Ergenekon davası Avukatı ve aynı zamanda geçmişte FETÖ mağduriyetini yaşayarak, uzun süre Silicri cezaevi’nde yatan Av.Yusuf Erikel; “Torbacı mantığı sistemi” ile bazı polis ve savcıların haksızlığa uğrayarak mağdur olduğuna işaret ederek; “Hem Cumhurbaşkanını ve Hem devleti yeni zulüm töhmetinden kurtarmak adına bazı çalışmalar yapmayı uygun buldum. Mücadeledeki strateji eksikliği ve amatörlük sebebi ile bazı kişilerin alakasız meslekten atılması ve hapse atılması sonucu yeni bir zulüm dalgasına da vesile olmuştur” vurgusunu yaparak, bu şekilde mağdur olanları savunma adına Avukatlığını üstleneceğini belirtti.
Av. Yusuf Erikel, FETÖ mücadelesinde ki staratejik eksikliğide vurgulayarak, neler yapılması ve ne yapacağını şöyle sıraladı,
FETÖ MÜCADELESİNDE STRATEJİK EKSİKLİK VAR
“Malum olduğu üzere bu FETÖ mücadelesinde uzun süredir sessizce sadece dua ile destek olduk ve zaman zaman da ilgili mercilere ve kişilere tavsiye ve taleplerde bulunduk. Geldiğimiz noktada şunu gördüm ki; Bu FETÖ nasıl geçmişte bizleri mağdur ve mazlum etmişse ve yine Sayın Cumhurbaşkanı ve Devleti ve Milleti de aynı şekilde içinden çıkılmaz süreçlere ve haksızlıklara muhatap etmişse, şimdi gördüğüm kadarıyla mücadeledeki strateji eksikliği ve amatörlük sebebi ile bazı kişilerin alakasız meslekten atılması ve hapse atılması sonucu yeni bir zulüm dalgasına da vesile olmuştur”
MAĞDURDA VAR, MAZLUM DA VAR
“Sayın Cumhurbaşkanı her ne kadar meydanlarda mağdur ve mazlum yok dese de, bu onun samimi duygusu olup, kendi dışındakilerin aynı hassasiyet içinde olduğuna dair güveninden kaynaklanmaktadır. Halbuki etrafındaki çoğu “eski FETÖ sevicisi” bu sefer de suçluluk psikolojisi ile, Sayın Cumhurbaşkanını aynı Ergenekon gibi yeni bir zulüm sürecine ittiğini belki ahiret de anlayacak… Ama neticede anlayacaktır. Tüm Türkiye bilmelidir ki, bu ülke de geçmişte de ne FETÖ’yü seven, ne FETÖ’cü olan istisna kişilerden biri de Sayın Cumhurbaşkanıdır”
ERDOĞAN’IN FİKRİ GENLERİ FETÖ’cü OLMAYA MÜSAİT DEĞİLDİR
“Sayın Cumhurbaşkanının her noktada hata ve yanlışı için mutlaka denilecek söz olabilir ama tek denilmeyecek nokta onun FETÖ’cü olduğudur. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanının fikri genleri FETÖ’cü olmaya asla müsait değildir. Kendinin hatası belki Hatası FETÖ’cü olmak değil, FETÖ’yü ve fetöcüleri bir süre adam sanmaktır ki bu konuda kamuoyuna yaptığı itirafı da sorumluluğu da kendisince kabul edilmiştir. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı için asıl tehlike, bugün bazıları tarafından bilmeden veya yanlış bilerek bazı yapılan işlerin, maalesef hem aleyhine döndüğü ve hem de gerçekten haksızlığa sebep olduğudur”
TORBACI MANTIĞI İLE İNSANLAR MAĞDUR EDİLİYOR
“Ayrıca başka konu da şudur; Ülke o noktaya gelmiştir ki, Sayın Başbakanın oğlu FETÖ üyesi dense, Onun oğluna referans olacak kudreti ve imkanı kalmamıştır. Bu bağlamda onlarca AKP milletvekili, binlerce bürokrat, akrabaları haksızlığa bile uğrasalar geçmiş olsun diyemez noktaya gelmişlerdir. Yine aslında FETÖ üyesi olmayan, belki AKP karşıtı veya AKP’ye zarar vermek adına da yapılıyor olabilir olabilir, nice samimi insanlar “torbacı mantığı sitemi” ile bazı polis ve savcıların eski FETÖ döneminden kalma usulleri ile haksızlığa uğramış ve mağdur olmuşlardır”
TAVSİYELERİM VAR
“Bu durum zerre miktarı da olsa … Dünya ve ahirette Allah’ın gündeme getirdiğinde sıkıntı vereceği sürece engel olmak adına bir şeyler yapmak da gerektiğini düşünüyorum. Doğru mu düşünüyorum bilmem ama… Bu ülkede İslami kesin denilen ama İslami mi yoksa denilen mi belirsiz sadece sosyal statü bağlamındaki diğer laik kesim, Müslümanları milliyetçi, Müslümanlar ulusalcı Müslümanlar gibi….tasnif adına İslami kesim veya muhafazakar kesim denilen kitle içinde belki de tek mağdur edilmiş Silivri de zulüm yapılmışlardan biri olarak yine aynı konuda başka bir siyasi tek olan Sayın Cumhurbaşkanına ülkenin selameti adına bu FETÖ mücadelesinde stratejik bazı tavsiye ve dostluk ve kardeşlik yapmak adına… Bunu da gerekirse mağdur olanların vekili sıfatıyla bazı işlemler yapmayı faydalı olur diye düşündüm.”
