18 Aralık 2002 tarihinde Ankara'daki evinin önünde uğradığı silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybeden Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin çok çarpıcı bir gelişme yaşanmıştı.
Geçmişte FETÖ'ye bağlı bir eğitim kurumunda yöneticilik yapan ve hükümlü olduğu bir başka dava sebebiyle cezaevinde bulunan Davut Şafak isimli şahıs, bir avukata yazdığı mektupta, Hablemitoğlu suikastının emrini, hain FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 'Topal Kazım' lakaplı halasının oğlu Kazım Avcı'nın verdiğini; kendisinin de bu ana şahit olduğunu öne sürmüştü
"BOLŞEVİK BAYKUŞUNUN SESİNİ KESİN"
Şahit olduğu olayın 2000 yılının Şubat ayında Özel Öğretim Genel Müdürlüğü'nde Şube Müdürü olan Kazım Avcı'nın odasında yaşandığını kaydeden Davut Şafak, mektubunda özetle şu ifadeleri kullanmıştı:
"Ankara'ya Özel Öğretim Genel Müdürlüğü'ne Beşevler'e gittim. Amacım hizmet belgesi almaktı. Genel Müdür İbrahim Avcı yerine yanlışlıkla soy ismi Avcı olan Şube Müdürü Fetulah Gülen'in kuzeni Kazım Avcı'nın odasına girdim. Sekreteri, 'Hoca abdest almaya gitti, birazdan gelir' dedi.
O sırada masasının üstünde Dr. Necip Hablemitoğlu'nun 'Köstebek' isimli kitabı dikkatimi çekti. Her cümlesinin altını çizmiş, küçük notlar almıştı.
Kendisi gelince hizmet belgesine ihtiyacım olduğunu söyledim. Belgeyi ikindi vakti gelip alabileceğimi söyledi. O vakit geldim. Kazım Avcı içeride sivil bir polisle Hablemitoğlu hakkında konuşuyordu.
"Bolşevik baykuşunun sesini kesmek gerekir. Bu it soyu 10 yıl bizim hedefimizi ötelettirir. Ben hoca ile görüştüm. Gerekeni yapın. İfadelerine şahit oldum". demişti.
CİNAYET SONRASI KIBRIS'ta BULUNAN, FETÖ'nün SÖZDE İMAMI MUSTFA ÖZCAN TELEFONLA ARANMIŞ
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu suikastına ilişkin, firari FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile emekli albay Levent Göktaş'ın da aralarında bulunduğu 10 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Nuri Gökhan Bozkır, Aydın Köstem ve Ahmet Tarkan Mumcuoğlu ile tutuksuz sanık Mehmet Narin katıldı.
Sanıklar Fikret Emek, Enver Altaylı ve Levent Göktaş ise tutuklu bulundukları cezaevinden video konferans aracılığıyla bağlandıkları duruşmada, Hablemitoğlu’nun ailesi de hazır bulundu.
Cinayeti işlediği iddia edilen suç örgütünün kurucusu olduğu ileri sürülen Göktaş’ın avukatlarının savunmasının ardında ara karara yönelik mütalaasını sunmak üzere Savcı Zafer Ergün söz aldı.
Delil olarak gösterilen HTS ve baz kayıtlarının en doğru şekliyle dava dosyasında yer verildiğini belirten Ergün, sanık ve avukatlarının bunlara ilişkin bilirkişi talebi için
“Dosyadaki HTS analizleri tarafımızca doğrulanmıştır. Cumhuriyet savcısı da bilirkişidir. Bu nedenle uzman mütalaasına gerek yoktur.” değerlendirmesini yaptı.
Suikastın tetikçisi olduğu iddia edilen sanık emekli albay Mumcuoğlu’nun Kıbrıs üzerinden Türkiye’ye sahte pasaportla giriş yapmış olabileceğine dikkat çeken Savcı Ergün, cinayetten yaklaşık 2 saat sonra davanın firari sanığı FETÖ’nün sözde Türkiye imamı Mustafa Özcan’ın, Kıbrıs’tan arandığına ilişkin yenin deliller bulunduğunu aktardı.
Gazeteci Zihni Çakır ve eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın’ın da aralarında bulunduğu bazı isimlerin tanık olarak dinlenmesini talep eden Ergün, bu aşamada adli kontrol şartının yetersiz olacağı gerekçesiyle tutuklu sanıkların bu hallerinin devamını istedi.
