TBMM’nin olağanüstü toplantısında şahsı adına söz alan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, hükümetin ve parti yöneticilerinin tezkereye yönelik yaptığı açıklamaları eleştirdi.
CHP2li ALTAY: KAMUOYUNDA KOPARDIĞINIZ GÜRÜLTÜNÜN TAM KARŞILIĞI BU SÖZ
AKP Grup Başkanvekili Kayseri Milletvekili Mustafa Elitaş’ın ismini vererek konuşan Altay, şunları söyledi: “Şimdi, Kayserililer için söylenir yani dolayısıyla Elitaş için de söylenir, ‘Eşeği boyar, babasına satar' derler. Sizin, bu, kamuoyunda üç beş gündür kopardığınız gürültünün tam karşılığı bu fıkra, bu söz. Bu, yeni bir şey değil. Bu konuştuğumuz, sizin kamuoyuna anlattığınız o değil.
Meclise gelen bu tezkere, 2007'den beri Türkiye'nin maruz kaldığı terör örgütlerine yönelik TSK’nın imkân ve kabiliyetlerini artırma amaçlı bir tezkere. Bir haftadır neredeyse kamuoyunda ‘Efendim, MGK’yı bekleyin; görün, bakın neler olacak. Görün, bakın neler olacak.’ deniyor. Kamuoyu da oturdu MGK sonuçlarını bekliyor. MGK kararlarına baktığımız zaman, bir hafta milleti oyaladığınız MGK'dan da hiçbir şey çıkmamış. Esip gürlüyorsunuz, gök gürültüsü yapıyorsunuz, bir damla bereketiniz, bir damla yağmurunuz yok. Bir damla bereketiniz yok. “
CHP’li Altay, AKP'li Elitaş’ın "Bu referandum pat diye önümüze geldi” dediğini de savunarak, “Yani, bu kadar tecrübeli bir siyasetçinin bu kadar tecrübesizce bir laf etmesini de anlamadım” dedi.
'MOLLA BARZANİ'NİN YÜZ YILLIK RÜYASI BU'
Bu sözlere AK Partili milletvekilleri tepki gösterirken, Altay, "Molla Barzani'nin yüz yıllık rüyası bu. Sen bundan haberdar değilsen bırak bu siyaseti, git eşek boya” diye konuştu. AK Partili vekiller “Bu olmadı, olmadı” diye tepkilerini sürdürünce de Altay, “Hayır, yani, ticaret yap. Düzeltiyorum ve özür diliyorum” sözleriyle konuşmasına devam etti.
Altay’ın konuşmasını tamamlamasıyla birlikte devam eden Kayseri tartışması TBMM tutanaklarına şöyle yansıdı,
BAŞKAN (İSMAİL KAHRAMAN)- Sayın Altay, ben sizin Sayın Elitaş'la hukukunuzu gayet iyi biliyorum.
ENGİN ALTAY (Devamla) — Hemen düzeltiyorum.
BAŞKAN — Ama, millet, şu anda seyredenler bir tuhaf değerlendirebilirler. Artı, Kayseri için söylediğiniz o söz maalesef uydurmadır tabii ki yani bu tip benzeri sözler milleti yaralar.
ENGİN ALTAY (Devamla) — Atasözleri nasıl uydurma Sayın Başkan?
BAŞKAN — Zatıaliniz bir eğitimcisiniz.
ENGİN ALTAY (Devamla) — Hemen düzeltiyorum.
BAŞKAN — Lütfen bir açıklık getirin, onları gerisin geri alın efendim.
ENGİN ALTAY (Devamla) — Şimdi, bu tezkereyi yani terörle mücadele tezkeresini referandumu engelleme, Barzani'ye gözdağı verme tezkeresi gibi pazarladı Sayın Elitaş. Ben de dedim ki: “Hani bir atasözü var; Kayserililer eşeği boyar, babasına satar.” Bunu söyledim.
KAMİL AYDIN (MHP) — Yok öyle bir atasözü.
ENGİN ALTAY (Devamla) — Ya, sen "Yok." de, ben "Var." diyorum. Hadi ispatla olmadığını. Ben de "Var." dedim ama peşine de "Elitaş siyaseti bıraksın, gitsin Kayseri'de ticaret yapsın; siyaseti bıraksın, ticaret yapsın." maksadını söylerken o deminki atasözünden kaynaklı bir boyama hikâyesi söyledik. Sayın Elitaş, bu konuda bir hakaret…
MUSTAFA ELİTAŞ (AKP) — Hakaret yok efendim.
ENGİN ALTAY (Devamla) — Özür dilerim yani mesele yok, burada bir şey yok.
MUSTAFA ELİTAŞ — Tamam, tamam, hakaret yok.
ENGİN ALTAY (Devamla) — Var mı? Yok.
BAŞKAN — Efendim, herhâlde var tabii, herhâlde var.
ENGİN ALTAY — Tamam, özür…
BAŞKAN — Yalnız, sizden şikâyet edeyim, tekrar bir sataşma olmasın.
ENGİN ALTAY — Kastım; Elitaş siyaseti bıraksın, ticaret yapsındır. Kastım budur, o kadar.
BAŞKAN — Ben, Sayın Altay'ı düzeltmek için davet ettim, o bu sefer ekstra yaptı, bir dikiş daha yaptı.
MUSTAFA ELİTAŞ — Çok yanlış, çok yanlış o.
BAŞKAN — Lütfen, lütfen buyurun efendim. Mustafa Bey, buyurun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
MUSTAFA ELİTAŞ – … Bakın, fıkrayı yanlış biliyorsunuz. Söylenen şudur: Anasını boyayıp babasına satmak derler yani aile düzenini kurtarabilmek için yapılan bir iştir bu iş ama eşek fıkrası da var. (AKP ve CHP sıralarından gülüşmeler, AKP sıralarından alkışlar)
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (HDP) — Siz de bunun için özür dilemelisiniz.
MUSTAFA ELİTAŞ — Şimdi, bizim bu fıkrayı bilen birisi Kayseri'ye gelmiş, "Hani siz eşeği boyayıp satıyorsunuz ya." demiş… Ayakkabı boyacısı çocuk ayakkabı boyacısına varmış, uzatmış ayağını tezgâha, demiş ki: "Oğlum, siz burada ananızı boyayıp babanıza satıyorsunuz, eşeği boyayıp şöyle satıyorsunuz." deyince çocuk şöyle tepeden tırnağa bir süzmüş, "Amca, sana kaç kilo gideceğini şimdi hesaplarım." demiş.
Yani onun için bu fıkraları iyi bilmek gerekir. Kayserili alnının teriyle ticaretini yapan bir bölgenin insanıdır. Kayseriliden kimse korkmaz, pazarlığı sever ama malı sattıktan sonra rahat uyur çünkü Kayserili tüccar sözüne sadık, senedi Reşat altını gibidir diye tarif edilir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
BAŞKAN — Efendim, toplum tarafından takip edilen bir oturum yapıyoruz. Dünya eskiden çok büyüktü, şimdi bir köy oldu, bir kasaba oldu, mahalleler, sokaklar, devletler oldu. Eski rekabetler yüzünden çıkmış, uydurulmuş sözleri biz kabul etmiyoruz, bir bütünüz. Engin Bey başta olmak üzere, şehirler arasındaki eski lafların uygun olmadığına, kullanılmaması gerektiğine temyiz yolları kapalı olmak üzere oy birliğiyle karar verdik efendim.
Bu Haber 719734 Defa Okunmuştur