GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Ben Cezaevi’nde yattım. Hem askeri cezaevlerinde hem de sivil cezaevlerinde.
Allah kimseyi düşürmesin… Hele, hele yoksulu, kimsesizi..
Zor dostum, zor..
Bir uzun hava vardır..
“Düşte gör, düşte gör,
Hele bir, düşte gör”
Evet.. Özgürlüğün ve yakınlarının yanında olmanın kutsallığını kodese düşenler bilir..
Ben 12 Eylül 1980’de, Mamak Askeri Cezaevi’nde kardeşlerimle birlikte yattım.. 4 kez idam istemi ile yargılandım ve yıllarca yattıktan sonra Beraat ettim ama gelinde bana sorun.. Anlatması çok, çok zor.
Siyasi idik ama özgürlüğüne, umutlarına kelepçe vurmuşlardı..
Hele, hele şimdi ki Cezaevlerimize ise Allah kimseyi düşürmesin.. Berbat mı, berbat..
Daha doğrusu rezalet..
Daha önce de yazdım.. Ceza hukukumuzda “Kader Mahkûmu” diye bir suç vasfı yoktur.
Bu tanımlama toplum ifadesidir..
MHP bir ufak şartlı salıverilme yasası hazırladı ama bilende, bilmeyende Hukuk ve toplum profesörü oldu, ahkâmlar kestiler, halende tv ekranlarında, köşelerinde infazlar yapıyorlar.
Yani harbiden ağzı olan Af konusunda konuşmaya, ahkamlar kesmeye başladı.
Bunlar zannediyorlar ki cezaevindekiler ve yargılananlar 5 yıllık şartlı ceza indirimi ile af edildikten kısa günler sonra suç işleme makinası olacaklar.
Kimse ne deli değil, ne de o berbat yerlere tekrar gitmeye hevesli değildir..
Elbette ki her toplumda birkaç beyinsiz ve sabırsız çıkabilir ama bu oran sadece yüze 1’dir. Yüzde 99’unu infaz edemezsiniz.
Topluma kazandırmayı hedefleyin ve kazıyın onları, onların altından insan çıkacağı kesindir.
MHP’nin şartlı ceza indirimi teklifinden sonra bir de bazılarının Ülkücü düşmanlığının hala sürdüğüne tanık olduk..
Alaattin Çakıcı’nın eşini öldürtmekten aldığı ceza çoktan bitmiş durumda.. Çakıcı şuan sadece; cezaevi disiplininden veya bazıların açmış olduğu “hakaret ve tehdit” davalarından yatıyor.
Yani birileri diyor ki; “Çakıcı ve diğer ülkücülere su bile vermeyin”
İblis Fetullah ile birlikte Milliyetçi, Ülkücü, Atatürkçü insanlara kumpaslar kurup, zindanlara atmalarında ellerini ovuşturan, sözde gazetecilerin ve PKK’nın siyasi uşağı olanların, Cezaevinde olmasının utanç verici olduğunu ve salıverilmelerini isteyenler, utanmadan Çakıcı adını ağızlarında sakız edip, bir şeylerin pazarlığını yapmaya çalışıyorlar.
Bakın daha bugün bazı CHP yöneticileri diyor ki;
“Gazetecilerin ve STK yöneticilerinin Cezaevi’nde olduğu bir Türkiye istemiyoruz”..
Hangi gazeteciler?
Yani diyor ki “Biz de destek veririz ama Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak ve FETÖ ile PKK’nın kalemşörlüğünü yapanlarda af kapsamına alınsınlar”..
Bunların “Çakıcı” diye ciyaklamalarının altında yatan sinsilik bu.
Ayrıca 5 yıllık cezası olan dava zaten küçük bir dava..
Elbette ki büyük cezalardan da düşecek ama bu işin şartı var arkadaş..
AK PARTİ AF KONUSUNDA İKİYÜZLÜ DAVRANIYOR.
Gelelim MHP’nin bu yasa teklifine destek vermesi istenilen AK Parti’ye.. Zaten ne Adalet Bakanı ne de başka bir yönetici Erdoğan’ın ağzından çıkmayan bir ifadeyi kullanmaktan çekiniyorlar, yorumlar yapamıyorlar.
Bir tutturdular “Devlet kendisine karşı işlenen suçları Affeder” .. Erdoğan söyledi diye bunu sürekli tekrarlıyorlar.. Yahu sizlerin başka yorumlarınız, görüşleriniz yok mu?
