GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
CHP’nin büyük Kurultayı süreci yaklaşırken, CHP Ankara İl örgütünde çok ilginç gelişmeler yaşanıyor.. İlginç olduğu kadar da siyasi ahlaksızlıklara imza atılıyor…
Evet… Başkent Ankara denilince herkesin aklına Cumhuriyet ve Atatürk geliyor..
Ankara; cumhuriyetin ve kuruluşun, kurtulşuun Başkentidir.
Milletin topyekün iradesinin kazanımıdır..
CHP’de bu büyük kuruluşun ilk demokrasi ürünüdür.. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün övünç kaynağı duyğu iki şeyden birisidir ve emanetidir..
CHP uzun yıllardan beri halk iradesinden ve tabanın hür iradesinden bahsedip, ön seçimlerle parti yönetimlerine tabanın iradesini yansıtmaya çalışıyor.
Lakin son yıllarda bu ahlaki genelği bozanların ortaya çıkmaları dikkat çekiyor..
Kongrelerde parti tabanın iradesini hiçe sayıp, tepedlerden, yani Genel Merkez yöneticilerinden işaretli destekler bekleyerek seçimlere aday olarak girmeye çalışıyorlar..
Eee kardeşim madem ki İl ve ilçe Başkanlarını da Genel Merkez yöneticileri seçecekse, o zaman il ve ilçe kongrelerini niye yapıyorsunuz?
Genel Merkez başkanları atasın, bitsin iş.. bu kadar hengameye ne gerek var?
Dost, düşman demokrasi hareketinde görsünler diye mi?
Yani; sözde Kongreler ..
Bakın yakında Cumhuriyetin Başkent’i Ankara’da CHP örgütlerinin kongreleri olacak..
Birçok il Başkan adayları derin, derin çalışmalar yapıp, bir yerlerden destekler sağlamaya çalışıyorlar..
Biçoğunun gözü kendisine gelecek olan merkezden destek işaretinde..
Tabi bu arada; bu konuda çok ilginç şeylerin olduğunu öğreniyoruz..
İl Başkanlığına aday olacaklarını yakınlarına söyleyen ve destek toplamaya çalışan iki İl Başkan Adayının da, birçok partiliye “Genel Başkan beni aday gösterecek.. Desteği bana.. Ona göre seçimlerinizi yapın” gibilerden sözler sarf ettikleri konuşulmakta..
Bu zatların isimlerini şimdilik yazmıyorum..
Peki kimler İl Başkan Adaylığı konusunda çalışmalar yapıyor?
Mevcut İl Başkanı Rıfkı Güvener, eski İl Başkanı Adnan Keskin, Av. Kemal Akkurt, eski Gençlik Başkanı Ayhan Yalçınkaya, eski Milletvekili Aylin Nazlıaka ve Adaylığını ilk ilan eden Mimar Mustafa Pınar..
CHP ANKARA’DA “PINAR HAREKETİ”
AKP hükümetinin Barış Pınarı hareketi durduruldu ama CHP Ankara’da başka bir “Pınar Hareketi” başladı..
Ankara İl Başkanlığına sadece parti tabanının iradesi ile aday olacağını açıkça duyuran Mimar Mustafa Pınar, “İşareti mi, iradeyi mi seçeceksiniz” ilkesi ile bir taban hareketi başlattı..
Aldığımız bilgiye göre, Mustafa Pınar merkezden değil, tabanın işareti ile aday olacağını her ziyaretinde partililere söylüyor ve destek istiyor..
Ayrıca herkes gizli, gizli delege avcılığında kumar hesapları yapıyor..
Çankaya’da ne mi olacak?
CHP Çankaya tabanında tam birlik sağlandı.. Başkan Alper Taşelen ve Çankaya ilçe teşkilatına karşı hareket edeceği düşünülen güçlü isim ve CHP Merkez Yüksek Disiplin Kurulu üyesi olan Av. Erdoğan Kılıç, partinin güçlü iktidarı için ilçe teşkilatı ile birlikte hareket edeceklerini net bir şekilde duyurdu.. Yani şuan Çankaya’da tam bir taban mutabakatı sağlanmış durumda..
ULAN TERBİYESİZ ADAM, KOLTUĞUNUZU KAYBEDİNCE CHP FETÖ’CÜ MÜ OLDU?
Gelelim önemli bir rezalete..
Rezaleti gerçekleştiren zinacı Deniz Baykal’ın sağ kolu şeklinde anılan, Ankara CHP eski milletvekili Yılmaz Ateş..
Bu zat, yandaş yayın organı görevini üstlenen CNN Türk Tv’ye çıktı, birileri ile göndemleri tartışıyorlar..
Bu zat diyor ki; “CHP, FETÖ karşısında dik durmadı, dik dursaydı Deniz Baykal’ı vermezdi.. FETÖ’ye teslim oldu.. MHP ve Fenerbahçe dik durdu ama benim partim dik durmadı.. Dik dursaydı Genel Başkanımız Deniz Baykal’ı vermezdik” ……
Yediği naneye bak adamın..
Üstü kapalı şekilde Deniz Baykal’a, Kılıçdaroğlu ve ekibinin FETÖ ile birlikte kumpas kurup, harcadıklarını ima ediyor..
Ayrıca MHP nerede dik durdu? 11 Merkez yöneticisini anında ihraç etmedi mi? O çamurun üzerinde Genel Başkan oturmaya devam edip, halen de kendisini baraj altında kalmaktan kurtaran CHP’ye en ağır sözlerle saldırmıyor mu?
Ne yapacak tı Atatürk’ün partisi CHP?
Zina da basılan, hem de kendi partisinden evli bir kadın vekille basılan, evli bir Genel Başkanın ahlaksızlığını mı savunacaktı?
Bu rezaleti FETÖ çıkarmış veya başka birisi çıkarmış ne fark eder..
İşlelen suç; zina, ahlaksızlık, rezalet değil mi?
Bu sözleri AKP Parti veya Melih Gökçek sarf etse idi CHP topyekün saldırıya geçerdi..
Şimdi bu çamuru atan Ateş zat ın partide eğer üyeliği var ise ihraç edilmesi şart olmuştur…
Utanmadan bir de çıkıp gazi Meclise bu alaksızlık duruşla Başkan olmaya kalkıştı..
Bu zatın o çirkin görüntülerinden sonra CHP’den milletvekili bile yapılması çok, çok büyük bir hata idi zaten..
Buna rağmen, eski Genel Başkan yalnız kalmasın duygusu ile aday gösterdiler, milletvekili seçtirdiler..
Şimdi sen çıkmış, utanmadan bir zinacı adamı savunuyor ve milletvekili olduğun partine “FETÖ’ye teslim oldu” diyorsun, utanmaz adam..
İşlenen ahlaksızlık orta da.. Bırakın şunu bunu suçlamayı da, halen milletten ve özellikle CHP tabanından özür dilemediniz..
Bu Haber 610939 Defa Okunmuştur