“Ben seferberlik stratejisi içinde, bu ülkedeki her ferdin bir noktada lazım olacağı ve zayi edilememesi mantığıyla mutlaka bu süreci vatanın birliği ve devletin bekası bağlamında yeniden koordine edilmesi noktasında bazı adımların atılması gerektiğini düşünüyorum. Mesela, bu adımı Adalet Bakanı bile atsa, Olası şu tehlike olabilir….Herkesin elindeki bakana ait “eski FETÖ sevicis”i görüntüleri engel olacağı için… Bu ülkede tek FETÖ’cü olmayacağı muhakkak olanlardan biri olarak, aynı durumda olan bazı dostlarımın da yardımı ile hem Cumhurbaşkanını ve Hem devleti yeni zulüm töhmetinden kurtarmak adına bazı çalışmalar yapmayı uygun buldum”
Atın nalında ki çivi ve vatandaşlarımızın önemi
Ve neticede öncelikle Harp Okulu ve Astsubay Okulu sonra Silahlı Kuvvetler mensubu sonra diğer mazlumlar ile avukat sıfatı bağlamında ilgilenerek bu masum kitleyi, diğer FETÖ’cü şerefsizlerden ayırmada, ve bu masumların da , FETÖ alçaklarının platformu olmak tuzağından da korunması adına bir koordine gerekliğini düşündüm.
İşte bu noktada ilk yaptığımda biz mazlumuz diyenlere , “evet mazlum olabilirsiniz ama sizin zaliminiz ne devlet, ne Sayın Cumhurbaşkanı, Asıl size zulmeden sadece FETÖ alçağıdır”, noktasında oluşan duyguyu konuşmalarımız sonrası pekiştirdiğimizi müşahede ettik.
Neticede “atın nalında bir çivi devlet hayatında önemli ise” bu vatanın her evladı da önemlidir ve gerçekten bunlar FETÖ’cü değilse, bu süreç sonunda FETÖ’nün dediği noktada yani “size bu devlet ve iktidar zulmediyor lafını haklı çıkaracak her adımı iptal etmek bir vatan borcudur “ şuuruyla hareket etmenin faydalı olacağını düşündüm”
MAĞDURLARA AVUKATLIK YAPMAYA KARAR VERDİM
“Ve her ne kadar itiraz kurulları olsa da bu kurulların ne kadar FETÖ kim bunu hem dini, hem örfi, hem hukuki, hem stratejik, bilgi sahiplerinden oluştuğu meçhul olduğu ve çoğunun kaç yıl öncesi FETÖ’den kopmuş bir eski FETÖ’cü olup olmadığı da meçhul olduğu için bu mücadelenin felahı ve salahı için ve ilerde Sayın Cumhurbaşkanının “hakkınızı helal edin mücadele ederken bazı noktada aldatıldık” demesine gerek kalmayacak, desteklerin ve yardımcı olmamın da vatan borcu olduğunu düşündüm. Öncelikle askeri öğrenci, astsubay öğrenci, rütbeli asker olup FETÖ’cu olmaya, darbeci olmayan ve imanı ile ve ameli ile bunu garanti edecek ahlakta, ama sürecin karışıklığı ile hapiste veya meslekten atılmış insanlara Avukatlık yapmaya karar verdim”
AMACIM YANLIŞA VE MAĞDURİYETE ENGEL OLMAKTIR
