GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
“Görgüsüzler” için Anadolu’muzda bir deyim var..
“Görmemişin bir oğlu olmuş, sevincinden, şaşkınlığından çekip, oğlunun pipisini koparmış”..
Bu deyimin anlamı ne?
“Bazı erdemsiz ve niteliksiz insanlar, sonradan hayal dahi edemedikleri bir şeyin sahip olduğu zaman, çok fazla kıymete bindirirler.
Sahibi olduğu şeyin, sanki başkaları tarafından hiç sahibi olmadığını veya olamayacağını düşünürcesine abartırlar.
Bu abartma onları hem ortamda görgüsüz durumuna düşürür, hem de sahip olduğu şeylere çok önem veren, kimseyle paylaşmayan ve ketum insanlar havasına sokar.
Görgüsüz kişiler, gün gelir de hayal bile edemediği bir şeye ulaşırsa, sevincinden ne yapacağını bilemez, hatta o şeye istemeden de olsa zarar verirler”…!
Evet… Değerli okuyucular..
İnanın CHP, daha doğrusu CHP yöneticileri şuan bu görgüsüzlüğü ve abartıyı yaşıyorlar..
Özellikle emeklilerin; yerel seçimlerde iktidara tepki adına CHP’de kerhen topladıkları oy sonucu; CHP’yi, CHP yöneticilerini “ne odluk” delisine dönüştürmüş durumda..
CHP, 50 yıl sonra Yüzde 38 oy oranı ile Birinci parti pozisyona girince şaşkınlığın kuyusuna düştü..
Çünkü, hiç mi hiç bu sırlamayı ve oy oranını hayal dahi edemiyordu..
Ve işin en garip tarafı; bile, bile bu oy oranını kendi oyları olarak görmeleri ve bu hava ile tavırlar sergilemeleri..
Hal bu ki; normal seçim olsa idi, şuan ki CHP bırakın geçmişte aldığı yüzde 25’i, yüzde 20 bile alamazdı..
Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş kendilerine ayrı, ayrı başarı kazanma payı biçerek, kendilerini alemde lider olarak görmeye, ilan etmeye başladılar..
Yahu… 5 dakika bir düşünün.. “Daha düne kadar biz topal ördektik, birden bire kimler bizim ayaklarımızı tedavi etti ve nasıl uçurdu?”
Tabi bir de madalyonun diğer bir sözde başarı yüzü var..
Sayın Kılıçdaroğlu’na karşı “Bak sen partiden gittin, biz partiyi uçurduk ve birinci parti yaptık” kurnazlığı hesabını yapıyorlar..
Vay, hesap- kitap bilmez akıl fukaraları vay..
Değerli okuyucular..
Şimdi dikkat edelim.. Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerine daha 4 yıl zaman varken, uyanık Özgür Özel, kendisini “emanetçi” görüntüsünden kurtarmak için birden bire İmamoğlu’nu ve Mansur Yavaş’ı potansiyel “kazanacak” cumhurbaşkanı adayı ilan etti…
Bu kurnazca mesajın asıl hedefi ise şu idi : “İmamoğlu ve Mansur Yavaş sakın bana dokunmayın, şuan mekanın gerçek sahibi benim, kafamı bozarsanız sizi ne cumhurbaşkanı adayı, ne de belediye başkan adayı göstermem.. Şimdiden ayağınızı denk alın..”
Ve bu kurnazlık mesajlarını uçuran Özgür Özel; daha yeni yetme Genel Başkan olmasına rağmen fondaş ve yoldaş medyasına kendisini “CHP lideri” olarak ilan ettirdi.
Dikkat edin.. Fondaş ve yoldaş medya haberlerinde “CHP Genel Başkanı Özgür Özel” demiyor, ağırlıkla “CHP lideri Özgür Özel” diye kamuoyuna pompalıyorlar..
Yahu .. Lider olmak bu kadar basit mi?
