www.haber2000.com

Türkiye gündeminin tartıştığı önemli konulardan birisi de “Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, İş Bankasında ki CHP’ye ait hisselerin ve temsil haklarının Hazineye devri” istemi.

Kim istiyor bunu?

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan..

Erdoğan; aynı zaman da sık, sık “Türkiye bir Hukuk devletidir” ısrarında bulunuyor..

Peki; Erdoğan’ın özellikle istediği İş Bankasında ki CHP hisseleri, Hukuken Hazineye devredile bilinir mi?

Bu ayrıntıyı Başkent Ankara’nın ünlü Hukukçusu ve CHP Genel Merkez Disiplin Kurulu Üyesi, Çankaya Belediye Başkan Aday Adayı, Öğretmen-Avukat Erdoğan Kılıç’a sorduk..

Av. Erdoğan Kılıç, bu istemin kin ve nefret bilinci ile ortaya atıldığına işaret ederek, Atatürk’ün hisselerinin de, Hazineye devrinin Hukuken mümkün olmadığına vurgu yaptı..

Av. Kılıç bu konuda ki hukuki görüşlerini şöyle aktardı; 

“ATATÜRK'ÜN VASİYET HAKKINA DOKUNULAMAZ”

"TÜRKİYE İŞ Bankası AŞ. Hisseleri şahsi mülktür.

Mustafa Kemal Atatürk'ün şahsi mallarını kime ve nasıl vasiyet edeceğinin önünde bir yasal engel bulunmadığı gibi, her yurttaş gibi medeni haklarını serbestçe tasarruf edebilmiştir.

Bir şahsın vasiyetnamesine ancak mirasçılar, o da vasiyetnamenin açıldığı tarihten itibaren 30 gün içerisinde itiraz edebilirler.

Miras bırakan saklı payını aşan bir tasarrufta bulunmuşsa bu aşan kısmın iptali söz konusu yapılabilir.

Yasal sınırlar içerisinde yapılan ölüme bağlı tasarruflara devletin ve kamunun müdahalesi söz konusu olamaz. Aksi düşünce kaos ve korku yaratacak, yurttaşların mülk edinme ve serbestçe tasarruf etme hakları ellerinden alınmış olacaktır.

Ölüme bağlı bir tasarrufun kanunla kaldırılması demek, gelecekte Neriman Teyze, Ahmet Amca'nın da tasarruf haklarına açıkça saldırı teşkil edecektir.

Kin ve nefretle yasalarla oynamak bir ülkenin huzur ve güvenliğine indirilmiş en büyük darbedir.

Atatürk de bu ülkenin özgür bir yurttaşıdır ve yurttaşlık haklarını kullanmıştır.

Mirasçılarının itiraz etmediği bir tasarrufa, devleti yönetenlerin itiraz hakları bulunmamaktadır.

Çoğunluk sayısına güvenerek ben istedim oldu diyenlerin yanında, demokrasiyi ve adaleti savunanların pısırıklıkları yüzünden neleri tartışır hale geldiğimizin resmidir aslında bu yaşananlar.

Gelin ülkemizin refahı ve mutluluğu için ‘neler yapabiliriz-i tartışalım.

Gerginlik üzerine politik kazançlar saman alevi gibidir. Yakar külünü de temizlemek tüm insanlarımıza kalır”