GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Allah sağlık ve uzun ömür versin, ülkemizde sanatında tek olan ünlü Oryantal Asena var biliyorsunuz…
Şimdiler de Doğan medya, özellikle Hürriyet Gazetesi inanın Asena’ya taş çıkartacak şekilde hızlı ve kurnazca bir şekilde kıvırıyor..
Hürriyet Gazetesinin iki görevlendirilmiş yazarı oldukça dikkat çekiyor..
Biri Ahmet Hakan, biri de malum Abdulkadir Selvi..
Bu iki yazar, son günlerde birden bire bir tuzaktan bahseder oldular..
Ve bu tuzağı CHP’nin, AKP’ye kurduğunu ısrarla yazıp, topluma enjekte etmeye çalıştılar..
Tuzağın belirtileri neymiş?
Kılçdaroğlu ve CHP yöneticileri, Referandum süreci ilan edildikten sonra Evet cephesine çok nazik ve medeni üsluplarla hitap ediyorlarmış, AK Parti’ye artık AKP demiyorlarmış, toplumun dikkatini çekecek hakaretli ve sert eleştirilerde bulunmuyorlarmış, hitaplarında ‘Sayın’ ifadelerini kullanmaları dikkat çekiyormuş.. Bu toplum nezdinde AKP’ye kurulan bir tuzakmış..
Yani CHP; sanki var olan bir şirret tavrını terk etmişte, şimdilerde medeni ve barışçıl üsluplarla anti propaganda yapması dikkat çekiyormuş..
Bak, bak… Analize ve delillere bakın..
Şimdi bana ve Haber sitemize hemen, hemen her gün bazı sitemler ve dostane uyarılar geliyor..
Diyorlar ki sen ve Ozan Arif çok sert ve hakaret ima eden cümlelerle eleştiriler yapıyorsunuz.. Biraz da olsa yumuşayın…
Eee… Kardeşim şimdi gel de Ahmet Hakan’a ve Abdulkadir Selvi’ye çakma..
Şimdi bu tuzaktan kurnazca bahsedenler, her gün ‘EVET’ cephesine gizli mesajlar veriyorlar..
Şunlar, şunlar.. ‘EVET’ oylarını düşürüyor..
Yani kurnazca işaret veriyorlar; “Bunlardan vaz geçin, toplumda tepki görüyorsunuz” gibilerinden..
Son iki günde ise bu iki kurnaz yazar; Kılıçdaroğlu’nun bir radyo canlı yayınında acelece ve detaylı açılımını yapmadan sarf ettiği bir ifadeyi öyle bir ballandıra, ballandıra eleştirip, vuruyorlar ki sormayın.. Sanki bir yerlerde ‘boncuk’ bulmanın sevinci ile..
Kılıçdaroğlu’da bir insan.. Her türlü iktidar imkanları kullanan AKP ve Bahçeli ile ekibine karşı kısıtlı imkanları ile karşı mücadele veren bir lider, yorulabilir, kafası bir anda karışabilir..
Kılıçdaroğlu; “Mecliste ki Başbakan ayrı, Cumhurbaşkanı ayrı partiden olabilir düşünün.. İşte o zaman çıkacak çatışmayı düşünün” gibi sözler sarf etti ama bu bilgisizliğinden değil de, o an ki kurduğu cümlede bir sürçme ve detayını açamamaktan kaynaklandı..
“Mecliste ki çoğunlukta olan parti” diyeceği yerde ‘Başbakan’ ifadesi kullandı..
Yani; Mecliste çoğunlukta olan parti ayrı, Cumhurbaşkanı ayrı bir partiden seçilir ise çatışmanın olacağı ve Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini istismar edip, meclisi fesih edip, erken seçime götürebileceğini vurgulamak istedi..
Şimdi bunların ve EVET cephesinin ellerinde başkan bir eleştiri malzemesi olmadığı için, hep bir ağızdan başladılar; “Vay, vay.. Kılıçdaroğlu, Anayasa değişikliğinin içeriğinden bihaber, buna 3 koyun verin kaybedip, gelir” falan-filan..
Bu malzemeyi artık Referandum süreci bitinceye kadar kullanırlar… Çünkü; ‘Hayır’ diyenlerin terörist ve özellikle 15 Temmuz’da ki hainlerin olduğu yönünde ki yakıştırmalarını toplum kabul etmedi ve ‘EVET’ hanesine eksiler yazdırdı..
Şimdi, hasbelkader bir büyük gazetede yazı yazan bu iki zat’a sesleniyorum,
“Başbakanın; ‘Madik attı’, ‘Abidik gubidik başbakan’ ifadelerini, Hayırcıları teröristlikle ve hainlikle itham edilmelerini, Bahçeli’nin geçmişte odasında övünerek tuttuğu ‘17/25 gösterimli’ saatini, Bahçeli’nin neden memleketi Osmaniye’ de miting yapamadıklarını niye sorgulayamıyorsunuz?
Korkunuz mu var?
Hükümetle ve yandaş medya ile danışıklı attığınız manşetleri yutturduğunuzu mu zannediyorsunuz?
Hadi yiğitseniz; CHP’li Elif Doğan’ı dilinize doladığınız gibi, size gönderdiğim malzemeleri de sorgulayın..
Görülüyor ki bir tuzak var ama bu tuzak CHP’nin kurduğu bir tuzak değil de, CHP’ye kurulan bir tuzak var ve bu tuzağın maşaları da açıkça sizlersiniz
Bu Haber 860270 Defa Okunmuştur