http://www.haber2000.com
https://www.facebook.com/osmantopal.tr
» Kılıçdaroğlu'nun tarif ettiği Cumhurbaşkanı kriterlerine destek veren Saadet lideri Karamollaoğlu, "İktidar cenahı bu tarife 'Amin' diyebilir mi?"

Kılıçdaroğlu'nun tarif ettiği Cumhurbaşkanı kriterlerine destek veren Saadet lideri Karamollaoğlu, "İktidar cenahı bu tarife 'Amin' diyebilir mi?"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “Millet ittifakının adayı; nefsini terbiye etmiş, yetkiyi alınca yozlaşmayacak bir aday olmalı” sözlerinin anımsatılması karşısında Karamollaoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: “Yani burada Sayın Kılıçdaroğlu bir bakıma benim sıraladığım maddelerin özetini yapmış. Nefsine hakim olacak, ‘her şeyi ben bilirim’ demeyecek. Şimdi, Sayın Kılıçdaroğlu'nun yapmış olduğu bu tanımlamayı kim, nasıl reddedecek? Efendim bunu söylüyor ama inanmıyor. Nereden biliyorsunuz? O zaman siz de söyleyin
Paylas
Kılıçdaroğlu'nun tarif ettiği Cumhurbaşkanı kriterlerine destek veren Saadet lideri Karamollaoğlu,
Siyaset - 21 Temmuz 2021, Çarşamba 00:00:00
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

 "Sayın Kılıçdaroğlu'nun yapmış olduğu bu tanımlamayı kim, nasıl reddedecek?"

 

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanı adayı kriteri için “Millet ittifakının adayı; nefsini terbiye etmiş olmalı" yönündeki tanımlamasını "Bu tanımlamayı kim, nasıl reddedecek? İktidarda bulunan arkadaşlarımız, Kılıçdaroğlu'nun bu ifadesine 'Amin' demeleri icap eder" sözleriyle değerlendirdi.

 

Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, TV5’te “Bayram Sohbeti” programına katılarak gazeteci Mustafa Yılmaz’ın sorularını yanıtladı.

 

Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı aday kriterlerini; "Adalet, şeffaflık, denetlenebilirlik ve güzel ahlak" olarak sıraladı. Karamollaoğlu, şunları söyledi:

 

"Adaletin üzerinde kimse olamaz"

 

“Bizim parti liderleri olarak birbirimizle kavga etmeden, hakaret etmeden konuşabilmemizdir, bir numaralı mesele. Siz kutuplaştırır, karşınızdaki insanı tahkir ederseniz; ülkede barışı önce siz zedeliyorsunuz manasına gelir. Adaletin üzerinde kimse olamaz. 'Falancaların adaleti olmaz.' Ne demek bu. Sen başka adamı mahkum ediyorsun, sonra diyorsun ki adalet. Böyle bir adalet anlayışı olmaz.

 

Adaleti bağımsız hakimler sağlar ve usulüne göre çıkarılmış hükümler, kanunlarla sağlanır adalet. Bir kişiye layüsel yetkiler verirseniz orada adalet de huzur da olmaz. İkincisi fikir ve inanç özgülüğüdür. Bir ülkede fikir ve inanç özgürlüğü en zor şartlarda bile sağlanmazsa o ülkede baskı var demektir... Bu inanç hürriyeti, hürriyetlerin temelidir. Ondan sonra da bunları koruyabilmek, teminat altına alabilmek için adalet gerekir."

 

"Ondan sonra da diğer hususlar gelir. Siz devleti iyi yönetmek istiyorsanız, liyakate önem vereceksiniz. Vermezseniz başınıza taş düşer. Çünkü siz liyakate önem vermezseniz beceriksizliğinizi vatandaş sizden sorar. Geçinemiyor, sıkıntıya düşmüş. Sizin tayin ettiğiniz insanlar ülkeyi bu noktaya getirmiş, çözememişler ki. Üçüncüsü; şeffaflık. Yönetimde bulunanlar şeffaf olacak.

 

"Şeffaflık, denetleme olmadan şeffaf sayılmaz ki"

 

Son zamanlarda ben Sayın Cumhurbaşkanı'nın da bu istikamette bir gelişme olduğunu hissediyorum. Mesela geçenlerde Boğaziçi Rektörü'nün değişmesi bana göre önemli bir karar. Dördüncüsü de denetlemedir. Şeffaflık, denetleme olmadan şeffaf sayılmaz ki. Onun için de bu denetleme mekanizmasının hem toplum tarafından hem de resmi merciler tarafından yapılması gerekir. Bunları da yapmak için güzel ahlaka sahip olmak gerekir.

 

Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı kriterine destek

 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “Millet ittifakının adayı; nefsini terbiye etmiş, yetkiyi alınca yozlaşmayacak bir aday olmalı” sözlerinin anımsatılması karşısında Karamollaoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı:

 

“Yani burada Sayın Kılıçdaroğlu bir bakıma benim sıraladığım maddelerin özetini yapmış. Nefsine hakim olacak, ‘her şeyi ben bilirim’ demeyecek. Şimdi, Sayın Kılıçdaroğlu'nun yapmış olduğu bu tanımlamayı kim, nasıl reddedecek? Efendim bunu söylüyor ama inanmıyor. Nereden biliyorsunuz? O zaman siz de söyleyin. Bir yerde bu kıstaslar olmazsa itiraz edilebilir. Ben, Sayın Kılıçdaroğlu'nu tebrik ediyorum bu yönü ile. Bir siyasinin bunu söylemesi erdemdir.

