GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular
CHP ve Millet İttifakı; geçen yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerini “topal ördeklerle” kazanmış olsalar da “neyse başkanlık koltuğu bizde” diye sevinmişlerdi..
Şimdi dikkat edin… Bu iki önemli Büyükşehir’e; bir anlık gafletle; kasabadan iki “tecrübesiz” isimi aday göstermişlerdi..
Bu iki Büyükşehir Belediye Başkanı için öyle algılar yarattılar ki, sanki “Süpermen” başkanlardı..
Ve balonları patladı, sandıktan “topal ördek” olarak çıkıp, paçayı zor kurtarmışlardı..
İstanbul seçimlerinde 13 Bin oy farklar kazanılmıştı ama sadece koltuğu alabilmişti.. Meclis üyeleri sayısında muhalefete düşmüşlerdi..
Ve iktidar itiraz edip, seçimi yenilendi.. Bu kez 800 Bin oy farkına çıktı…
Peki, bu 790 bin oy neden seçim başlangıcında kullanılmamıştı?
CHP tabanında gösterilen adaya tepki olduğu için seçmen sandığa gitmemişti.. Ve yine HDP’de oyunun yüzde 70’ini kullanmamıştı..
Ve en önemli şansları… AKP’ye duyulan tepki idi.. Çünkü, AKP seçilmiş Belediye başkanlarını istemleri dışında istifaya zorlamıştı..
AKP ve MHP tabanı sandığa gitmediği gibi, tepki adına Millet İttifakının başkan adaylarına oy kullandılar..
Bütün bu şanslara rağmen, şişirilen adaylar hikaye çıktı.. Halka sundukları meclis üyeleri listeleri oy alamadı..
Ankara’da yine; HDP oyu ve “Melih Gökçek’in istifa ettirilmesi” tepkileri; “algılar şahı” Mansur Yavaş’ı kurtarmıştı…
Dedik ya… CHP işte o zaman anladı ki; “aday göstermede, bir anlık gafletin faturası ağır olmuştu” ama artık iş, işten geçmişti..
“Topal ördek” başkanlarla idare etmekten başka çare kalmamıştı…
Oda ne?
Bu “topal ördek” başkanlar kısa bir süre sonra acayip havalara girdiler…
İstanbul’un Eko’su, aldığı 800 bin fark oyun sanki kendisine aitmiş gibi birden bire kendisini bulunmaz bir aday olarak görmeye başladı..
İstanbul’da kar ve sel felaketleri sırasında bu zat, tatillere çıktı, vatandaş yolları kaplayan karlarla mücadele ederken, bu zat balıkçıya gidip, İngiliz elçisi ile sefa sürdü..
Ve yine bir baktık ki; kendilerini Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı görmeye başladılar..
Algı alevlerini çeşitli anket firmalarının sözde sonuçları ile yükselterek, Genel Başkanlarına vefasızlık edip, karşılarına aldılar..
İş yapma ve icraat yok… Hep algı reklamları…
Buyurun kimler açıklayacaksa açıklasınlar..
İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun, Ankara’da Mansur Yavaş’ın sadece iki icraatını, eserini açıklasınlar..
Yok ki.. Neyi açıklasınlar?
1 aydır yağmurlar yağıyor, bu zatlar makamlarında oturmuşlar, çapsız, iş bilmez ekipleri zaten uyumuş.. Ne mazgallar, ne de rögarlar derinlemesine temizlenmemiş..
Tabi iki Büyükşehir’in her tarafını seller kapladı… İnsanlar hayatını kaybetti.. Vatandaşlar, esnaflar ağır zararlar gördü..
O da ne? Yine bir bakıyoruz… Bu iki sözde Süpermen başkan, sosyal medya hesaplarından bölgedeki vatandaşlara uyarılar yaparak;
“Aman dikkat edin, sarı- kırmızı alarmlar var.. Sel olabilir, kapılmayın”…
Bak, bak…
Yahu vatandaş değil, esasen sizler dikkat edip, önlemler alacaksınız arkadaş..
Ve bir bakıyoruz… Ankara’da ki Mansur başkan kendini izine ayırmış, İstanbul’da ki Eko’da yine tatile çıkmış..
Vay anasını sayın seçmenler.. Yok, böyle saçmalık, yok böyle vurdumduymazlık…
“Topal ördek” başkanlar hala ortalarda yoklar..
VE tabi ki bir noktaya kadar.. Bu iki vurdumduymaz zat’ı destekleyen Millet İttifakının önemli bir kesimi ile kendilerine sürekli destek veren birçok medya da tepki gösterip, isyan etmeye başladılar..
Aldığımız bilgilere göre Sayın Kılıçdaroğlu’da bu vurdumduymaz başkanlara epeyce kızmış..
“yahu arkadaş, her tarafı seller kaplamış, siz ortalarda yoksunuz. Lütfen görevinizin başına dönün” diye sitem etmiş.
Bakalım bugün, yarın… Tatili ve izni yarıda kesip işbaşına dönecekler mi?.
Peki, bu iki “Süpermen başkan” neden bu çocuksu tavırları sergiliyorlar?
Eee ikisinin de cumhurbaşkanı adaylığı için şişirdikleri algı balonlarının tümü patladı, Genel başkanlarından ağır fırça yediler..
Eko’nun Genel başkanlık arayışları boş çıktı…
Zaten ithal CHP’li olan Mansur Yavaş, artık bir daha aday gösterilmeyeceğini net şekilde gördüğü için, “bizden sonrası tufan” mantığı ile yeni siyasi arayışlar içerisindeler..
Yani; net bir şekilde yol ayrımındalar..
Bu iki zat’ ta şimdi; “İkimiz bir partinin sararan yapraklarıyız” şarkısını söylüyorlar..
Buraya kadar beyler… Son durağa geldiniz…
seli olabilir" />
Bu Haber 103065 Defa Okunmuştur