“Yine diğer meslekten atılmış ve içeride olan ancak FETÖ’cü olmayanlara da aynı şekilde yardımcı olmaya karar verdim. Bunların avukatı olduğumda, başta MİT, Askeri İstihbarat ile de gerekirse görüşerek ve Ergenekon da mazlum dostlarımdan da danışmanlık alarak, gerekli makamlara ve adli mercilere müracaat etmeyi ve temel de adaleti amaç hakkın rızasını uygulamada hizmet ve görevde gayreti faydada da Sayın Cumhurbaşkanın ve devletin maddi manevi yükünü hafifletmek ve bazı eski FETÖ’cü şarlatanların şuursuz gürültüsü arasında zulme vesile olmasına engel olmak adına bu davalarda gerek adli gerek siyasi makamlarla görüşmeler yapma ve her halde de onların bu imanları ve amelleri ile garanti dedikleri ispat için gayret etmeyi uygun buldum”
BİZE DÜŞEN ZARARA ENGEL OLMAKTIR
Ne var ki bu arada … kendi FETÖ piçi ve darbeci şerefsiz olup, benim samimiyetimi istismar edecek ve avukat olarak bizi kullanacağını düşünen varsa …bu ortaya çıktığında sadece yüzüne tükürerek en ağır cezayı isteyeceğimi bilmesini isterim. Bunun dışında bu mazlumlara destek vermek aynı zamanda iktidarında lehine olacaktır. Çünkü bu mazlum kitle maddi manevi neticede Allah’ın kendilerine soracağı bir sorumluluk olduğu gibi siyasi olarak da sıkıntılara vesile olacaktır.. Şunu kimse görmezden gelemez… Önceden ”Fetö” denince, namussuz örgüt ve yaptıkları akla gelirken… belki bilmeyenler olabilir şimdi FETÖ deyince AKP ve zulüm yaptığı da çağrışıyorsa… bu sadece FETÖ mücadelesine zarar verir. Bu bağlamda bize düşen bu zarara engel olmaktır. Gerekirse akademik ve uluslararası hukuk … ve özellikle Ergenekon da birebir üst düzey konuya hâkim dostlarım ile bu mücadelenin sağlıklı ve başarılı olması için, bunu yapmanın da vazife olduğunu düşündüğüm için bu kararı aldım.
MAZLUMLAR ARASINDA Kİ DİYALOĞA VESİLE OLMAK BAĞLAMINDA
4 aydır yatsalar da ve yatacak olsalar da bunun sebebinin FETÖ olduğunu bilmeler, İktidar ve Sayın Cumhurbaşkanına en fazla “lütfen biz mazlumuz” demeleri dışındaki ithamların faydasız olacağını “Zalimsiniz” sözünün tek muhatabının bu namusuz FETÖ örgütü oluğunu ifade ile Bu bağlamda, gözyaşlarının Hem ilahi rahmeti ve hem savcıları harekete geçirecek kudret de olduğunu, sadece sabır ve sükunet ile Bu süreci devletin lehine bu alçak örgütün aleyhine çevirmede görev almaları Velev ki işten atılsak velev ki hapiste olsak; “Bu mücadelenin akamete uğramaması için duyarlı olmak lazım” bağlantılı özel hassasiyet gerektiği bilinci içinde olunmasını tavsiye ederim. böyle olunması halinde Ek olarak da benim de avukat olarak kendilerine bu karşı taraf olmayan kalpleri , bir mücadeleci kitle ile mazlumların arasındaki diyaloğa vesile olmak bağlamında; Ötesi her avukat gibi görevini yapma şuuruyla, bu mazlum insanların davaları alacağımı ve fetö mücadelesinde, bu manada başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere iktidar muhalefet herkesin gayretine katkı vereceğimi ifade eder. En kısa zamanda vatan ve milletin her türlü sıkıntılardan Azad olup, Allah’ın istediği, Peygamberin tavsiye ettiği ve bizlerin özlediği Dünyanın en kısa zamanda tesisi için yaptıklarımızın vesile olması temennisi ile
Bu Haber 1784794 Defa Okunmuştur