhuriyet Savcısından çok daha fazla Cumhuriyeti koruyan ve Silivri de bunu canıyla ödeyen... Hakiminden daha olaya hakim olarak yıllar önce bugünkü zalimlerle savaşan ve Adaletin mağduru bir adalet hizmetkarı olarak tüm milletimi başta avukatlar olmak üzere uyarıyor ve çağrı yapıyorum...
Müvekkillerimize yapılan zulümlere kanun veya hüküm kılıfında da olsa sessiz kalmayalım … Olay eğer o boyutta ise sadece şikayet temyiz, demeyelim … Konuyu yerel veya genel her noktada dikkatlere taşıyalım.... Devleti idare edenlerin hassasiyetine konuyu taşıyalım…
Sakın Adliyede hakim, savcı cüppesini giyiyor diye bakmayalım… Takip edelim ve onlara çöpçü veya doktor veya öğretmen veya veteriner nasıl memursa aynı şekilde milletin emrinde memur olduklarını hatırlatalım... Hukuk aracılığıyla Milli Birliğe zarar verilmesine ve milleti devletine küskün edilmesine fırsat vermeyelim.
İşte bu bağlamda tokat adliyesinde sizde olayı okuyun... Kısaca İfade de ettim ki olaylar bağlamında âdeta vatandaşa çöken bu adli ekibi şikayet ettim ve tazminat davası açacağım … Ve bunlara mekan olmuş adı adliye ama olanlar doğruysa fesat yuvası ve zülüm tezgâhı olmuş adliyenin kapatılmasını vekaleten talep ettim...
Ötesi incelenir ve inşallah bizi ferahlatacak bir adım atılır da herkes adalet karşısında hizaya geçer... Bu bağlamda tüm milletin ve meslektaşlarımın ve Sayın Adalet bakanlığı ve HSYK’nın dikkatine durumu ifade ederim....
HSYK’ya ŞİKAYET
Ayrıca HSYK ya da şikayet ettim ve kısa zamanda netice alınmazsa Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kuruluna da müracaat edecek ve ayrıca Sayın Adalet Bakanı ve Sayın Bakanlık Müsteşarı Kenan Bey hakkında da hem mevzuat ve hem de Hz. Muhammedin “hepiniz sorumlu olduğunuz konularda mesulüsünüz” hadisini de dayanak yaparak tazminat davası açacağım.
Bu Haber 2339474 Defa Okunmuştur