İşte bu yaratılan hain fırtınaların bir kurbanı da Samsunlu bir genç ve üzüntülü yakınları
E.Kavas, hiçbir görüntü delili, tanık olmamasına ve lehine verilen ‘adı geçen mağdurda darp, cebir, travma yoktur’ şeklinde ki hastane raporlarına rağmen, sadece bir iddia beyanı üzerine 12 yıl hapis cezası aldı..
E. Kavas’ın; iddianamesini hazırlayan Savcı Burhan Saç, 15 Temmuz hain kalkışma girişiminden sonra İblis FETÖ’nün elemanı olduğu saptandı ve görevden uzaklaştırıldı.
Yani; toplumu kaosa sürüklemek isteten, nifak tohumları ekmek isteyen bir terörist, E.Kavas’ın iddianamesini hazırlamıştı.
Yine Ağır Ceza reisi aynı iddia ile başka bir yere sürgün edildi..
FETÖ’cü savcı ve hakimlerin kaos kurbanı genç, E. Kavas’ın babası Çetin Kavas, avukatları vasıtası ile verilen haksız mağduriyete karşı Yargıtay’a itirazda bulundu ama tabiri caizse Kavas ailesi; ‘yağmurdan kaçarken, doluya tutuldular’..
Çükü Yargıtay’da ki Hakim ve Savcıların büyük bir çoğunluğu da; FETÖ’ye hizmet eden Savcı ve hakim kılıklı teröristlerdi.
Hepsinin amaçları belli idi.. Toplumu kaosa sürüklemek, ahlak çöküntüsü yaratmak..
Bu mantıkla Yargıtay 14. Ceza Dairesi, birçok FETÖ’cü savcı hakimlerin itiraflarında belirtildiği gibi E. Kavas’a verilen 12 yıl hapis cezası dosyasını incelemeden, itirazları göz önüne almadan aynen ‘Onayladılar’
Adalet Bakanın bu tür mağduriyetleri yaşayanların, ‘yeniden yargılanma’ Hukuk sürecinden yararlanabileceğini açıkça belirtmesine rağmen, Baba Çetin Kavas ve Avukatlar, Çarşamba ve Samsun’da ilgili mahkemelere ‘yeniden yargılanma’ talebinde bulundular ise talepleri ret edildi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve TBMM Adalet Komisyonu üyelerine yardım çağrısında bulunan baba Çetin Kavas; Türkiye' de Cinsel İstismar olaylarının vebalı gibi algılanarak yargılamanın yapıldığına dikkat çekerek, oğlunun cinsel istismar suçu iddiası ile TCK’nun; 102. ve 103. maddeler göz ardı edilerek somut delilerden yoksun, asılsız iddialarla yargılama sonucu verilen hapis cezasının gayri hukuki olduğunu vurguladı ve "Oğlunun yeniden yargılanmasının" sağlanması için hak ve adalet adına acilen destek istedi.
Baba Çetin Kavas, "Oğlumun kesinlikle işlemediğine inandığım cinsel istismar suçu iddiası ile yerel mahkeme tarafından 12 yılı heba ediliyor. Oğlumun davasında iddia ve ithamlarla yapılan yargılamada 102 ve 103. maddelere göre dava dosya içeriğinde şahitlerin dinlenmemiş, bilirkişi ve tam teşekküllü bir hastane raporunun alınmamış olması nedenleri ile yeniden yargılanmasını istiyoruz.. ‘Cinsel İstismar' olaylarını kesinlikle kabul etmiyor karşısındayım. Bu tip olaylarda kendi evladım dahi yapmışsa ceza almalıdır. Ancak, Oğlumun davasında ki iddialar konusunda yargılamanın kanunlara göre değil, kumpas kurulduğuna ve bilinçli ceza verildiğine inanıyor ve yeniden yargılama yolunun açılmasını talep ediyoruz." dedi
Samsunlu Baba Kavas; Yargılamaların kumpaslarla ve bilinçli şekilde ceza verme isteği ile yapıldığına inandığına işret ederek, " Bu nedenlerle de suçsuz insanlar hak etmedikleri şekilde cezalar alıyor ve hayatları kararıyor. Oğlumun davasında da dosya detayı incelenmemiş, irdelenmemiş, şahitler dinlenmeden bilirkişi raporu olmadan, tam teşekküllü bir hastane heyetinden rapor alınmadan iddia makamının ithamlarının kesin hükümmüş gibi davası görülerek oğluma ağır ceza verilmiştir..
Ben de bir babayım. Bende cinsel istismar olayına karışan her kim olursa olsun en ağır cezayı almasını istiyorum. Ancak, Oğlumun yaptığı tüm kanunsuz işlerden ceza alsın sözüm yok. Ama böylesi sudan bahanelerle, dosya incelenmeden, kanun ve hukuktan uzak sırf ceza vermek için hapis cezası verilmesi ailemi de üzüntüye sevk etmiştir. Bu tip haksız iddialarla ve kanunlara aykırı verilen dava dosyaları ve cezaları için yasa düzenlenmesi istiyoruz. Adalet bakanımız, Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımız sesimize kulak versin. TCK'da ki mevcut 102. ve103. maddelerden somut deliller aransın, suçsuz insanların hayatı kararmasın.. Ülkemize bu gibi birçok hayatın verilen yanlış kararlardan dolayı heba edildiğine maalesef ki defalarca tanık olduk ..
Cinsel istismar davalarına bakan mahkeme heyetlerinin davanın veba hastalığı gibi görülerek değil, kararan bir hayatı kurtarmak için başka ve suçsuz hayatların karartılmaması gerektiğine inanıyorum. Halkın içinden tecrit edilmesi gereken kişi düşünce ve kesin yargısı ile davalara bakılmamasını aksine kanun, hak, adalet ve hukuk içinde yargılamanın yapılması gerekmektedir. Bu dava dosyasının kumpas olduğuna inanıyorum. Dosyada yargılamanın yeniden somut delillere dayandırılarak yapılmasını Devletimizin ve yüce yargımızın itibarı adına istiyorum” vurgusunu yaptı
Bu Haber 3153317 Defa Okunmuştur