http://www.haber2000.com
» KILIÇDAROĞLU : "DEMOKRASİYİ SAVUNAN HERKES; BİZİM DOSTLARIMIZDIR.. DEMOKRASİYİ SAVUNANLAR KİNLE, ÖFKEYLE HAREKET ETMEZLER. ÜLKEYE DEMOKRASİYİ YENİDEN GETİRECEĞİZ"

KILIÇDAROĞLU : "DEMOKRASİYİ SAVUNAN HERKES; BİZİM DOSTLARIMIZDIR.. DEMOKRASİYİ SAVUNANLAR KİNLE, ÖFKEYLE HAREKET ETMEZLER. ÜLKEYE DEMOKRASİYİ YENİDEN GETİRECEĞİZ"

Bazı çevrelerde ise, ‘‘Siz gelince hesap mı soracaksınız? Devr-i Sabık dönemi mi yaratacaksınız?'' kaygısı olduğun aktaran Kılıçdaroğlu, “Evet böyle bir kaygı var ama şunu özellikle ifade ediyorum, böyle bir kaygıya kimsenin kapılmasına gerek yok. Çünkü demokrasiyi savunanlar ya da demokrasiyi getirme iddiasında olanlar kinle, öfkeyle hareket etmezler. Yani eğer siz kinle ve öfkeyle hareket ederseniz iktidarı aldıktan sonra, o zaman sizin de demokratlığınız tartışılır"
Paylas
KILIÇDAROĞLU :
Siyaset - 12 Mayıs 2021, Çarşamba 08:08:49
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

BU DİKTA YÖNETİMİNİ SANDIKTA YENECEĞİZ

 

Demokrasiyi savunan herkesi “dostları” olarak kabul ettiklerini söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye bir sivil darbe dönemi yaşıyor ve Türkiye’nin bu sivil darbeden süratle kurtulması gerekiyor. Bu dönemden kurtulmanın yöntemi de demokratik koşullar içinde olmalı, yani sandık gelecek oyumuzu kullanacağız ve biz demokrasiyi bu ülkeye tekrar getirmiş olacağız. Ben bunu bazen şöyle de yorumluyorum; bir dikta yönetimini belki de dünya siyaset tarihinde ilk kez sandığa giderek yeneceğiz” dedi.

 

CHP olağan kurulunda kabul edilen “İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannemesi”ni esas alan İkinci Yüzyıl Dergisi yayın hayatına başladı. Aylık periyotlarla yayımlanacak olan derginin ilk sayısının konuğu ise CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu oldu.

 

“'DOSTLARIMIZ' DERKEN BÜTÜN BUNLARIN HEPSİNİ DOSTLARIMIZ OLARAK GÖRÜYORUM”

 

Demokrasinin sürekli gelişen bir kavram olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, sürekli gelişen bu kavrama bütün siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin, meslek kuruluşlarının ayak uydurması gerektiğinin altını çizdi.

 

Düşünce özgürlüğünün önündeki bütün engellerin kaldırılması gerektiğini de ifade eden Kılıçdaroğlu, “Sivil toplum örgütlerinin, meslek kuruluşlarının, üniversitelerin daha özgür ve özerk kuruluşlar haline dönüşmesi lazım. Demokratikleşmeye böyle bakmamız gerekiyor, aksi halde alanı çok daraltmış oluyoruz. Ben o nedenle ‘dostlarımız' derken apartman görevlilerini de, manavı da, esnafı da, sanayiciyi de, kobiciyi de, üniversitede ders veren hocayı da, baroları da, bütün bunların hepsini dostlarımız olarak görüyorum” açıklamasında bulundu.

 

“DEMOKRASİYİ BU ÜLKEYE TEKRAR GETİRECEĞİZ”

 

Demokrasiyi savunan herkesi “peşinen kendi dostları” olarak kabul ettiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Çünkü şu anda Türkiye bir sivil darbe dönemi yaşıyor ve Türkiye'nin bu sivil darbeden süratle kurtulması gerekiyor. Bu dönemden kurtulmanın yöntemi de demokratik koşullar içinde olmalı, yani sandık gelecek oyumuzu kullanacağız ve biz demokrasiyi bu ülkeye tekrar getirmiş olacağız. Ben bunu bazen şöyle de yorumluyorum; bir dikta yönetimini belki de dünya siyaset tarihinde ilk kez sandığa giderek yeneceğiz” şeklinde konuştu.

