GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
(Cafer Uğurlu)
Değerli okuyucular..
Yazdığım bazı yazılar ve Haberlerden dolayı hakkımda açılan bazı Mahkemeler devam ederken, İstanbul Emniyet Müdür yardımcısı C.Ö’nin, hakkımda “Haberinde bana hakaret etti” iddiasıyla Bakırköy 33. Asliye Ceza Mahkemesinde açmış olduğu davadan, Hakimin; “ifade özgürlüğünü kullanmış” takdiri ile Beraat ettim..
Bir ilimizin Savcısı M.Ü. ise; “Bana, FETÖ’cü Savcı diye yazdı” iddiasıyla, hakkımda açmış olduğu davadan aldığım 10 ay ceza ise ertelendi.
Daha doğrusu benim bu Haberimden kısa bir süre sonra; adı geçen Savcı Yargıtay’a Tetkik Hakimi olarak atandı..
Ve beni adı geçen Savcının duruşmaları birlikte yürüttüğü arkadaşları yargıladı… Savunmalarım asla dikkate alınmadı.. Yüksek yargıya itirazda bulunacağım..
Ayrıca hakkımda Ankara 10. Asliye hukuk mahkemesinde Tazminat davası açan aynı Savcı M.Ö’nün de; Avukatım Yusuf Erikel’e, Hakim ve Savcılar Kurulundan gelen yazı ile görevinden alındığını öğrendik..
Görevinden ne gerekçe ile uzaklaştırıldığını henüz net şekilde öğrenemedik.. Resmi olarak HSK’dan bilgi istedik..
Değerli okuyucular…
Önümüzde ki ayın yani; 14 Mart 2022 günü, Van 3. Asliye Ceza Mahkemesince hakkımda açılan 2020/ 532 Esas sayılı dava dosyasının, tahminime göre son duruşması var..
Bu dava soruşturması sürecinde çok enteresan şeylerle karşılaştım..
Ve bu gün… Bu ilginç mahkemem için son yazılı savunmamı Ankara Adliyesi Savcılık Ön Büro kanalı ile Van 3. Asliye Ceza Hakimliğine gönderdim..
Dava konusu olan olay ise şu idi;
Bir uyuşturucu tacirini öldüren Ülkücü Burak Döner, 2 yıl önce cezasını çektiği başka bir Cezaevi’nden, Van F Tipi Yüksek güvenli kapalı Cezaevi’ne gönderildi..
Ülkücü mahkum Burak Döner, Van F tipi Cezaevi’ne gidince bir sürü PKK’lı mahkumlarla karşılaşıyor..
Mahkum Burak Döner’in çekip gönderdiği videoda söylediğine göre, bu PKK’lı mahkûmlar, koğuşlarında; Şehitlerimizin baş katili Abdullah Öcalan’ın posterlerini duvarlara yapıştırmışlar ve sürekli bölücübaşı Öcalan lehine sloganlar atıp, devletin yöneticilerine yüksek sesle hakaretler ediyorlarmış..
İşin garibi; Ülkücü mahkum Burak Döner’de, PKK’lıların attığı sloganlara karşılık cevaplar vererek, bölücübaşı Abdullah Öcalan’a küfürler yağdırmış..
Ve Cezaevi yönetimince “Abdullah Öcalan’a küfür ettiği” gerekçesi ile disipline verilip, savunması isteniliyor.. Sonuçta da yakınları ile teflonla görüşmeme disiplin cezası veriliyor..
Değerli okuyucular..
Ve kısa bir süre sonra Ülkücü mahkum Burak Döner, kaldığı Van F Tipi Cezaevi’ne, para karşılığı cep telefonu getirtip, içeri sokturuyor..
Mahkum Burak Döner’in ilk işi ise; Cezaevi’ne para karşılığı getirttirdiği internetli cep telefonu ile o zaman Adalet Bakanı olan, yani şimdi yeniden Adalet bakanlığı görevine getirilen Bekir Bozdağ’a, kaldığı koğuştan bir video çekip, sosyal medyadan gönderiyor..
