Avrupa Konseyi’nde düzenlenen Dünya Demokrasi Forumu’nda konuşan Kılıçdaroğlu, dünyanın tüm demokratlarının ayrımcı politikalara karşı birleşmek zorunda olduğunu vurgulayarak “Yoksa dünyanın geleceği parlak değil” dedi.
Kılıçdaroğlu 2019 stratejisinin ne olacağı sorusuna ise “Güç birliği yapacağız” diyerek cevap verdi.
Avrupa Konseyi'nce düzenlenen “Dünya Demokrasi Forumu”nda, “Popülizm sorun mu?” konulu oturumda konuşan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 2019 seçimlerine dönük stratejisine yönelik sorulara “güç birliği yapacağız” diyerek yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, “Nasıl Marx geçmişte bütün işçilere birleşin demişse, biz de 21, yüzyılda ‘dünyanın bütün demokratları birleşin’ demek zorundayız. Ayrımcı politikalara karşı katkı vermek için dünyanın bütün demokratları birleşmek zorundadır, birleşmezse dünyanın geleceği parlak değildir” dedi.
Kılıçdaroğlu, Dünya Demokrasi Forumu’nun asıl oturumda yer alan 4 konuktan biri oldu. Kenyalı gazeteci Uduak Amimo'nun sorularına, Fransa’nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Nathalie Loiseau, Yeni Zelanda eski Başbakanı Helen Clark ve Kanada Başbakanının Avrupa Özel Temsilcisi Stephanie Dion ile birlikte yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, oturumda en çok soru alan isim oldu.
Bu soruların AK’de, Türkiye lobisiyle hareket etmesiyle bilinen Makedonya va Azeri katılımcılardan gelmesi dikkat çekti.
Kılıçdaroğlu, popülizmin nasıl aşılacağı sorusuna a Kılıçdaroğlu, “Cesur ve ödünsüz olacaksınız; kararlı olacaksınız” karşılığını verdi. “Popüler olmak niye kötü olsun ki?”
“Popüler olmak ayrı, popülizm farklı. Herkes popüler olmak ister. Siyasetçi, demokrasinin ortak paydasında düşüncelerini büyütebiliyorsa popüler olur ama kendi iktidarını korumak için mücadele ediyorsa popülist olur.”
Kılıçdaroğlu, Avrupa’da güçlenen popülist liderlerin kendisini korkutup korkutmadığı sorusunu da şöyle yanıtladı:
“Popülizmin demokrasi için çok büyük bir tehlike olduğunu artık hepimiz kabul etmeli ve popülist politikalara karşı ortak politikalarla mücadele etmeliyiz. Örneğin AB’de, AK’de ortak politika benimseyebilirsek bunu aşabiliriz. Eğer siyasetçiler dünyadaki değişimleri yakından izler ve bunun maliyetlerini önceden önlerse popülizm güç kaybeder. Örneğin Suriye’de olanlar görülmedi; önlem alınmadı. Ne zaman ki Suriyeli göçmenler kapılarına dayandı, sorunu o zaman gördüler. Biz Aylan bebeği hiç unutmadık, popülist politikaların önüne geçmek için geleceği iyi görüp ona göre politika geliştirmemiz gerek. Popülist politikaların başarılı olma nedeni, göçmenlerin gelmesiyle kültürünü yitirmekten duyulan korku. Bu korku politikacılar tarafından satın alınıyor.”
Kılıçdaroğlu, popülizme karşı panzehir olarak eğitimin önemini “Eğitim bizi biraraya getiren, uygarlaştıran, sağlıklı düşünceyi sağlayan araç. Eğitimin güçlü olduğu bütün toplumlarda demokrasi gelişir, çünkü demokrasilerde inanç ve etnik kimlik üzerinden siyaset yasaktır. Ama popülist politikacılar, bu alana karşı ortak mücadele etmeliyiz” diyerek vurguladı.
Kürt sorununda çözüm Batı standardı
PKK çatırları kurulmasına karşı olduğunu vurglayan Kılıçdaroğlu, “Terör kimden nereden gelirse gelsin, ortak bir suçtur” görüşünü dile getirdi. CHP Lideri, Kürt sorunun nasıl çözüleceği sorusuna ise “Daha fazla demokrasi ve özgürlüğü ile. Eğer demokrasi ve özgürlüğü Batı standartlarında getirirseniz Kürt sorununu da çözmüş olursunuz” dedi.
Lideri değil halkı ikna edin
Kılıçdaroğlu, popülistleri ikna etmek için ne yapılabileceği sorusuna ise “ Onları ikna etmeye gerek yok, halkı ikna edeceksiniz. Onlara tehlikeyi anlatmanız gerek.Popülistler uzun vadede başarıya ulaşamaz ama bu sürede olan halka olur” yorumunu yaptı.
Kılıçdaroğlu ‘popülizm’i Türkiye örneği ile anlattı. Çözüm için eğitim ve halka tehlikeyi anlatmanın önemine değindi. Kılıçdaroğlu, “popülist lider”in özelliklerini ise şöyle sıraladı,
*Önce medya özgürlüğünü yok etmeye çalışırlar; gazetecileri, “ hain, vatan haini” diye tutuklatırlar.
*Yargı bağımsızlığını benimsemezler, kendi söylediklerinin doğru olduğuna inanırlar ve yargının kendi doğruları gibi karar vermesini bekler
*İnançlar, kimlikler üzerinden toplumlar ayrıştırılır, kutuplaştırılır; bu ayrıştırmayla kendi tabanını birarada tutmak ister
*Popülistler iktidara geldikten sonra ekonomiyi de kendi arzularıyla yönetmeye çalışırlar, oligarklar yaratırlar. Ekonomide yozlaşma sıradan hale gelir. Vatandaşların verdiği vergilerin hesabı hiç bi zaman halka verilmez.
*Üniversitelerde özerkliği yok ederek yaparlar.
*Sosyal medyayı acımasızca kullanır, trol yaratırlar; yalanı meşrulaştırmak için çalışırlar.
*Seçimlere müdahaleyi ihmal etmezler; seçimi kontrol etmek isterler; yargıyı baskıladıkları için kendi varlıklarını sürdürmek isterler Seçimlerdeki haksızlıklar AGİT raporlarına yansısa da popülist politikacıların ülkesinde bunlar rapor olarak raflarda kalır.
Kılıçdaroğlu soruları yanıtlarken ekrana bir karikatür yansıtıldı. Karkitür’de demokrasi durağında bekleyen Kılıçdaroğlu ile “Biz Türkiye’de uzun zamandır bekliyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Bu Haber 528297 Defa Okunmuştur