SÜLEYMAN AYGÜN yazdı
TEK ADAM ve DEVLET
Anayasa Devleti yöneten iktidarları siyasi kısıtlamaya tutan kuralların tamamıdır.
Bu hali ile de keyfi yönetimi önleyen bir yasadır.
Siyasi iktidarlar anayasa kurallarına göre iktidara gelirler.
Ancak; Anayasa siyasi iktidara sorumluluklarını gösteren bir yasadır.
Normal dönemlerde bir Devletin anayasasın da değişiklik yapılamaz.
Her Devletin anayasası o Devletin, siyasi, ekonomik, sosyal olarak olağanüstü bir durumda değiştirilir ve yenilenir.
İktidar Hükümet ise yukarıdaki kurallar dâhilinde sadece kendi dönemlerinde Devleti yöneten kurumlardan biridir.
Hükümet = Devlet değildir.
Bu görüşün kabul edilmesi mümkün olamaz, Çünkü Devlet kurumların bütünüdür, Hükümet ise sadece Devleti yöneten kurumlardan birisidir.
Türk Devleti kuruldukları tüm Devletlerde aynı Ülkü’ye sahip olmuştur.
Ülküsü; Türk kalmaya azmetmiş bulunduğundan bizi milliyetimizden uzaklaştırmak isteyen ve Türklüğü birinci plana almayan her fikir ve her ülkünün karşısında olmaktır.
Hal böyle iken, anayasadan Türklük ile ilgili ne varsa çıkartmak isteyen siyasi parti ve kişilerle birlikte olmamız ya da onlarla hareket etmeye yeltenmemiz kati suretle milli ülkü’nün amacına tamamen zıt ve ihanettir.
Tarih bunları her döneminde yaşamış ve dünyanın var olduğundan bu yana hep tekerrür etmiştir;
Büyük Türkçü Hüseyin Nihal Atsız 1944 olaylarında bugüne benzer durumlar ile karşılaşmış ve tarihe şu notu düşmüştür.
‘’Memleketi batırmak isteyenler birbirlerine destek olarak memleketin en yüksek mevkilerine çıkarken, memleket severler her türlü darbe ile saf dışı edilmek istenmektedir.’’
Günümüzde ülkemize zorla getirmeye çalıştıkları ve değiştirmek istedikleri rejim ile ilgili Ülkemizin kurucu Ulu Önder Mustafa Kemal’in bu konuda ki; görüşlerine bir göz atalım,
“Milletin yegane temsilcisi olan yüce kudreti manevi kişiliğinde toplayan bir meclisin ayrıca vazifelerini tespit ve tayinine ihtiyaç olmadığı fikri hatıra gelir. Oysaki Anayasada Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin esas görevinden olmak üzere bir takım hususi esaslar ifade edilmiştir. Bunun sebebini izah edeyim:
Bilindiği üzere, Osmanlı Devleti’ nde padişahın takdirine bırakılan bu gibi hukuki esaslar Padişah ve Halife denilen kişiye verilmişti. Ve bu kişi o hukuku öyle kullanmıştır ki, sonunda millet yoksulluğa mahkum bir duruma ve memleket baştan sona kadar baykuş yuvası haline gelmiştir. Bu esas hukukun artık hiçbir şekil ve surette millet tarafından bu gibi adamlara bırakılmasına imkân olmadığını ve Millet Meclisi’nin sorumluluğundakalacağını ifade için özel bir madde halinde belirtmiştir.”
Görünen odur ki; Mustafa Kemal Atatürk ile en güçlü dönemimde elinde bütün imkanlar var iken tek başlı bir yönetimi kabul etmemiş halk için zararlı olacağını belirtmiş ve Devlet’in meclis ve halkın temsilcileri tarafından yönetilmesi gerektiği görüşünü benimsemiştir.
Devlet yapısının ve demokrasi rejiminin ortaya çıktığı ilk dönemlere bir göz atalım aslında günümüz Türkiye’sine çok benzeyen bir olayı size hatırlatmak istiyorum;
Demokrasinin bile tek adamlık dikta rejiminde adalet hukuk ve sosyal olarak halkın üzerinde yaptığı baskılara en iyi örneklerden birisi beklide,
M.Ö 453 yılların da Atina darbesini yapan Demokratlardan Meletos, Ayntos ve Likon ilk iş olarak aşırı derecede Demokrasi yanlısı olan fakat yönetimi eleştirdiği için Din düşmanı olarak suçlanan Sokrates için sözde adil yargı adına 500 kişiden oluşan adına 500ler meclisi denilen sözde bir mahkemede yargılamış fakat kişiler Darbe yapan kişinin etkisinde olduğundan ve kararları baştaki kişinin dudağın arasından çıkan karar olduğundan dolayı Sokrates adı demokrasi olan fakat erk ile yönetilen sistem tarafından ölüme mahkum edilmiştir.
Buradan da anlıyoruz ki; tek kişiye iktidar ve yönetme gücü verildiği takdirde, yasama, yürütme, yargı hepsi tek kişinin elinde olacak ve yarın siz herhangi bir olumsuz muhalif tavrınız da adil sandığınız mahkemelerce yargılanacak ama yargılanmanız senaryodan ibaret olacak siz umutlarınızı yeşertir iken aslında çoktan sizin ipiniz çekilmiş olacaktır.
Dünya da tek adam rejimi ile ilgili örnekle çoğaltmak mümkündür ve tek adam olan bütün sistemlerde kan, gözyaşı, esaret ve sefillik baş göstermektedir.
Hatırlayınız yüzde yetmişlere varan oy ile tek adam olan Adolf Hitler’i, Josef Stalin’in Bolşevik Kızıl orduları Berlini kuşattığı zaman Generaline verdiği cevabı;
Siviller ölmek zorunda buna acımayınız çünkü bu yetkiyi onlar bize kendileri verdi ve bu onların kaderi
Hele ki; Orda Doğu denen ateş çemberinin içinde yaşıyorsanız ve yetki verdiğiniz kişinin kendi özel erk ve egoları yüzünden sizi ölüm cehenneminin içine atacağı ihtimali kaçınılmazdır.
O yüzden tarihi dip notlara tekrar göz atarak ve düşünerek tek adam sistemini gözden geçirerek yarınınız ve çocuklarınız için en iyi geleceği yaratmak ve cehenneme çevirmek sizin elinizde.
Ben yarınların huzurlu olması için hazır diyorum ve sizinde keyfi uygulamalara izin vermeyeceğinizi düşünerek hayır demenizi temenni ediyorum.
(s.a)
Kaynaklar:
Son Türkçü Atsız: Hayri Yıldırım
Türk Ülküsü : Hüseyin Nihal Atsız
Atatürk’ün bütün eserler : Kaynak yayınları
Türkiye Devletinin Anayasası: Turgut Özbay
Savunma: Ploton
Cumhuriyet : Turgut Özakman
Bu Haber 1298419 Defa Okunmuştur