Ülkücü mahkum Burak Döner, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a hitaben gönderdiği videoda; Van Cezaevi’nde yaşanan skandalları ve PKK’lı mahkumların devlet görevlilerine yüksek sesle nasıl hakaretler yağdırdıklarını açık, açık anlatıyor..
Ve videoyu da çekerken, tedirginlikle sık, sık geri dönüp, gelen Cezaevi görevlisi var mı diye bakıyor..
Dijital kanallarda da dolaşan bu skandal videonun linkini yazıma ekliyorum.. İsteyen bu linki tıklayıp, Cezaevinden çekilen videoyu izleyebilir..
Mahkum Burak Döner’i ben tanımam ama kardeşleri Ülkücü olduğu için tanırım.. Hatta kardeşinin birisi de geçen seçimlerde İstanbul’dan MHP Milletvekili Aday Adayı oldu..
Ve mahkum Burak Döner’in bu kardeşleri ile Avukatı, cep telefonu ile Cezaevi koğuşunda çekilip, Adalet Bakanına gönderilen videoyu bana ulaştırdılar..
Ben de Haber Sitesinin sahibi olarak, videonun doğruluğunu tespit ettikten sonra Van Cezaevi’nde gelişen bu telefon skandalını Haber yaptım..
Adalet bakanlığı olaya el koydu ve soruşturma başlattı..
Tabi bu soruşturmada para karşılığı Cezaevine telefon getirten mahkum Burak Döner’in de ifadesi alındı..
Mahkum Burak Döner, verdiği ifadesinde; cep telefonunu; Cezaevi görevlisi H.Ç.’ye para karşılığı getirttiğini belirtti..
Ve mahkum Burak Döner’in bu konuda ayrıca el yazmalı ifadesi bulunmakta ve yine görevli H.Ç. adını veriyor..
Biz bu ifadeyi de Haber yapınca, bu kez; Mahkum Burak Döner’in para karşılığı kendisine cep telefonu getirttiğini belirttiği H.Ç., Van Savcılığına benim ve Haber Sitemiz hakkında, “Kişilik haklarına saldırı, iftira ve hakaret” iddiasıyla suç duyurusunda bulunuyor..
Tabi bu arada; mahkuma cep telefonu getiren ikinci bir isim falan halen zikredilmiyor..
Değerli okuyucular..
Cezaevi İnfaz görevlisi H.Ç.’nin benim hakkımda vermiş olduğu şikayet dilekçesi, bana tebliğ edilmediği gerekçesi ile benim hakkımda yakalama kararı çıkarttılar..
Peki, bu ifadelerin ve iddiaların sahibi Ülkücü Mahkum Burak Döner’e ne oldu?
Ailesinden ve Avukatından aldığım bilgiler göre; Şırnak’a sürgün edilmiş.. Şimdi galiba Elâzığ Cezaevi’nde yatıyor..
Ve ben bir süre sonra Van Savcılığının hakkımda çıkardığı yakalama müzekkeresine binaen, Ankara Savcılığına ifade vermek için bizzat gittim..
Saatlerce bekledikten sonra teknik kurulumlar yapılarak, Van Savcılarından Adem Eroğlu’na, SEGBİS sistemi, yani görüntülü olarak ifade verdim..
Tarih… 16/04/2020..
Görüntüde ki Van Savcısı bana; Van Cezaevi’ne para karşılığı telefon sokma iddialarını ve bu bilgileri nereden elde ettiğimi sordu..
Ben de aynen… Yazımda belirttiğim gibi anlattım.. Cezaevi görevlisi H.Ç.’yi tanımadığımı, kendisine karşı herhangi bir kastım veya düşmanlığım bulunmadığını, mahkum Burak Döner’in isim zikretmesi üzerine adını haberde yazdığımı ifademde aktardım..
Görüntülü ifade; devletin Adliyesinde var.. Hatta Savcı bana;
“Mahkum Burak Döner’in, Ülkücü olduğunu nereden biliyorsun?” sorusunu bile yöneltti..
Bende Savcıya; eski Ülkü Ocakları yönetici olduğumu ve mahkumun kardeşleri de Ülkücü oldukları için bildiğimi söyledim..
