GÖKTÜRK TUNÇTÜRK (Cafer Uğurlu) yazdı
Siyaset sahnesinde fahişeleşen HDP yöneticileri, oluşturdukları bataklıkta çizmeyi çoktan aşmışlardı ama bazı açılımlar ve sözde insan hakları uygulamaları ile bu bataklıkta boğulmaktan defalarca kurtarılmışlardı.
Şuan gelinen noktanın temeli ise, bölücü hainlerin Habur’dan, Türkiye’ye; davullu, zurnalı törenlerle getirilmesidir.
İşte, bu gün hendek kazanlar ve cephanelikler oluşturanlar, okulları, hastaneleri yakan, Şehirlerimizde ki Devletin egemenliğini yıkmaya çalışanlar, açıkça ve yüksek sesle bölgeyi Kürdistan coğrafyası olarak ilan edenler, ‘Açılım’ sonucu getirilen O bölücü haninlerdir.
Bu şerefsiz, nankör kahpeler; binlerce şehit vermemize sebep oldular.
Şimdi, işgal ve ayaklanmada son provalarını yapıyorlar.
Elbette ki bu kritik noktaya gelinmesinde Ülkeyi yönetenlerin çok büyük hataları ve gafletleri oldu.
Kısacası, şimdi bu gaflet ve hatalar hızla telafi edilmeye çalışılıyor ama toplumsal faturası ağır oluyor.
En acısı ise, egemenliğimize kurşun sıkanlar, şehitlerimizin katilleri ve işbirlikçileri sözde insan hakları ve demokrasi safsatası adına Mecliste milletvekilliği yapmaktalar ve parçalamak istedikleri devletten maaş almaktalar.
Neyse ki şükür, artık bu gaflete de son veriliyor ..
Çok geçte olsa, haşereler ile topyekûn mücadele düğmesine basıldı.
Artık bu kahpeler, çok kısa bir zaman içinde Yüce Meclisten atılıp, hapishanelere gönderilecekler.
Bölücü hain eşkıyalar, Devletin gözünün içine baka- baka “Demokratik Toplum Kuruluşu” (DTK) diye, hikayeden yedek bir HDP kurdular..
DTK yönetiminde olanlar zaten malum fahişeler, bunlarla ortaklaşa hareket edenler de başka bir alanda çalışan malum diğer fahişeler.. Yani aynı ailenin çocukları bunlar.
DTK, HDP’nin şimdilik dememesi gerekenleri dile getiriyor, HDP ise onlara sözde insan hakları ve barış adına destek görüntüsü rolünü üstleniyor.
Resmen, ‘Özyönetim’ maskesi ile Kürdistan ilan ettiler..
Ve yine Şükür, geçte olsa ülkemizi yönetenler; bu tavır ve söylemlere ‘ihanet’ demeye başladılar, Savcılar çifte soruşturma açıp, dokunulmazlığın kaldırılması talebinde bulundular..
Şimdi diyeceksiniz ki; bu göstermelik işlemi yıllardan beri yapıyorlar ama sonuç yok, fezlekeler mecliste tozlu raflarda…
İşte bu kez olmayacak…
Cumhurbaşkanı; ‘Temel hak ve hürriyetlerin kötüye kullanılmamasını’ koruyan ve
“Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamaz.
Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.
Bu hükümlere aykırı faaliyette bulunanlar hakkında uygulanacak müeyyideler, kanunla düzenlenir” diyen ANAYASA’nın 14. Maddesini işaret etti ve mesajları alan aldı.
Peki, bu saate kadar 14. Madde yok muydu?
Vardı .. Amma Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçmiyordu..
Aldığımız net istihbarı bilgiler….
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığın, HDP yöneticileri hakkında açmış olduğu, “Teröre destek ve ihanet” soruşturması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının hazırlayacağı taleple, TBMM’de sonuçlanacak..
Dokunulmazlıkların kaldırılması oylanacak ve milletvekili görünümünde ki bu bölücü hainler derhal gözaltına alınıp, kodesi boylayacaklar, HDP kapatılacak.
Halkta ve özellikle Kürtlerde bunu istiyor..
Kürtler artık; şüphesiz bir şekilde bu kahpelerin kendilerini nasıl kullanıp, tuzaklara düşürdüğüne ve yaşamlarını çekilmez hale soktuklarına inanmaktadır..
Geçte olsa, Devlet titreyip, kendine dönüyor…
Her gün milli egemenliğimize saldıran salyalı kuduz köpekler sürüsü, birilerini daha fazla ısırmamaları için kafeslere konuluyor…
Bu it oğlu, itler; şimdiden valizlerini hazırlayabilirler…
Çok yakında yolcular…..
Amman dikkat…. Bunlarda, Fetullah Gülen’in şebeke elemanları gibi sabahlara yakın, yurtdışına tüyebilirler….
Bu Haber 2169386 Defa Okunmuştur