 

“DEMOKRATİK YOLLARLA BU KİŞİLERİ GÖNDERECEĞİZ!”

 

Belli çevrelerde farklı algılar ya da kuşkular olduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, “Birincisi, ‘sandığa gideceğiz ama bu adamlar seçim sandığı getirmezler.' İkinci kaygı, ‘Bu adamlar biz oy kullansak ve çoğunluğu alsak dahi gitmezler.' Bu çok tehlikeli bir algı aslında. Bu algıyı beslemek ya da bu algının beslenmesine yönelik söylemler de son derece tehlikeli. Evet, biz sandığa gideceğiz, oyumuzu kullanacağız, demokratik yollarla, yöntemlerle bu kişileri göndereceğiz!” dedi.

 

“DEMOKRASİYİ SAVUNANLAR KİNLE, ÖFKEYLE HAREKET ETMEZLER”

 

Bazı çevrelerde ise, ‘‘Siz gelince hesap mı soracaksınız? Devr-i Sabık dönemi mi yaratacaksınız?'' kaygısı olduğun aktaran Kılıçdaroğlu, “Evet böyle bir kaygı var ama şunu özellikle ifade ediyorum, böyle bir kaygıya kimsenin kapılmasına gerek yok. Çünkü demokrasiyi savunanlar ya da demokrasiyi getirme iddiasında olanlar kinle, öfkeyle hareket etmezler. Yani eğer siz kinle ve öfkeyle hareket ederseniz iktidarı aldıktan sonra, o zaman sizin de demokratlığınız tartışılır. Dolayısıyla demokrasi aslında kinle, öfkeyle değil; akılla, bilimle, bilgiyle, saygıyla, erdemle hareket eden insanların alanıdır” ifadelerine yer verdi.

 

“'ÖNCE SİZ CUMHUR İTTİFAKI OLARAK ANLAŞIN'”

 

Kılıçdaroğlu, Cumhur İttifakı'nın anayasada bir revize yapmak istediğini ama anayasanın hangi maddesinde ve nasıl bir revizeye ihtiyaç duyduklarını bilmediklerini dile getirdi. O nedenle Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın yaptığı “parlamentoda anayasa değişikliğiyle ilgili bir uzlaşma komisyonu oluşturalım, oraya bütün partiler gelsinler” önerisine de, aynı çağrıyı yapan Meclis Başkanı'nın çağrısına da soğuk baktıklarını aktaran Kılıçdaroğlu, “Dedik ki ‘önce siz Cumhur İttifakı olarak kendi aranızda oturun, anlaşın. Bakalım siz neyi getirmek, neyi çözmek istiyorsunuz?'” diye konuştu.

 

“İYİ PARTİ, DEVA, GELECEK, SAADET VE DEMOKRAT PARTİ'YLE KONUŞTUK”

 

Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

 

* Biz ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem' derken, İYİ Parti, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, Demokrat Parti'yle de konuştuk. Bizim bu aşamada oturup yeni bir anayasa yazmak gibi bir hedefimiz yok, bu çok da yanlış olur. Çünkü biz kendimiz oturup kendimize özgü bir anayasa yazarsak o zaman haklı olarak diyecekler ki ‘ya siz karşı tarafın görüşünü hiç almadan hatta sivil toplumun bile görüşünü almadan oturup bir anayasa hazırlamışsınız, oysa karşı tarafın da görüşünü almanız gerekirdi.

 

“İLK HAREKET NOKTAMIZ İLKELER OLMALI”

 

‘Güçlendirilmiş parlamenter sistem' derken ilk hareket noktalarının ilkeler olması gerektiğini düşündüklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Eğer ilkeleri sağlıklı belirleyebilir ve üzerinde uzlaşma sağlayabilirsek zaten anayasada yapacağımız değişiklikler de kendiliğinden büyük ölçüde ortaya çıkmış olacaktır” açıklamasını yaptı.