İmamoğlu şimdilerde şu hesabı yapıyor.. “Mekanın gerçek sahibi ve partinin gerçek lideri benim.. Özgür benim emanetçim.. İleri de Cumhurbaşkanı adayı olup ta, seçilemezsem dahi, Özgür’ün elinden CHP Genel başkanlığını alır ve lider ben olurum”..
Tabi Mansur Yavaş; “ithal CHP’li” olduğu için CHP üzerinden böyle hesap yapamıyor ama kendisini lider olarak lanse etmek için, kamuoyuna ne sıkıyor?
“Bunlara Mansur Yavaş belediyeciliği nasılmış öğreteceğim”..
Peki Mansur Yavaş’ın hedefinde ne var?
İYİ Parti üzerinde bu kadar kumarı, kumpası ve bölme işlemlerini boşuna mı yaptı, yapıyor?
Bakın; Mansur algı merkezi elemanlarından Sözcü’nün yazarı İsmail Saymaz geçen günü İYİ Parti kurultayı ile ilgili ekrandan nasıl bir hüküm ortaya koyuyor?
“Bence Mansur Başkanın desteğini alan aday kazanır ve İYİ Parti’nin Genel Başkanı olur”..
Yani.. Mansur başkanın da emanetçi adayı var.. Hedefinde yarınlarda; İYİ Parti’nin genel Başkanı olarak çökmek var..
Şimdi birileri diyecek ki; “Yahu kardeşim, Özgür bey Partinin seçilmiş, gerçek Genel Başkanı, İmamoğlu ve ‘emanetçi’ yakıştırması nereden çıktı?”..
Bunlara; yakın zamanda cereyan eden bir olayla İmamoğlu’nun kendisini CHP’nin gerçek Genel Başkanı olarak gördüğünü ispat edeceğim..
Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal; adaylığı sırasında ne demişti?
“Benim kapım, terör yandaşı DEM’lilere kapalı olacaktır”..
Şimdi Burcu hanımın bu ifadelerine tepki gösterilecekse parti hiyerarşisi olarak im tepki göstermesi veya kızması lazım?
Parti’nin Genel Başkanı Özgür Özel..
Fakat… Kendisini CHP’nin birinci lideri, Özgür Özel’i de ‘emanetçisi’ olarak gören İmamoğlu aniden zıpladı ve Burcu hanıma şöyle bir ayar verdi,
“Yahu sen nasıl Kürtlere belediye kapısını kapatırsın? Ya sözlerini düzelt ya da Belediye başkan adaylığını bırak, kendine başka bir iş bul”..
İmamoğlu kim? Burcu hanım gibi bir belediye başkan adayı.. Burcu hanıma böyle bir ayar verip, partiden kovma girişim yetkisi var mı?
Asla.. Ve ayrıca parti hiyerarşisi gereği Burcu hanım CHP Grup Başkan vekili.. Yani; kademe olarak Eko’dan üste..
Ama Eko’nun şu hesabı ve telaşı vardı?
“Yahu ben İstanbul’da DEM’lilerin oyunu kapmaya çalışırken bu Burcu ne yapıyor? Bari adaylıktan kovma mesajı vereyim de, emanetçim Özgür mesajımı anlar ve Burcu hanımı adaylıktan çeker”..
Peki “Genel Başkan” Özgür Özgür Özel, Eko’nun mesajını aldı mı? Aldı ama Eko’nun beklentisini yerine getirmeyip, Burcu hanıma tek bir tepki göstermedi..
Yahu Eko İmamoğlu; madem ki kendini başka bir belediye başkanlarına ayar vermede, söz söylemede yetkili görüyorsun, niye Mardin’de, Diyarbakır’da, Sur’da Bayrağımızı kaldırıp, milli marşımızı okumayanlara karşı;
“Ulan, ya Türkiye Cumhuriyeti devletinin Belediye başkanı olacaksınız, ya da istifa edip kendinize başka bir iş bulacaksınız” diyerek niye çıkışamıyorsun?
Bırakın artık bu maskeli tiyatro oyunlarını..
Atatürk mü? Yahu, sizin zerre kadar ruh bağınız kalmadı…
Bu Haber 59457 Defa Okunmuştur