GÖKTÜRK TUNÇTÜRK (Cafer Uğurlu) yazdı
Bu ülkede hainlerin bol olmasının tek sermayesi, “ülkemi ve milletimi seviyorum, Şehitlerimize sahip çıkıyorum” diyen safların susması ve bölücü katiller karşısında kendi varlıklarını göstermemesidir.
Türkiye’yi bölüp, parçalamak için başlatılan sıcak savaşların yanı sıra, bir o kadar derecede soğuk savaşlar sürdürülmektedir.
Maalesef soğuk savaşlarda hep ülke düşmanları ve bölücüler başarı kazanmışlardır.
Nedeni ise, birlikte hareket etmeleri ve hareket ettikleri militanlarına her zaman, her konuda sahip çıkmışlardır, birlikte azımsanmayacak sayılarla eylemler yapmışlardır.
Elbette ki ölümlerden ve öldürülmelerden hiç mi, hiç yana değiliz..
Yıllardan beri ülkemize ‘soykırım’ çamuru atan Ermenlilerden bir kişi vurulmuştur, bunu bahane eden bütün hainler, bölücüler meydanlara çıkıp; “Hepimiz Hırant’ız” diye bağırıp, pankartlar taşımışlardır…
Binlerce şehitlerimizin katilleri PKK’lılar yine meydanlarda bir olup, bölücübaşlarını ve bölücü katil arkadaşlarını savunma yoluna girmişlerdir ve halen de bu toplu militarist hareketler sürdürülmektedir.
Yani, soysuzlar hainliklerini her gün bir adım daha ilerletmekteler.
Karşılarında dirençli kimseler veya toplumsal gruplar var mı?
Yok….
Olmadığı içinde meydan onların..
Bir haftadır, izliyorum…
Kendilerini aydın ilan eden düzenbaz sözde akademisyenler bir araya gelip, resmen Şehitlerimizin katillerini ve devletimizi, milletimizi bölüp parçalamak adına yapmadıkları kahpelikleri, katillikleri kalmayanları savunup, Devleti katliamla suçlamışlardır.
Bunların karşısında; Milli yapıya sahip aydınlarımız, akademisyenlerimiz, sanatçılarımız sus-pus olmuş, toplu olarak anında tepki göstermemişlerdir. Ta ki, önemli noktalardan kendilerine tepkiler gelinceye kadar.
İşte maalesef hailimiz bu…
Siyasi partilerimiz zaten hepsi ayrı bir telden çalıyor. Hele Kılıçdaroğlu, puslu havada Kürtçülük tacirliğine çıkıp, bu kahpelere açıkça sahip çıkmıştır.
Bu arada milliyetçiliği ve Ülkücülüğü ile bildiğimiz Sedat Peker kardeşimiz, bu şerefsizlere bir-iki laf dokundurdu…
Amman… Bölücü hainler, çeteler, Şehitlerimizin katilleri ve onları savunanlar ve en önemlisi yine CHP’nin merkez kadrosu, “Vay, sen bu aydınları nasıl tehdit edersin? Bunların kanları ile nasıl duşlar alırsınız, Savcılar göreve” gibi tellallıklar sergilediler.
Günlerce bekledim, baktım Sedat Peker’e sahip çıkan milli kesimler yok.. Hepsi sinmişler… Kafalarını kuma görüp, saklanmaktalar…
Ben Sedat Peker ile hiç mi hiç tanışmadım, karşılıklı konuşmadım amma; ülkücü yapıya sahip bir Türk milliyetçisi olarak yıllardan beri Sedat Peker’in de bizim gibi milliyetçi bir genç yürek olduğunu ve bizim gibi bu yolda çok çileler çektiğini bilirim.
Bu tepki tavrının partisi olmaz… Sedat Peker, direk Şehitlerimizin katillerini savunan, koruyan ve Türkiye Cumhuriyeti Devletini ‘katliamla’ suçlayan şerefsizlere, kahpelere bir-kaç hatırlatmalarla vurgu yapıp, “kendinize gelin, bu devlet hain olmanıza karşın sizi koruyor” mesajını vermiştir.