 

Efendim, söyler de yapmaz. Yok, onu göreceksin, ama bir cumhurbaşkanı adayı ararken işte bu kıstaslarda aramak mecburiyetindeyiz. Onu nasıl bulacağız? Elbette bu şahsın bugüne kadar ki hayatına bakacağız; böyle mi davranmış hayatında? İster siyasetin içinde olsun ister siyasetin dışında olsun. Ticarette kimseyi dolandırmış mı?

 

Bir yerde sözüne sadık kalmamış mı? Kendi temsil ettiği topluma bir yerde ihanet etmiş mi, etmemiş mi? Benim kanaatim; iktidarda bulunan arkadaşlarımız, Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu ifadesine 'Amin' demeleri icap eder. Onun için; burada bizim, bütün önyargılarımızı bir tarafa bırakıp, 'Bu ülkeyi kim, nasıl yönetmeli?' dediğimiz zaman, belirleyeceğimiz kriterler bunlar olmalı"

 

"Birbirimiz ile konuşabilmeliyiz"

 

Buradan biz, denetlenebilir bir sisteme geçmek mecburiyetindeyiz. 'Efendim, biz seçelim de bu yanlış yaparsa vebal omuzlarında.' Yok ya, vebal onun omuzlarında da sıkıntıyı millet çekecek. Böyle iş olmaz. Yanlış yaptığı zaman düzeltilebilecek bir mekanizma kurmazsak huzur olmaz bu memlekette. Onun için yöneticiler, yanlış yaptıkları zaman hesaba çekilebilmeliler. Yöneticiler, yanlış yaptıkları zaman denetime tabii tutulabilmeliler.  Bu iddialar olduğu zaman, 'Sen de kimsin?' denmemeli.

 

Biz, bir; birbirimiz ile konuşabilmeliyiz. Niye sen birisi ile konuşurken ona hakaret ederek, onu aşağılayarak söze başlıyorsun. O da aynı cevabı sana verirse kavga çıkıyor. Sen barış istiyor musun, istemiyor musun? İkincisi; sen, hakikaten toplumun temelini teşkil eden; bugün demokrasinin fikir düşünce, inanç, hürriyetine inanıyor musun, inanmıyor musun? Benim gibi inanmayan bir insanın hürriyetini ben teminat altına almazsam, o da iktidara geldiği zaman bana zulmetmekte kendini serbest addeder. Üçüncüsü de adalet. 'Falanca için sen nasıl adalet istersin?'

 

Bu ne demek ya? Adaleti sen, kendi elinde mi zannediyorsun? Böyle olur mu? Adalet, ancak bir mekanizmanın içinde, bir sorgulama, bir değerlendirme kriteri uygulanarak sağlanabilir... Onun için şeffaflık, onun için denetlenebilirlik, onun için güzel ahlak... Güzel ahlak başka bir şey. Güzel ahlak; senin gibi inanmayan, senin gibi düşünmeyen, senin gibi yaşamayan insanların hakkını da savunabilmekle başlar.

 

"Sıraladığım kriterlerin dışına çıkan birisine destek veremem"

 

Karamollaoğlu, “Bir ittifak adayının ön plana çıkması için sizin kırmızıçizginiz nedir?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

 

"Bu demin sıraladığım kriterlerin dışına çıkan birisi, geçmişte bundan dolayı itham edilen birisi aday olursa ben ona gönül rahatlığıyla destek veremem. Ama bunun dışında demin söylenen Sayın Kılıçdaroğlu'nun ortaya koyduğu kriterler kanaatime göre çok önemli. Kimse bunun karşısına çıkmamalı. 'Kılıçdaroğlu bunu kendi menfaati için veya başka bir maksatla yapıyor.' Nereden biliyorsunuz? Bunu söylemek doğru değil. Onun için ben bütün siyasileri bizim de söylediğimiz ‘Ne olur, bir araya gelip bir çay sohbetinde farklılıklarımızı konuşabilsek ne olur?’

 

Hele de bayram vesilesiyle ne olur? Hepimiz bu dünyayı bırakacağız, gideceğiz bir gün. İstesek de istemesek de... Bu dünya fani, ölüm bir gerçek. Biz kendimizi Müslümanlar olarak, inançlı insanlar olarak hep ölümden sonrasına hazırlarız. Bakın bu çok önemlidir, elbette biz bu dünyada da barış olsun, huzur olsun, adalet olsun isteriz ama esas hedefimiz öldükten sonra hesap verirken Cenab-ı Hakk'a karşı hesap verebilecek tavrın içinde olmamız, uygulamaların içinde olmamızdır.

 

Hatalarımız olabilir, yanlışlarımız olabilir, herkesin... Allah nasip eder de bir gün bu dediğim vasıflara sahip bir kişi Cumhurbaşkanı olursa emin olun Türkiye'nin şartları çok hızla değişir. Yani bu seçimde böyle bir insanın aday olması çok önemli. Çok önemli...”


Bu Haber 91744 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir