16 Nisan anayasa referandumuna 12 gün kala, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Ankara'da toptancı esnafı ile buluştu gündemi değerlendirdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin milletvekili Hüsnü Bozkurt’un tepki gören açıklamalarını tasvip etmediğini bir kez daha dile getirdi ve “Asarım, keserim, denize dökerim... bunlarla olmaz” dedi.
"Diline hakim olamayan memleketi yönetemez. Milli iradenin üstünde hiçbir güç yoktur. Öyle ‘asarım, keserim, denize dökerim...’ bunlarla olmaz" diyen CHP Lideri şunları söyledi,
"Evet oyu kullanın da hayır oyu kullananın da başımın üstünde yeri vardır dedim, nokta. Suçlamadım ve hiçbir arkadaşımın suçlamasına izin vermem, doğru da bulmam.
Referandum yapıyoruz, kavga yapmıyoruz. Anlatacağız, konuşacağız ve kararımızı vereceğiz. Her arakadaşımın, her siyaetçinin diline hakim olması lazım. 3 tane alkış geldi diye diline hakim olamamak doğru değil, gaza gelip memlekete felakete götürür.
O nedenle konuşmayı tasvip etmediğimi dün de televizyonların genel yayın yönetmenlerinin önünde söyledim. Doğru bulmuyoruz, bu memeleketin huzura ihtiyacı var...
Kemal Kılıçdaroğlu'nun, referanduma ilişkin yaptığı değerlendirmelerden öne çıkanlar şöyle,
Olay parti, seçim, kişi meselesi değil.
Bizim ortak değerlerimiz bayrağımız, demokrasi, vatan, birlikte yaşama iradesidir. Bunları ne kadar büyütürsek, huzuru ve barışı o kadar sağlamış oluruz.
Anayasa değişikliğiyle seçilecek olacak başkana, arzu ettiğinde ve hiçbir gerekçe göstermeden Meclis’i feshetme yetkisi veriyoruz. Bu doğru mu yanlış mı, bunu düşünmek lazım. Bu yetkiyi bir kişiye verelim mi vermeyelim mi, soru budur.
Bu Anayasa değişikliği geçerse sonu belirsiz bir şekilde yürürlükte kalacak.
Anayasa değişikliğini hangi partiden, kimlikten, meslekten, yaşantıdan olursak olalım hepimizi ilgilendiren bir olay.
18 madde var bu değişiklikte.
Şu soruyu soralım Cumhurbaşkanı tarflı mı tarafsız mı olsun?
Tarafsız olsun diyorsanız gideceksiniz bu referandumda hayır oyu kullancaksınız.
Bunun kişiyle, partiyle dönemle ilgilisi var mı? Hayır yok.
Cumhurbaşkanı'nı tarafsızlıktan koparırsanız onu ortak değer olmaktan çıkarırsınız.
Ortak paydamızı ne kadar büyütürsek barışı ve demokrasiyi büyütürüz.
Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanı'na Meclis'i feshedip seçime götürme yetkisi veriliyor.
Anayasalar toplumsal uzlaşma belgeleridir.
Öyle yetkiler veriyoruz ki kimsenin can ve mal güvenliği kalmayacak.
18 madde öyle içinden çıkılmaz maddeler değil, açık ve net. Öyle yetkiler veriyoruz ki hiç kimsenin can ve mal güvenliği kalmayacak.
Bugün OHAL, MGK'nın hükümete tavsiyesi, Meclis'e gelmesi ve ortak aklın gereği olarak; milli irade tarafından ilan ediliyor. Bu anayasa değişikliği kabul edilirse, OHAL'i bir kişi ilan edecek.
Ben bunları anlatınca 'Kılıçdaroğlu yalan söylüyor' diyorlar. Açık ve net çağrı yaptım, tekrarlıyorum. Benim bir televizyon kanalım yok, onların yüzlerce var. Benim arkamdan koşturan, destek veren gazeteci yok, onların yüzlerce var. Onların belirleyeceği kanalda, seçeceği gazetecilerle çıkalım anayasayı tartışalım. Vatandaş da izlesin ve kararını versin. Niye 16 Nisan'dan sonra?
Türkiye itibar kaybedecek, hukuk devleti olmaktan çıkacak. Üstünlerin hukukunun olacağı bir devlete dönüşecek.
Teklik Allah'a mahsustur arkadaşlar.
Bir kişiyi kandıran 24 saat içinde Türkiye Cumhuriyeti'ni ele geçirebilir.
Bu Haber 521834 Defa Okunmuştur