MALİ YÖNDEN BATMIŞ FABRİKAYA, “ÇÖKTÜLER” İFTİRASI
FETÖ’nün yurtdışı medya ekibinde olan ve FETÖ üyesi olmaktan mahkûmiyetinden dolayı aranan Cevheri Güven, Youtube kanalından, Alaattin Çakıcı hakkında;
“Erol Evcil ile birlikte Payas Demir Çelik fabrikasına çöktüler” iftirasını attı..
Alaattin Çakıcı ise bu iftira kampanyasına karşı gönderdiği cevabı yazıda, “çöktüler” dedikleri fabrikanın mali yönden battığına ve herkese borcu olduğuna işaret ederek, ne kendisinin, ne de hiçbir yakının Fabrikaya ait NURSAN şirketi ile bağlantısı bulunmadığını, tamamen iftira olduğunu ve bu tür iftira kampanyaları ile Cumhur İttifakını yıpratmaya çalışıldığını vurguladı..
MUHALFET, “MAFYANIN” NE DEMEK OLDUĞUNU BİLMİYOR
Alaattin Çakıcı’nın FETÖ medyası tarafından atılan iftiraya karşı gönderdiği cevabı yazının tamamı şöyle;
“Bu fabrikanın; FETÖ elemanı Cevher Güven'in ifadesiyle 2015'in sonundan beri bankalara ve piyasaya milyonlarca dolarlık borcu varmış bunu kendisi de ifade ediyor.
Cevheri Güven denen FETÖ'cü bir vatan haini yayınladığı YouTube videosunda, Payas'ta ki Demir Çelik fabrikası NURSAN ile ilgili oraya Erol Evcil ile birlikte çöktüğümü iddia ediyor. Bu fabrikanın Cevher Güven'in ifadesiyle 2015'in sonundan beri bankalara ve piyasaya milyonlarca dolarlık borcu varmış, bunu kendisi de ifade ediyor.
Evet, Erol EVCİL benim arkadaşım ve dostumdur.
Tahliye olmadan evvel son beş yıl Ege Metal'den dolayı aramızda kendisiyle bir sıkıntı vardı. Bunun sebebi Ege Metal'in o günkü diğer ortağı olan Mustafa'dan param karşılığı hisseleri satın alıp Erol'un ailesinden birine devretmiştim. Bunlar resmî belge, görüntü ve ses kayıtlarıyla bellidir.
Ben hakkımı devrettiğimden itibaren son beş yıldır Erol'un kendisiyle konuşmuyordum. O da İzmir Şakran cezaevinde yatıyordu. Cezaevi kayıtlarında karşılıklı hiçbir irtibatımızın olmadığı bellidir.
Doğru, Hüseyin Eryılmaz bana Yalıkavak Marina'da ki tekneme gelerek, Erol Evcil'e faizle para verdiğini ve 50 milyon dolar alacağı olduğunu söyledi. Yine onunla birlikte gelen Özer Holding'in sahiplerinden ve kendisini çok eskiden tanıdığım Kazım ÖZER, Ozan ÇELİK 'in de Erol EVCİL’den alacağı olduğunu söyledi.
Kazım ÖZER kafasından bu işin arkasında Ankara'da devletin olduğunu söyleyince, ben de telefonu verdim, ‘aç konuş hepimiz duyalım’ dedim.
Bu sefer kıvırdı.
‘Yok, onlara yakın birileri’ gibi ifade etti. Ben de bunlara dedim ki; “sakın Erol'a dokunmayın”.
Bunlar; Erol Evcil ile ligli kötü düşünüyorlardı. Anladığım kadarı ile kiralık katil arıyorlardı.
Dedim ki; “Erol'u öldürecek adam önce beni öldürecek, bunu kafanıza sokun. Bana borcu var, önce bana borcunu ödeyecek daha sonra size borcu varsa eğer parası da varsa adamsa öder”
Bahsedilen şu anki belediye başkanını tanımam. Erol ile Sivas Demir Çelik fabrikası ile hiçbir dönem hiçbir ilişkim olmamıştır. Ben ömrümde 1974'te bir defa İskenderun'a gittim, onun dışında hayatımda hiçbir zaman İskenderun'a gitmedim. Bahsedilen Keleş ailesini tanımam.
“Alaattin Çakıcı’nın yeğeninin şirketi Nursan 'ı kiraladı” diyor.
Benim soyadımı taşıyan hiçbir yeğenimin ABA denilen bir şirketle bağlantısı yoktur.
15 gün evvel insanları sokağa döken muhalefet ve uzantıları işbirlikçileri olan FETÖ’cüler, AK Parti ve Cumhur İttifakına zarar vermek için MHP'li İskenderun Belediye Başkanı'ndan dolayı, Sabah Gazetesi ile ilgili de Sayın Devlet Başkanı ve Sayın Süleyman Soylu'yu, bu çirkin senaryoya alet etmek istemektedirler.
Benim Payas ve Nursan ile ilgili hiçbir ilişkim yoktur.
Ama Erol EVCİL dostum ve kardeşimdir. Devletin dışında biri canına kastederse önce beni öldürmesi gereklidir. Kendisinin yasadışı bir işi varsa devlet ondan da benden de herkesten hesap sormasını bilir.
Hayatımda hiçbir insanın malına çökmedim, devletin geriye yönelik tüm arşivleri araştırılsın. Devletin bankalarını soyanları çok eskiden zaman zaman o soyguncuları soydum. Millet ile beraber de yedim. Bunu mahkemelerde de ifade etmiştim.
Şu anda devletin bütün birimleri ne yaptığımı, nereye gidip geldiğimi, ne iş yaptığımı harfiyen bilmektedir.
Hapishaneden çıktığımdan beri Türkiye'de ki bazı arkadaşlarımı ziyarete gittim, aylardır da İstanbul ve Bodrum'un dışında hiçbir yere gitmedim.
Muhalefet, Amerika ve Avrupa ülkelerinin maşası olan bu FETÖ'cüler ile hep birlikte, Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı'na düşman oldukları için durmadan bir şeyler üretip ülkeyi karıştırmak istemektedirler.
İki de bir ‘mafya devleti’ diyorlar.
Herhalde bu muhalefet; mafya kavramının ne anlam taşıdığını bilmiyor.
Uluslararası beyaz kadın ticareti, insan kaçakçılığı, uyuşturucu ticareti, kara para aklama işini yapanlar mafya mensubudur.
Ben iki defa Avrupa'da yakalandım. Bana kara para, kaçakçılık, uyuşturucu ile ilgili hiçbir soru sormadılar. Sadece Avrupa'daki bazı cinayetlerle ilgili soru sordular ve bunlar benim iade dosyamda da mevcuttur. Türkiye Cumhuriyeti'nde de hiçbir dönemde narkotik ve mali şubeye uğramadım.
1980'de uğrak yerim siyasi şube, asayiş şube ve daha sonra oradan ayrılan organize şubeydi.
Buralara uğramayıp yurtdışında da iki defa yakalanıp dünya gündemine oturdum ve bana hiç o konularla ilgili soru sorulmadı.
Ne kadar ortalığı karıştırmaya çalışmak isteseniz bile batılı FETÖ'cü hainlerle birlikte; ne iktidara gelebilirsiniz ne de Cumhur İttifakı'na zarar verebilirsiniz.
Yasaları kim ihlal etmişse, ben ettim 27 yıl yattım; şu anda ben, Erol Evcil veya Türkiye'de herhangi birisi yasaları ihlal etmişse devlet hesap sormasını bilir”
Bu Haber 243642 Defa Okunmuştur