GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Devlet Bahçeli ve etrafındaki Bozkurt postuna bürünmüş tilkiler.. Vallahi artık sokakta sizlerin yüzünüzden; vatandaşa MHP’li ve Ülkücü olduğumuzu utancımızdan söyleyemez olduk..
Hani derler ya; “Kraldan çok, kralcı”..
İşte bugünlerde, bu söz tamda; Kadırgalı Eşref gibi oraya- buraya saldıran, kin ve nefret kusan, YSK’ya emirler yağdıran, kendisini mahkemeler yerine koyan Devlet Bahçeli için yerinde bir söz..
Erdoğan, yerel seçim süresince ayrıştırıcı ve kışkırtıcı sözlerin zararının farkına varıp, çıkıp açıkça diyor ki; “Bu kızgın demiri gelin hep birlikte soğutalım, Türkiye ittifakı kuralım”..
Bahçeli çılgınca fırlıyor .. “Ne demek istediğini tam anlamış değilim ama biz cumhur ittifakını kurduk, aklımızda soru işaretleri çoğalmaya başladı” diyor ve başlıyor CHP’ye, Kılıçdaroğlu’na, Mansur Yavaş’a ve Ekrem İmamoğlu’na saydırmaya, çamurlar atmaya..
Çürümüş, dünyada iflas etmiş bir zihniyeti, Devlet Bahçeli hala beyninde taşıyor..
Ve Kılıçdaroğlu’na diyor ki; “Sen az oy aldığın Çubuk ilçesine nasıl gidebilirsin? Gidiyorsan tedbirini alacaksın”..
Çubuk sanki İsrail’in bir kenti..
Ve yine kinle saçmalıyor, “Kılıçdaroğlu, O adamlara sana yumruk atacak ne yaptın.. Sen bir tatile çık Kılıçdaroğlu”..
Yahu biraz vefalı insan olun, vefalı..
Senin şimdi düşmanca saldırıp, kinler kustuğun CHP ve Kılıçdaroğlu; senin 11 yardımcının porno kasetlerini kumpaslarla ortaya saçanlara karşı, seni ve MHP’yi savunup, CHP’lilere çağrı yapıp hayırsever oylar toplayıp, senin baraj altında kalmamanı sağladı..
Senin yardımcılarının porno kasetlerini CHP ve Kılıçdaroğlu’mu ortaya saçtı be utanmaz, sıkılmaz adamlar..
Birde sıkılmadan YSK’ya emirler yağdırıp, “İstanbul’u zilletin elinden alın” diyorsun..
Adamsanız, yiğitseniz; Türkiye Büyük Millet Meclisinde; PKK’lılara maaşlar verdirtmezsiniz, şehitlerimizin baş katiline kürsüden “Sayın” dedirttirmezsiniz…
Ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına “Kardeşim sen ne iş yapıyorsun, niye gafleti, ihaneti görmüyorsun?” diye çıkışlar yaparsınız..
Boş yere efelenmeyin ..
Ve çıkıp yine kendini savcı, hakim yerine koyup Mansur Yavaş’ı; yargılayıp, mahkum ediyorsun..
Şehit cenazesinde Kılıçdaroğlu’na saldıran, bir tır firmasında çalışırken hırsızlık yaptığı için 3 ay önce kovulan bir yalaka eşkıyayı koruyup, savunarak haklı bulma gafletine girdiğin gibi; fitne düşünceler saçarak;
“Ey Kılıçdaroğlu, saldırı başladığında seni orada bırakıp kaçan Mansur Yavaş’ı hassasiyetle takip et, parmağı olabilir” diyorsun..
MANRU YAVAŞ, SALDIRI SIRASINDA KILIÇDAROĞLU’NU BIRAKIP KAÇTI MI?
Evet.. Büyükşehirleri kaybetmenin hazımsızlığı ile Saraya daha şirin gözükmek için yalakalık ibreni yükseltiyorsun ama boşuna.. Kimse seni takmıyor bilesin..
Peki; Çubuk saldırısı sırasında; Mansur Yavaş, Kılıçdaroğlu’nu orada bırakıp kaçtı mı?
İmkansız bir şey de, yine de soralım dedik..
Sorduk .. Asla böyle bir kaçma mantığı yok, Kılıçdaroğlu zırhlı araca bindirilinceye kadar Mansur Yavaş oradaydı ve birlikte de Ankara yolu güzergahına çıktılar..
Çürümüş mantığa bak .. Mansur Yavaş, resmi AKP üyesi olan adamı ve yanındaki eşkıyaları sanki kiralayıp, Kılıçdaroğlu’na saldırı tuzağı kurdu..
Bırak artık bu Kadırgalı Eşref rollerini.. Toplum nezdinde bittin, kimse sana ve söylediklerine artık itibar etmiyor..
Nerede binlerce kez üzerine yemin ettiğin o şereflerin?
Nerede makamına övünerek koyduğun ayaklı 17/25 saatin?
Kılçdaroğlu’na diyorsun ki; “Sen bir tatile çık”..
Ülkücü yapıya sahip bir Türk Milliyetçisi ve öz MHP’li olarak benim de sana önerim, gidip bir psikoloğa görün ve 1 ay oturup, çay iç, hiç konuşma ..
Bir de sıkılmadan mahşeri vicdandan bahsediyorsun..
Var mı vicdan sende?
Bu Haber 809820 Defa Okunmuştur