Ve görüntülü alınan bu ifadem de; ad geçen Cezaevi görevlisine karşı tehditte ve hakarette bulunup, bulunmadığım dahi sorulmadı..
Sadece Cezaevine telefon sokulması ile ilgili yazdığım Haberin detayları soruldu..
İfademin çıktısı elimde var..
Ve daha sonrasında; Van Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkımda hazırlanan 2020/3089 Esas sayılı ve 2020/2019 numaralı İddianameyi aldım…
Şok oldum..
Değerli okuyucular..
Ben Hukuk mezunu değilim… Ama 12 Eylül 1980 öncesi Adliyelerde görev yaptığım gibi “Ülkücü- Milliyetçi Adliyeciler” in başkanlığın yaptım..
Yani Hukuku, Adaleti ve adli işlemleri çok iyi bilen birisi olduğum gibi, ailemin tüm fertleri de Adliyede görev yaptılar..
Van Savcılığının, Van 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/532 Esas sayılı dosyasına koyduğu İddianameyi aldığım da neden şok oldum?
Çünkü … Benim verdiğim görüntülü ifade içeriği ile İddianamede ki atılan suç içeriği ile hiç alakası yoktu..
Tek benzer kelime vardı.. “Cezaevi’ne cep telefonu sokma” olayı sırasında…. Deniliyor..
Tabi bu süreç içerisinde Mahkum Burak Döner ile birçok sürtüşme ve disiplin işlemi yaşandı..
Mahkumun Cezaevi yöneticilerine karşı sarf ettiği ifadeleri de elbette ki haber yaptık..
Değerli okuyucular..
Aldığım iddianame de; mahkûm Burak Döner’in, adı geçen Cezaevi görevlisine hitaben sarf ettiği ve haberlerini yaptığımız ifadelerin içerisinde, demiş ki;
“FETÖ’cü müsün? Akıllı ol, aklını alırım” …
Ve adı geçen Cezaevi görevlisi; Cezaevi’ne cep telefonu sokma iddiasını bir kenara bırakıp, gidip mahkum tarafından kendisine karşı sarf ettiği bu ifadeleri haber yaptığımız için, onur ve saygınlığını zedelediğimiz ve hakaret ettiğimiz gerekçesi ile dava açmış..
Evet.. Benim görüntülü verdiğim ifademde bu iddialar bana hiç sorulmadı..
Ve Cezaevine telefon sokma iddiası sonucu ise meçhullerde..
Evet.. Şimdi Van Asliye Ceza Mahkemesine gönderdiğim savunmamda, Sayın Mahkeme yargıcına sordum;
“Sayın Hakim.. Hadi diyelim ki, mahkum Burak Döner; Cezaevi görevlisi H.Ç.’ye iftira atıyor ve bizde bu iftirasını haber yaptık..
Fakat ortada bir gerçek var.. Cezaevi koğuşundan cep telefonu ile video çekiliyor ve Devletin Adalet bakanına gönderilen bu videoda birçok skandal iddialar ortaya atılıyor..
Peki, Adalet bakanına gönderilen video işlemini gerçekleştiren cep telefonun Cezaevi’ne kim soktu?
Cezaevi’ne cep telefonunu 3 harfliler mi doktu Sayın Hakim bey?..
Yoksa bu iddianın davası sonuçlandı mı? Sonuçlandı ise bana neden hiçbir bilgi verilmedi?
Şimdi aynı şikâyetçinin iddiaları üzerine hazırlanan iddianamede sadece kendisinin saygınlığını zedelediğimizden bahsediyor.. Peki ya Cezaevi’ne sokulan cep telefonu skandalı ne oldu?”..
Bakalım ne olacak? Çok enteresan bir Adli işlemle karşı, karşıyayım..
Verdiğim ifade içeriği başka, hakkımda hazırlanan iddianame başka…
Ve rezalet kurcalanmıyor… Bize “neden bu ifadeleri haber yaptınız” diye hesap soruluyor..
Adalet Bakanlığında ve HSK’nda takipçisi olacağız bu işlemlerin..
Bu Haber 182565 Defa Okunmuştur