GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Herkes biliyor, bir kez daha yazayım.. Ben Ülkücü yapıya sahip Türk Milliyetçisiyim.. Hatta Türkçüyüm, Turancıyım..
Benim yaşam hayatımda da, Basın camiasında da çok samimi ilişkiler içinde olduğum arkadaşlarımın yüzde 80’i ise Solcudur..
Ama Kültürlü, bilgi dağarcığı dolu olan Solcular..
Paramız, pulumuz yok ama sağ olsunlar beni severler..
Dün; Solcu, CHP’li bir hanım Gazeteci, daha doğrusu Televizyon programı yapan bir kadın arkadaşım beni aradı..
“Abi ne yapıyorsun? İzliyorum ama bazı konulara hiç dokunmadığın dikkatimi çekti.
Mesela; Alparslan Türkeş’i, Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölüm yıldönümlerinde anma yazıları yazmadın..
Sinan Ateş cinayeti ile ilgili tek bir yazı yazmadın..
Sizin Milliyetçi- Ülkücü camiada parti kurma enflasyonu var..
Namık Kemal Zeybek ATA Parti’yi kurdu, son olarak Koray Aydın’ın, Yusuf Halaçoğlu’nun ve Yavuz Ağıralioğlu’nun ayrı, ayrı parti kurma çalışmaları var..
Haberin var mı? İzliyor musun? Düşüncelerin ne?”
Bu hanım Gazeteci arkadaşımızla birbirimize güvendiğimiz için, yazılacak ve yazılmayacak şeylerde fikir birliği yaparız.
Cevap veriyorum..
“Telefonda tabi uzun olacak ve ilettiğin konularda çok hassas konu, ifadelere dikkat etmek lazım..
En iyisi, ben zaten parti kurma çalışmalarını yazacaktım, senin araman da detayları açtı, en iyisi anlattıklarımı sen kamuoyuna aktarma, ben yazayım, istersen sen oradan al” dedim..
Öncelikle, Alparslan Türkeş’in de, Muhsin Yazıcıoğlu’nun da bende artık değerleri kalmamıştır.
Eski büyüklerimizdir, kervana birlikte katıldığımız isimlerdir ama çilekeş Ülkücüler adına ağır sitemlerim vardır.
O yüzden nelerini anayım? Allah rahmet eylesin ve günahlarını af eylesin..
Rahmetli Türkeş ile gerekse Muhsin başkanla; 12 Eylül darbesi öncesi, gerekse darbe sonrası Mamak Cezaevi’nden çıktıktan sonra yakın irtibatlarımız, birlikte hareketlerimiz oldu.
Cezaevi sonrası Türkeş’in Bahçelievler’de ki ofisine 3 kez gittim ve bir daha gitmeme kararı aldım..
Ve Muhsin başkan.. Ben o sırlarda Necatibey Caddesinde k; ANAP Genel Merkezinde Propaganda ve Sosyal Faaliyetler Başkanlığının Basın Danışmanlığını yapıyordum..
Muhsin başkan da birkaç bina ötede Vakıf kurmuştu..
Hemen, hemen her gün görüşürdük.. Ben ANAP’ta ki Milliyetçi milletvekillerinden para toplar, götürür Muhsin başkana verirdim, Muhsin başkan da Cezaevi’nde ki arkadaşlarımıza ve ailelerine gönderirdi..
Başka kimseler Cezaevlerinde yatan Ülkücülerle ilgilenmiyordu..
Ve Muhsin başkan ile rahmetli Türkeş’in tartışmalarına, kavgalarına çok yakinen tanık olan birisiyim..
Muhsin başkana parti kurmaması için en çok ısrar edenlerin başında gelirim..
Hatta bir akşam 15-20 kadar polis ekibi le gidip, kendisine bir kez daha parti kurmama konusunda ısrar ettik ama o beni bir köşeye çekerek;
“Gardaş boş ver. İp koptu artık” dedi..
Ve artık kendisine ısrarda bulunmadık..
Çünkü, parti kurmanın, daha doğrusu parti kurdurmanın arkasında ki fitnelik planlarını sezinliyordum..
Ve bir hafta sonra.. 12 Eylül darbesi öncesinden yakın ilişkiler içinde olduğum, Bahçelievler’de aynı sokakta oturduğum, ailevi ilişkiler içimde olduğum, Mamak Cezaevinde de aynı koğuşta kaldığım MHP eski Genel Sekreter yardımcısı olan Elazığlı Avni Çarsancaklı’ da, ANAP’ta Seçim İşleri Başkan yardımcısı olarak görev yaptığı için, bir Cuma günü akşamı benim olduğum Birinci kata inerek, bana dedi ki;
“Cafer’ciğim (Göktürk); biz yarın Aydın’a gidiyoruz.. Muhsin başkan, ben, Mustafa Taşar, Hasan Celal Güzel ve Aydın Menderes ..Sen de gel, Muhsin başkan senin de gelmeni istiyor..”
