OZAN ARİF yazdı
TEHDİT, SANTAJ VE SİYASET!..
Gerçi biliyorum bu tür yazılar pek hoşunuza gitmez!
Ama olsun ben yine de yazacağım...
Bu işi merak edenler çeşitli devletlerin tarihini bir inceleseler şu pis gerçeği görürler!
Hangi işi, hangi gerçeği diyorsanız söyleyeyim;
Parlamento üyelerinin, siyasi simaların, bürokratların hatta ticaret adamlarının, sanatçıların suç teşkil eden veya skandal olacak hallerini gizlice tespit ederek, fotoğraflarını hatta filmlerini çekip onları koz olarak kullanmak üzere saklayıp yeri ve zamanı gelince de onları kullanarak bu çirkinliklerin muhataplarını parmağında oynatanlar akla, hayale gelmeyecek kadar çoktur.
Bu da nereden aklına geldi? Diyeceksiniz...
Efendim halkın seçtiği belediye başkanlarının bir kişinin ağzıyla istifa etmeleri insanın aklına neler getiriyor, neler...
Hepsini yazsam var ya... Ohoooo.....
........
Bir ata sözü vardır der ki;
“ Sırça köşkte oturanlar, komşusuna taş atmamalıdır!.„
Yine o meşhur deyim geliyor aklıma;
“Tencere dibin kara, seninki benden kara.. „
Kimin dibi kimden kara onu zaman gösterecek tabi...
Allah ömür verirse ilerde göreceğiz...
Ancak mahcup ederek, korkutarak, şantajla kazanmayı metot edinenler şunu iyi bilmelidir;
Adaleti devre dışı bırakarak mahcup ederek ve korkutarak kazanmakta zor vardır zor, zor...
Mahcup olan veya korkan kendini mahcup eden veya zor kullanarak korkutanın arzularını mecburen yerine getirse de o kişinin içi fırsatını bulduğu her an için isyana hatta intikam almaya hazırdır ve o hep tetikte bekler...
Hani derler ya;
“ Keçinin sumağa ettiğini, sumak da keçiye eder..„ diye,
Hah işte o!
Yani demek istediğim;
Tehditle, mahcup edilerek veya korkutularak kıyıma uğrayanlar,
Kendine bu azabı verenlerden kurtulmak için devamlı taraftar arayışına girer hatta iftira bile atarlar...
İslami konularda mangalda kül bırakmayan üstelik bir çoğumuzun Müslümanlığını beğenmeyen beyler şunun farkında olmalılar;
İslam sadece Müslümanlara bile değil, bütün insanlığa sevgi yoluyla, memnun ederek, adaletle kazanmanın yolunu göstermiştir...
İşte bu yüzdendir ki, Şanlı ecdadımız Anadolu’yu Türk yurdu yaparken bile kılıçtan ziyade bu değerlerden faydalanmıştır.
Kimsenin yaptığı kimsenin yanına kalmaz, hele hele kendi iradesini adaletin, hakkın ve halkın iradesinin üstünde tutanlara hiç kalmaz...
Sözümü bitirirken iki çift sözümde şu “İrade-i Külliye„den bahsedip de
“İrade-i Cüzziye„ye teslim olan şamar oğlanlarına var;
- Delikanlı gibi konuşsanız da delikanlı gibi davranamadınız...
Çünkü kötüsünüz!
Kötülere acımak iyilere zulümdür...
O nedenle size acımıyorum...
Ama size tavsiyede bulunabilirim!
Aklınız var ise yine de ağzınıza kaşıkla verip, sapıyla da gözünüzü çıkaranların arkasından ayrılmayın.
Zira sizi onlardan başka kimse kabul etmez...
Korkarım toprak bile kabul etmez toprak...
Daha çok şeyler söylemek isterim sizin için de, düşene bir vuran da ben olmak istemiyorum.
Bu Haber 637993 Defa Okunmuştur