ARA KARAR
Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Selim Karakuzu, yaklaşık 4 saatlik aranın ardından ara kararı açıkladı.
Buna göre soruşturma sürecinde bilgi sahibi sıfatıyla ifade veren isimler, mahkeme huzurunda tanık olarak dinlenecek.
Sanık Enver Altaylı’nın daha önce FETÖ üyeliği ve casusluk suçlarından mahkum edildiği dosya ile sanık Ahmet Tarkan Mumcuoğlu’yla bir dönem Kazakistan’da görev yapan ve casusluk suçlamasıyla yargılanmasına devam edilen Metin Gürcan’ın dosyaları ilgili mahkemelerden istenecek.
Sanıkların HTS kayıtlarının karşılaştırılması için bilirkişi tayin edilecek, ayrıca sanık Mumcuoğlu’nun Kazakistan’dan Kıbrıs’a oradan Türkiye’ye gelerek cinayeti işlediği iddiasına ilişkin o tarihte Kıbrıs telefon numaralarından hangi sanıkların arandığının tespiti yapılacak.
Cinayet tarihinde sanıkların kullandıkları telefon hatlarının kimlerin adına kayıtlı olduğu araştırılacak, sanıklardan emekli asker olanların özlük dosyaları ilgili kuvvet komutanlığından istenecek.
“Delillerin tamamının toplanmamış olması”, “tanıkların daha dinlenmemiş olması” ve “kaçma şüphesi” nedeniyle bu aşamada adli kontrol şartının yetersiz kalacağı gerekçesiyle sanıklar Altaylı, Göktaş, Mumcuoğlu, Bozkır, Köstem ve Emek’in tutukluluk hallerinin devamına hükmedildi.
Duruşma 15 Mayıs’a ertelendi.
İDDİANAME
İddianameye göre, FETÖ, örgüt aleyhinde çalışmalar yapan Necip Hablemitoğlu ile ilgili dönemin sözde “Türkiye imamı” Mustafa Özcan’ı görevlendirdi. Özcan da Hablemitoğlu’nun önünün kesilmesi için FETÖ hükümlüsü eski istihbaratçı Enver Altaylı ve Ali Serhat Ilıcak'a durumu anlattı.
Altaylı, Mustafa Özcan’ı Hablemitoğlu ile görüştürmesi için dönemin Sağlık Bakanına ulaştı ancak her seferinde Hablemitoğlu, bu talebi geri çevirdi.
Hablemitoğlu’nun, MİT Müsteşarı olacağına dair duyumlar üzerine yeniden devreye giren örgüt, onu öldürmesi için o dönem müsteşar olmak isteyen bir diğer isim Levent Göktaş’a, Aydın Köstem aracılığıyla ulaştı.
FETÖ’nün teklifini kabul eden Göktaş, bunun için emrinde görev yapan eski askerler Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Fikret Emek ve Nuri Gökhan Bozkır’a suikast talimatı verdi.
Bozkır, Hablemitoğlu’nun evinin olduğu sokakta keşif yaptı, ardından yurt dışı görevi kapsamında Kazakistan’da bulunan Mumcuoğlu, iz bırakmamak için KKTC üzerinden Türkiye’ye gelerek 18 Aralık 2002’de Hablemitoğlu’nu, evinin önünde başından vurarak öldürdü.
Bu kapsamda sanıklar FETÖ elebaşı Gülen, Mustafa Özcan, Enver Altaylı, Aydın Köstem, “tasarlayarak öldürmeye azmettirmekten”, sanıklar emekli albaylar Levent Göktaş ve Ahmet Tarkan Mumcuoğlu ile emekli binbaşı Fikret Emek’in ise “tasarlayarak öldürmek” suçundan “ağırlaştırılmış müebbet hapis” cezasına çarptırılmaları isteniyor.
Eski yüzbaşı Nuri Gökhan Bozkır ile FETÖ firarisi Serhat Ilıcak’ın da “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım” suçundan 20 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, Göktaş'ın emir astsubayı Mehmet Narin’in ise “suç örgütüne üyelik”ten 4 yıla kadar hapsi talep ediliyor.
İŞTE O İTİRAF MEKTUBU
Bu Haber 76174 Defa Okunmuştur