 

“HAKİMLER SAVCILAR KURULU'NUN İKİYE BÖLÜNMESİNİ İSTİYORUZ”

 

Kılıçdaroğlu, konuya şu örnekleri verdi:

 

* Örneğin, biz hukukun üstünlüğü diyoruz, yargı bağımsızlığı diyoruz. Yargı bağımsızlığını sağlayan ana unsur Hakimler Savcılar Kurulu. Biz bunun ikiye bölünmesini, Hakimler Kurulu ayrı Savcılar Kurulu ayrı olsun ve savcı, duruşmada avukatla aynı düzeyde olsun istiyoruz. Yani yargıcın yanında savcı olmasın, çünkü birisi iddia makamı öteki savunma makamı dolayısıyla ikisinin de eşit olması gerekiyor. Savcılar Kuruluna bakan başkanlık yapabilir ama Hakimler Kurulunda siyasi otoritenin olmaması gerektiğini, daha bağımsız olması gerektiğini düşünüyoruz…

 

“BÜTÜN MEDYA ÇALIŞANLARI SENDİKALI OLMALI”

 

* Medya özgürlüğünün savunuyoruz, medya özgürlüğüyle ilgili belli kuralların, kısıtların gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Medya özgürlüğü ile ilgili olarak da örneğin öteden beri düşündüğümüz ama bir türlü gerçekleştiremediğimiz, bütün medya çalışanlarının sendikalı olması gerektiği konusudur. Çünkü haberi yapan gazeteci patronuna karşı da bağımsız olabilmeli, sendikal güvencesi olabilmeli…

 

“TRT'NİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI GEREKİYOR”

 

* Basın İlan Kurumu gibi RTÜK gibi kurumların tamamen medya özgürlüğüne destek verir tarzda, TRT'nin de aynı şekilde yeniden yapılandırılması gerekiyor. Mesela TRT'nin yasasında TRT'nin tarafsız yayın yapması öngörülüyor. Ama TRT'nin tarafsız olmadığını hepimiz biliyoruz. CHP haberlerini, bizim salı günü grup toplantılarını son derece sınırlı veriyorlar. Bunun da farkındayız ama dediğim gibi ilkeleri belirlerken o ilkelere uyacak kamu bürokrasisini de yetiştirmeniz gerekiyor.


Bu Haber 110179 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum
SİZCE, 2024 YILININ EN İYİLERİ?
Liderler- KEMAL Kılıçdaroğlu
2798
ÖZGÜR ÖZEL
1436
DEVLET BAHÇELİ
529
D. MÜSAVAT DERVİŞOĞLU
1051
NAMIK KEMAL ZEYBEK
973
TEOMAN MUTLU
175
YAVUZ AĞIRALİOĞLU
369
ÜMİT ÖZDAĞ
511
FATİH ERBAKAN
627
Partiler- AK PARTİ
874
CHP
2051
MHP
319
İYİ PARTİ
1177
ATA PARTİ
1023
YERLİ ve MİLLİ PARTİ
151
ANAHTAR PARTİ
161
ZAFER PARTİSİ
469
Vekiller- OSMAN GÖKÇEK
3298
AYYÜCE TÜRKEŞ TAŞ
1532
OĞUZ KAAN SALICI
378
M.SALİH UZUN
107
ASU KAYA
519
ORHAN SARIBAL
58
KORAY AYDIN
335
Bld. Bşk.-MANSUR YAVAŞ
2117
EKREM İMAMOĞLU
2301
BURCU KÖKSAL
2982
VELİ GÜNDÜZ ŞAHİN
328
TANJU ÖZCAN
387
VEYSEL TİRYAKİ
215
ERDAL BEŞKİÇİOĞLU
42
Sanatçılar- HAKKI BULUT
1329
HÜLYA EVRENSEL
878
ÜNAL SARIKAYA
1069
MÜNEVVER ÖZDEMİR
85
MARAL
96
DİCLE DİLGE
57
DAMLA ARICAN
25
STK-Em.Ast.Der. TEMAD
605
CHP İKTİDAR HAREKETİ
1247
BAROLAR BİRLİĞİ
525
HAYVAN Hakları Ferds.
698
ANKARA TİCARET ODASI
206

Toplam Oy:36113

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir