GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Ben CHP’li değilim.. Ülkücü yapıya sahip Türk Milliyetçisiyim.. Bunu Sayın Kılıçdaroğlu’da net şekilde bilir ve kendisini de sever, takdir ederim..
Etrafında onlarca akrep olmasında rağmen demokratlığını yitirmedi, sabretti..
6’lı masada herkes Sayın Kılıçdaroğlu’na; vefasızlıkla birlikte kalleşlik yaptı..
Bu net ve tartışılmaz.
Ve Kurultay’da Sayın Kılıçdaroğlu’na katakulli dümenler çevirdiler..
Değişim narasıyla geldiler ama birinci maddeleri “kindi”, Kılıçdaroğlu’na kurultayda destek veren herkesi tırpanladılar..
Kurultay bitince ekranda ne kadar kiralık beyin var ise Kılıçdaroğlu’na karşı saldırttılar.
Bunların başında da Sözcü Medya’nın kiralık beyni, tetikçi olarak görev yapan Fatih Portakal geliyordu..
Şimdi yine zıplayarak ortaya çıkıp, patronlarının talimatı ile Sayın Kılıçdaroğlu’na çamurlar serpip, itibar suikastı girişiminde bulundu..
Bu karaktersiz diyor ki; “Kanıtlayamam ama Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Burcu Köksal’a, DEM ile ilgili söylemleri talimatınınım Kemal Kılıçdaroğlu’dan gittiği biliniyor.. Çünkü; içinde Kurultay intikamı var” falan..
Ama…. Sayın Kılıçdaroğlu’nun sabrı bitti, tepesi attı, hadsiz gazeteci görünümlü tetikçi Portakal’a haddini bildiren şamarları indirdi..
“Talimatın ben den gittiğini ispat edin ulan, ispat etmezseniz şerefsizsiniz” dedi..
Değerli okuyucular..
Sayın Kılıçdaroğlu’nun dini inancı da sağlamdır.. O yüzden derin sabrı vardır..
Hele, hele birileri kendisine kalleşlikler yaptı diye partisi CHP’ye zerre kadar zarar verecek anlam taşıyan hiçbir sözlemde ve eylemde asla bulunmaz..
Şimdi karaktersiz Fatih Portakal.. Sen Haber spikerisin.. Ekranda köşe yazarlığı yapıp, O’na, buna; seni kiralayanların hoşuna gidecek çamurlar atıp, insanların onurları ile oynayamazsın..
Senin haddin de değil, ekranda ki görevinde değildir ..
Ulan yavşak Portakal.. Kanıtlayamayacağın iddiayı niye ekrandan bu ülkede Saygınlığı olan bir siyasetçiye çamur olarak atıyor, operasyon çekiyorsun...
Sonra da çıkıp ekranda böbürleniyorsun.. Yok “ben gazeteciyim, yorum yaparım, operasyon benim kitabım da yok, Kılıçdaroğlu beni arasın” falan ahkamları çekiyorsun.
Ulan Portakal.. Karaktersizlerin kitabı olmaz..
Ve senin ekranda ki tek görevin, çalıştığın medya kimden paralar almış işe onların karşısında kilere karşı tetikçilik yapmak, çamurlar serpmek..
Hadi gelin mahkemeye gidelim, sizin alayınızın tetikçilik görevini üstlendiğinizi ispat edeyim..
Ulan karaktersiz.. Sen her akşam ekrandan yaptığın sözde anketlerde bile anket içinde bahsettiğin insanları rencide eden şıklar koymuyor musun?
Sen Basın dünyasının yüzkarası bir kiralık beyinsin..
Evet, kiralık Fatih Portakal… Bir talimat var.. Bu talimat ta sana tetikçilik görevi sunan patronlarından “Burcu Köksal vakasını Kılıçdaoğlu’na bu şekilde yık” talimatıdır ve sen de o talimatı yerine getirdin..
Değerli okuyucular..
Şimdi dikkat edin… CHP’nin yeni yöneticileri inanın Sayın Kılıçdaroğlu’n un tırnağı bile olamazlar..
Bunların duruşları bile yok.. Cıvık adamlar..
Bunlar doğarken öldüler.. Yönetemiyorlar.. Çünkü; yetkili Genel Başkan belli değil..
Bakın, Burcu Köksal hanım, Özgür Özel’e “Başkanım dilim sürçtü, bu ifademi düzeltin” asla dememiş..
Peki Özgür Özel ekranlara çıkıp ne yalan söyledi? “Burcu hanım beni aradı aman başkanım dilim sürçtü, bu söylememim düzeltin” falan..
Niye yalan söylemeye tenezzül ediyor Özgür efendi?
Çünkü, belediye Başkan Adaylarını kendi işçileri, marabaları gibi görüyorlar ve diyorlar ki;
“Yahu ben böyle söyleyeyim, Burcu hanım Genel Başkanı mı yalanlayacak?”..
Ne oldu yalanladı ve aynı ifadeleri tekrar söyledi..
Burcu Köksal hanım halen de aynen şöyle diyor;
“Seçim süreci boyunca söylediğim gibi Belediye Başkanı olduğumda belediyeyi DEM ile yönetmeyeceğim.
Belediye başkanı olduğumda belediyenin kapısı etnik kökeni, mezhebi ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan bu ülkeyi seven bu ülkenin birlik bütünlüğünü savunan herkese ardına kadar açık olacaktır”
Bu kadar net..
Ama akıl fukarası Sezgin Tanrıkulu ile İmamoğlu çıkıp, ekranlardan yeni bir çamur atma işine tenezzül ediyorlar..
“Burcu hanım, sen nasıl ‘Kürtleri’ belediyeye sokmazsın? Bunun adı ırkçılıktır” falan..
Ulan zeka özürlüler.. Siz bu söylemleriniz ile PKK’nın siyasi temsilci DEM’i açıkça Kürtlerle eşitliyor ve PKK’nın da Kürtlerin temsilcisi olduğunu ilan ediyorsunuz..
Ama sizin amacınız bu tür çamurlarla Burcu hanımı ve Sayın Kılıçdaroğlu’na pislikler atmak, itibarsızlaştırmak..
Eyy İmamoğlu.. Sen kimsin yahu? Bir Belediye Başkan Adayını ve Grup Başkan vekilini partinden nasıl kovuyorsun?
Var mı böyle bir yetkin? Yok..
Ama bu yetkiyi kendinde hissediyorsun?
Neden mi? “Yahu CHP’nin asıl Genel Başkanı benim, Özgür benim yardımcım.. Ben ekranlardan mesaj vereyim o da gereğini yapar ve Burcu hanımı partiden atar..”
Ne oldu Eko.. Yardımcın Özgür efendi Burcu Köksal’ı partiden atamadı, atamaz da, gücü de yetmez..
Adamın façasını böyle çizeler… Ve bittiniz alayınız..
Buyurun Burcu hanımı adaylıktan çekin de bakın neler oluyor?
Evet tetikçiler.. Şimdi de ben de alayınıza bir sallama yapayım..
“Kanıtlayamam ama İmamoğlu’ndan, Özgür Özel’e 8 kez Burcu Köksal konulu telefon edildiği ve Özgür beye ‘Kardeş Burcu’yu derhal partiden at, yoksa bitiyoruz’ diye sıkıştırdığı biliniyor”..
Buyur tetikçi Portakal Fatih.. Şimdi çık bakalım, bu iddiamın içinden, nasıl çıkacaksan?
Bu Haber 61397 Defa Okunmuştur