GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Herkes isyanda…
Başbakan, Bakanlar ve özellikle kendilerini; İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı yerine koyup, yalakaca, bilinçsizce manşetler atan; “Hesap vereceksiniz ulan” edası ile rol kesen Hükümet yakını yazar ve muhabirler..
Nedeni şu; Hürriyet Gazetesi, “Karargah rahatsız” manşeti ile Hükümete ayar verme amacı taşımış ve Cuntacıların sesi olmuş…
Doğru mu? Bilinçli veya bilinçsiz şekilde atılan manşetin içinde böyle bir kurnazca mesaj var..
Ama sakin olmak lazım.. Bu ülkede devletin kurumları var.. Kargaşaya gerek yok.. İblislerin istediği de zaten iç kargaşa ve puslu hava yaratmak..
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ; “Şimdi herkes Tayyipçi kesildi” ifadesi tamamen doğru söylüyor..
Kendi, kendilerine mahkeme kurup; Hürriyet Gazetesini ve Hande Fırat’ı sanık sandelyesine oturtan, idam sehpası kuranlar, İblis FETOŞ ve piçlerinin 15 Temmuz akşamı hain başkaldırı planını cep telefonu ile bozmada en büyük rolü olan Hande Fırat’a, şimdi hakaretler ve tehditler sıraladıkları gibi, O başarısından sonra teşekkür ve tebrik yağmurunu her hikmetse yağdırmadılar..
Aslolan şu; Yandaş medya attığı bilinçsiz ve yalaka manşetleri ile AK Parti hükümetini yanlış yönlendiriyor ve yanlışa doğru sürükleme zorunda bıraktırıyor.
Peki; haberi yazan ve yayına koyanların hatası yok mu?
EĞRİ OTURUP, DOĞRU KONUŞMAK
Şimdi gelelim olayı günahı ve sevabı ile gerçek Gazeteci mantığı ve objektif göz ile ortaya koyalım..
Hande Fırat, tepkiler üzerine diyor ki; “Haberlerin içeriğini, doğru, düzgün okumuyoruz ve anlamadan, anında ahkam kesiyoruz”..
Evet… Birçok haber tepkilerinde bu gerçek var…
Gelin bizde bu haberde ki gerçeği konuşalım..
Önce, Hande Fırat bu haberi nasıl hazırlayıp, yayına koydurdu? Ona bakalım..
Haberin yapılması işaretini Karargahtan; yani Genelkurmay’dan biri mi verdi yoksa Hande Fırat elde ettikleri bilgileri, dediği gibi TSK Halkla ilişkiler ve Haberleşme Başkanlığına mı sorup, daha sonra cevaplarını mı aldı?
Benim mesleki hislerime göre, bu iğneyi TSK içinden birisi vurup, Hande’nin önüne yem attı..
Böyle olaylarda, Beş önemsiz konuya değinilir ama sadece bir konu ile birilerine kurnazca, üstü kapalı tam mesaj verilir..
Örneğin bu manşet haberde olduğu gibi; “Başörtülü Subay kararında görüşümüzü sormadılar, bu karar bizden kaynaklı değil”… Yani; “istemiyoruz, rahatsızız” anlamı yaratacak mesaj.
Bu mesaj; açıkça ve çok kurnazca haber yolu ile verilen bir yeni bir 28 Şubat muhtırasıdır.
Peki; bu rahatsızlık bilgilerini cevaplayan veya cevaplarını gönderen, Haberleşme dairesinde ki isim kim?
Şuan deşifre edilmedi ama edilmek zorunda kalınacak..
Bu gizli isim; belki de Hande’yi habercilik heyecanı ile tuzağa düşürdü..
Hande Fırat ne yapmalı idi?
Gazetecilik tecrübesi ile elde ettiği bilgiyi ve bu bilgileri veren isimleri hükümet ile veya ilgili bakan ile gizlice paylaşıp, haberi yazmadan dikkatini çekmesi lazımdı?
Neden mi?
Bu bir normal haber olmadığı gibi, aynı zamanda ülke normal bir süreçte değil..
Her gün FETOŞ’un, TSK içinde uyuyan hücerelerinin olduğu yönünde uyarı haberleri çıkıyor..
Bu kurnazca cevapları veren kişi veya kişiler kim ise büyük bir ihtimal ile FETOŞ’un hücre elemanı veya elemanları olabilir..
Güya; TSK’ya ve Genelkurmay Başkanına yapılan gereksiz ve asılsız eleştirileri püskürtüp, Akar paşayı koruma yoluna gitmişler..
Bilgiler verilmiş ise TSK ve Genelkurmay adına verilmiştir..
Böyle cevaplar; aslında Genelkurmay Başkanının bilgisi olmadan birilerine iletilmez..
Fakat; güya Genelkurmay Başkanına iletmişler de, “isim yazılmasın, alınan bilgiler” şeklinde denilmiş ise bu cevapları veren kişi, Hande’yi resmen uyutmuş..
Genelkurmay Başkanının bilgisi olmadığı açık.. Asker elbiseli hainlerin cirit attığı böyle bir ortamda Genelkurmay Başkanının böyle bir gaflete imza atması ve izin vermesi çok, çok zor..
Açığı şu,
15 Temmuz hain başkaldırı girişimine kadar, Genelkurmay Başkanı nasıl ki en yakınında ki subayların FETÖ’cü iblislerden olduğundan haberi yoktu ise, şimdi de kendileri adına Hürriyet gazetesine bilgiler sızdıran iblislerin olduğu bir gerçek.. Akar paşa bunu ortaya çıkarmalıdır
Hani bir türkümüz var…
“Yaram içerden, yaram içerden..
Kanser mi, verem mi; yaram içerden”..
Aynen böyle… Hain içerden…
FETOŞ iblisinin, alicengiz oyunlarını kurnazca sergileyen bu hainler kimse, zaman geçirilmeden ortaya çıkarılmalıdır.
Hande Fırat’ta milli görevini tekrar üstlenmeli ve bu isimleri mutlaka açıklamalıdır..
Öyle gazetecilik ayağına yatmaya ve postuna bürünmeye gerek yok.. Bu bir milli meseledir..
Hatasını da böyle telafi etmelidir
Bu Haber 947891 Defa Okunmuştur