15 Temmuz darbe girişiminin ardından Bilgili, sahte kimlikle yakalanmış, 6, 7 ve 8 Aralık tarihlerinde üç gün boyunca savcılıkta sorgulandıktan sonra tutuklanmıştı.

Savcılık sorgusunda Bilgili'den, hesaplarındaki para transferlerine açıklı getirmesi istendi. Sorulara kaçamak cevaplar veren Bilgili'ye 2009-2015 arasında bir banka hesabı üzerinden 35 kez girişçıkış yapılması, para transferinde en düşük miktarın 20 bin, en yüksek miktarın da 140 bin lira olması soruldu.

Bu transferin mirasla ilgili olduğunu iddia eden Bilgili, ağabeyi ve kardeşlerinden gönderilen paraların akrabası üzerinden kendisine geldiğini ileri sürdü. İhraç edilen eskli savcı Şadan Sakınan tarafından hesabına 209 bin lira yatırıldığı belirlenen Bilgili, Sakınan'ın aldığı bir arsa nedeniyle kendi hesabına para yatırdığını söyledi.

Telefon kayıtlarında tespit edilen uluslararası görüşme trafiğine açıklık getirmeyen Bilgili, 15 Temmuz'dan sonra yakalanmamak için ailesiyle hiç temasa geçmediğini, Ankara'da yakalandığında da can güvenliğinden korktuğu için polislere kardeşi Abdullah Bilgili'ye ait kimlik fotokopisini verdiğini söyledi.

Bilgili, 2009 yılında yürüttüğü Kozmik Oda soruşturmasında Seferberlik Bölge Başkanlığı'nın telefonlarının da dinlenmiş olabileceğini kaydetti