Ben niçin gideceklerini hemen anladım.. Ve “abi ben gelemem, ben burada Cumartesi- Pazar da haber yazıları yazıyorum. İlker Tuncay başkana ayıp olur” diyerek atlattım..
Aydın’a gittiler.. Ben bizim polislere durumu anlatıp, dedim ki; “Bekleyin, Muhsin başkan birkaç gün sonra partisini kuracak”..
Ve Muhsin başkan Aydın dönüşü BBP’nin kuruluşunu ilan etti.
Kızılay’da 5 Katlı bir Genel Merkez binası tuttu.. En az 30 personel çalışıyor..
Gündüz diye günlük bir gazete çıkarıyorlar.. Ayrıca “Haftalık” adında haftalık bir Gazete çıkıyor ve gazete bayilerine dağıtılıyor..
Alperenler adında kuşe kapaklı aylık büyük bir Dergi çıkarıyorlar..
Gazeteler ise Zaman gazetesinin matbaasında basılıyor.. Baskı parası veriyorlar mıydı bilemiyorum..
Biliyorsunuz.. Zaman gazetesi o zamanlar iblis Fetullah’ın koordinesinde çıkıp, yayın yapıyordu..
Muhsin başkanla iki kez parti merkezinde görüşmüştüm.. İkisinde de kendisi çağırmıştı.. Benim parti merkezine Basın danışmanı olmamı istiyordu..
Ben de “Başkan, biliyorsun ben içki içiyorum, size zararım dokunur” diyerek teklifini ret ettim.. Çünkü, O’da ümmetçilik peşine düşüş, birkaç tarikatla ilişki içine girmişti.
Başarısız oldu.. Ve dikkat edin.. Yapılan ilk genel seçimlerde BBP’yi, ANAP’ın listesinden seçime soktular..
Çünkü, Turgut Özal, MHP’nin parçalanması için Muhsin başkana çeşitli kollardan destekler sağlayarak parti kurdurtmuştu..
Ve yine dikkat edin.. Muhsin başkan; iblis Fetullah’a o zamanlar övgüler diziyordu.. Videolar var..
Sonra da kahpece öldürdüler.. Bakın Muhsin başkanın ekibinde ki isimlere, şimdiler de nerelerdeler?
Ve yıllarca.. “Muhsin başkanı FETÖ öldürdü” denildi.. Doğru ama nedense tek bir kişi; “samimi idiler, neden öldürdü” diye sormadı, araştırmadı.. Soramazlar, araştıramazlar..
Maraş’ta ki mahkemede ki ifadelerin inceliğinin üzerine gidilmedi.
BBP.. Şuan zaten bitmiş durumda.. Hareket edecek durumda değil.. Sadede teşkilat binaları var..
*Alparslan Türkeş’e gelince.. Ölümüne yakın oturduğu yerlerde bile uyuyordu.. Partinin başına kendisinden sonra geçecek isimi işaret etmesi bekleniyordu ama o meğerse kafasında “benden sonra Tuğrul” hesabı yapıyormuş..
Ve Cezaevlerinde ki Ülkücülerle hiç ilgilenmiyordu..
Bizler çok ağır ve acı çileler çektik.. Kervana katıldığımız öncülerimize inanmamız boşa imiş..
PARTİ KURMALAR..
Milliyetçi- Ülkücü camiada parti kurulmalarına gelince..
5 gün önce Mamak Cezaevi’nde birlikte yattığım bir Ülkücü arkadaşım, Yusuf Halaçoğlu’nun kurduğu partisinin ilanını yaptığı videoyu bana aynı gün attı..
İzledim.. Ve çok güldüğüm gibi “bu kadar cehalet olmaz” dedim..
Halaçoğlu kendisi ve kurduğu partisinin amacı ve ilkeleri konusunda çok çelişkiler yaşıyordu..
Canlı yayınında kendisine eleştiri yapan izleyicileri azarlıyor, bir küfür etmediği kalmıştı..
“Beni biliyorsunuz.. Ben Türk milliyetçisiyim ama partiyi milliyetçilik hesabına kurmuyorum.. Siyasete bulaşmamış sadece vatanseverleri partimiz kurucularına aldık..
YÖK’ü kaldıracağım.. Ben bilim adamıyım, Bu ülkeyi bu sıkıntıdan ancak ben kurtarırım” falan diyordu..
Yahu Halaçoğlu hoca.. YÖK’ün kaldırılması için çok uzun yıllardan beri birçok siyasi parti seçim vaadi verdi ve halende veriyor, senin haberin yok..