Sedat Peker’in sözleri PKK seviciler ve Kürtçüler, Solcular tarafından cımbızlanarak, suç unsuru üretip, kamuoyunda idam sehpaları kurdular.
Bakın aynı ağızların söylediği tek cümle var; “Kanlarınız oluk, oluk akar, kanlarınızla duş alırız”…
Peki, bu ifadelerden önce sarf edilen sözler ve uyarılar, biri birini tamamlayan vurgu ifadeleri nerede?
İşlerine gelmediği için cümleleri, ifadeleri bir araya getirmezler…
Sedat Peker, demiştir ki; “Bakın bu ülkeyi bölme, yıkma noktasına getirenler başarı kazanırsa, devletin otoritesi yok olursa işte o zaman bu milletin milliyetçi evlatlarını, bizleri karşınızda bulursunuz ve sizlerle ölümüne hesaplaşırız. Hatta bizler sizin gibi kahpelikler yapmayız. Aklınızı başınıza alın sizleri koruyan ve ekmeğini yediğiniz devleti yıkmaya çalışanlara destekler vermeyiniz”
Hepsi bu…
Elbette ki, Allah korusun ülkemiz o anlara gelirse hep birlikte devlet ve millet düşmanlarının hadlerini bildirmeyecek miyiz? Bildireceğiz….
Özellikle bizim kuşaktaki Ülkücü arkadaşlarıma 12 Eylül 1980 Askeri darbe öncesini burada hatırlatmak isterim..
Düşen devletin otoritesi karşısında, özellikle biz ülkücüler ne yaptık? Kendi başımızın çaresine bakmak zorunda bırakıldık.. çünkü, devlet artık polisinin bile can güvenliğini koruyamıyordu..
Askeri mahkemelerde de bunu savunduk..
Şimdi sizlere soruyorum, hainler karşısında bu tavırlarımızla, mücadelemizle biz suç mu işledik?
Anarşist mi olduk?
İşte Sedat Peker’de bu kahpelere bu anları işaret etmiştir..
Başka hiçbir anlamı yoktur…
Bölücüler, hainler o kadar başarılı bir şekilde toplu hareket ettiler ki; Savcılar bile mahalle baskısı altında kalıp, soruşturmalar başlatmak zorunda kaldılar…
Yahu arkadaş, üzerimize ölü toprağı serilmiş, bölücüler, hainler, şerefsizler bu ayrılığımızdan yararlanıp, cirit atıyorlar…
Bakıyorum, kendilerine milliyetçiyiz, muhafazakarız, ülkücüyüz, Atatürkçüyüz diyen kesimler sus-pus..
Birileri de çıkıp; Sedat Peker’e iki kelime ile destek vermedi, korkuyorlar, susuyorlar…
Batsın sizin milliyetçiliğiniz, Ülkücülüğünüz, Atatürkçülüğünüz…
Ulan bu kahpeler binlerce şehidimizin anasının, babasının, eşinin, kardeşinin, evladının yüreğini yakmadı mı?
Niye susuyorsunuz?
Yiğitseniz çıkın meydanlara; “Hepimiz Sedat Peker’iz” diye sloganlar atın, pankartlar taşıyın…
Savcılar soruşturma mı açacakmış, açsınlar..
Vurgu mesajları çarpıtılmış, gözünüzün önünde milliyetçi bir insanı linç ediyorlar ve idam sehpaları kuruyorlar..
Vayyy… “Sedat Peker, AKP’ye hizmet ediyor” muş…
Ulan hıyarlar, Sedat Peker bu sözleri bir partiyi savunmak için sarf etmedi ki?
Ayrıca, Sedat Peker hiç mi hiç milliyetçiliğini kayıp etmedi..
Bölücü hainlere karşı niye adamın yanında olup, destek gösterilerinde bulunmuyorsunuz?
Deme ki, maazallah Sedat Peker’in vurgulamak istediği o kara günler olursa hepiniz bırakıp, kaçacaksınız, hainlere boyun eğeceksiniz…
Bir kişi de olsam Sedat kardeş, Bozkurt yürekli birisi olarak yanındayım, sarf ettiğin sözlerin tamamını destekliyorum…
Hadi.. Sizler de; ‘bizde varız’ deyin..
Bu Haber 1704460 Defa Okunmuştur