Ayrıca ne dediğinizin gerçekten farkında mısınız?
Devlete karşı işlenen suçların yüzde 80’i zaten ihanet ve terör içerikli…
Ayrıca devlet babadır ve Affedicidir. Anayasa’da da bu Af etme yetkisi tanınmıştır..
Sıkılmadan 5 yıl gibi ufak bir ceza indirimini mi çok görüyorsunuz?
Unuttuğunuz bir şey var.. Bu cezaevinde yatanların hepsinin oralara düşmesinde sizlerin de katkısı büyük..
Hiç oturup hesapladınız mı? Her hafta 3 ila 5 Bin arasında gözaltılar yapılıyor, Cezaevlerine atlıyor..
Nasıl, neden oluşuyor toplumda ki bu erozyon işi beyler?
Ayrıca şimdi “temiz ve toplumu düşünen siyasetçi” görünümü sergileyerek, iyi polis görüntüsü veriyorsunuz, yuttuğumuzu zannetmeyin.
Evet, AK Parti AF konusunda resmen ikiyüzlü davranıyor..
MHP yetkilileri, size şunları hatırlatıyorum..
Arşiv unutmaz..
Bakın 15 Temmuz ihanetinden sonra ki günlerde düzenlemen Demokrasi nöbeti sırasında ve Melih Gökçek görevde iken, Güven Parkta kameraların karşısına geçip; “FETÖ’cülerin cezaevlerinde isyan çıkarma oyunlarını da bozduk. Diğer adli mahkumlara haber gönderdik, ‘bunlara uymayın, yakında AF çıkaracağız’ dedik’”..
Ve ATV muhabiri ısrarla sordu; “Af çıkaracak mısınız?”
Gökçek; “Evet” diyerek umut pompalamadı mı?
Çünkü; vatandaş Erdoğan’ın lafına ne kadar güveniyorlardı iseler, Gökçek’e de o kadar itimat duyuyorlardı..
Bu ifadelerde kısa bir zaman sonra AK Parti Trabzon milletvekili Cora, twitter’dan “5 yıl ceza indirim” içerikli Kararnameyi paylaşıp, garibanları umutlandırmadı mı?
3 gün sonra dediler ki; “Bu sahte kararname”..
Yahu kim bu sahte Kararnameyi milletvekiline verecek cüreti sergiledi? Niye bulmadınız o düzenbazı?
Yine O zamanlarda ki parti sözcünüz Yasin Aktay; basın huzurunda demedi mi; “Evet partimizin bu konuda bir çalışması var”..
Şimdi ne oldu da Devletçi kesildiniz?
Yoksa içerde ki garibanlara umutlar pompalayarak, orda ki iblisin uşaklarına karşı yem olarak mı kullandınız?
Ayrıca; zamanında hakim, savcı ve polis olan şerefsizler, şimdi terörist diye yargılanıyorlar, mahkumiyet alıyorlar.
Anladığımıza göre bu şerefsizler 1 milyona yakın dosyada karar imzalamışlar.. Yargılama sonucu ne olursa olsun, bu imzalar geçersizdir.
Ha PKK’nın dağda ki kurduğu çadır mahkemesinde verilen karar, ha bu iblislerin verdikleri karar.. Ne fark eder?
Devletin de, Adaletinde içine ettiniz bari susun da insanlara karşı işlediğiniz hatalarınızı, bu tasarıya destek vererek hafifletin.
“Devlete karşı işlenen suçlar affedilir” diyorsunuz yoksa başka bir amacınız mı var?
Bakın sizleri bir gazeteci olarak değil de Cezaevini iyi bilen bir vatandaş olarak uyarayım.. Ateşle oynuyorsunuz, bu işi fazla uzatmayın ve içerdekiler ile yakınlarına da fazla işkence çektirmeyin..
Son olarak şu notu ileteyim.. Gariban çocuklarını ağlarına düşüren ve uyuşturucu madde sattıran şerefsiz baronlar nerede?
Niye kimse bunların hesabını sormuyor, bulup bunların bacaklarını kırmıyor da, torbacı yapılan sahipsiz, gariban çocuklara ateş püskürüyorsunuz?
Sizler, idamı baş kısmından değil de ayaklarından asarak mı gerçekleştiriyorsunuz?
Bu Haber 703873 Defa Okunmuştur