Ayrıca sen daha şimdiden seni eleştirenleri azarlıyorsun, sen nasıl lider olacaksın?
Ve ‘Vatansever” arkadaşlar diyorsun.. Merak ediyorum.. Türk milliyetçisi olmayanlar, nasıl vatansever oluyor anlamış değilim.. Hangi vatanı severlermiş bu kişiler?
Geçmişte siyasette yer almak ayıp mı? Aksine tecrübe.. Ve bir bakıyorum, Enis Öksüz dahil, İYİ Parti’de görev almış birçok isimi listene almışsın..
Ayrıca Halaçoğlu hoca.. Seni Milliyetçi ve Ülkücü camia bile yeterince tanımıyor.. Senin geçmişte ki siyasi özgül ağırlığın ne ki şimdi kalkmış parti kuruyorsun?
*Koray Aydın’a gelince.. Koray Aydın’ın parti kurma çalışma zeminleri var ama kendi partiyi kurmuyor, birileri O’na parti kurduruyor..
Yani birisine hazır olacak parti oluşturma görevi var..
İpucu vereyim.. Bu çapsız zat, şuan Belediye başkanı..
Taban- tabana zıt fikir yapısında ki çatıların altında Milliyetçilik- Ülkücülük tiyatrosu oynayan bir zat.. Yani; Bozkurt postuna bürünmüş bir tilki liderlik peşinde..
Hikaye bir hareket..
*Yavuz Ağıralioğlu.. Yazmaya bile değmez.. Gram siyasi ağırlığı yok.. Eğer kendisine çok güveniyor ise gidip biten BBP’ye sahip çıksın ve başkanı olsun..
*Ve gelelim Namık Kemal Zeybek’in kurduğu ATA Parti’ye..
Sayın Zeybek.. Ülkücü- Milliyetçi Hareketin bilge kişisidir. Ve bu camiada özgür ağırlığı, saygısı, sevgisi halen var olan bir isimdir.
Bu ülkede Devlet bakanlığı, Kültür bakanlığı yaptı..
Bırakın bunları.. Türk cumhuriyetlerinin kurulmasında aktif rol alan bir Türkçü bir isimdir..
Bilgi dağarcığı çok dolu olan bir Atatürkçüdür, Türkçüdür..
Bu konuda da yazmış olduğu onlarca kitabı vardır.. Verdiği konferanslar vardır..
Sayın Zeybek ile de 12 Askeri darbesinde MHP ve Ülkücü kuruluşlar davasından, Mamak askeri Cezaevi’nde aynı koğuşta kaldık..
Siyasi faaliyetlerini çok yakından izlerim.. Sayın Zeybek’in siyasi menfaat emelleri asla yoktur..
Peki ATA Parti’yi niye kurdu?
Türkiye’nin Atatürk ilkelerinden ve inkılaplarından uzaklaştığı için sendelediği ve krizlerin ülkesi haline geldiğini tam olarak teşhis ettiği için, yüzde yüz Atatürkçü, Türkçü olan arkadaşları ile Ata’nın yolu olan ATA Parti’yi kurdu..
Hedef… Atatürk ilkeleri ışığında yeniden Türk Devrimi hareketini başlatmak ve Türkiye’yi yeniden kalkınma hasretine kavuşturmak..
Yani.. Atatürkçülük ideolojisinde bir fikir partisi.. Teşkilatlarının kurucularında da bu hassasiyeti dikkate alan bir parti..
Mesela.. Şuan partiler kurma çalışmalarında adı geçen zat’lar, Sayın Zeybek’e gitse, o isimleri partiye üye bile yapmaz..
Kısa zaman oldu ama temeli sağlam olan, duvarları sağlam yapılan bir bina gibi..
Genel Merkezine gidin, her gün onlarca isim partide görev almak için Sayın Zeybek ile görüşmeye gelirler..
Yani… Gerçek Atacılar kervanı yola çıktı diyebiliriz..
*Sinan Ateş cinayeti.. Bizim zamanımız da bırakın bir Ülkü Ocakları Genel Başkanının kahpece vurulmasını, bir Ülküdaşımız pusuya düşürülüp öldürüldüğünde, o saldırı noktasını tespit edip, orayı yakar- yıkardık..
Maalesef şimdi aynı duygu ve savda yok.. Bu yüzden beni ilgilendirmiyor.. Üzüldüğüm şey o iki minnacık yavrunun babasız kalması..
İddianame ortada.. Düşünün bir cinayet olmuş, 22 kişi tutuklu.. Ve yolların nerede kesiştiğini de artık herkes biliyor..
Kimse merak etmesin.. Geçte olsa adalet hesabını soracaktır..
Tanrı Türk’ü ve Türkiye’yi korusun ve yüceltsin..
Bu Haber 96323 Defa Okunmuştur