GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

 Değerli okuyucular..

Beliyorsunuz; CHP Ankara eski milletvekili ve Ankara Ticaret Odası eski Başkan Sinan Aygün ile Mansur Yavaş arasında 2 yıldır TOGO kuleleri mücadelesi yaşanıyor..

Çok kısaca özetleyeyim..

Mansur Yavaş göreve geldiğinde kafayı TOGO kulelerine taktı..

Ne imiş? Emsal plan oranını Melih Gökçek vermiş..

Ve bu bahane ile “yıkacağız” tehditleri ile Sinan Aygün’e adeta bir organize çetesi gibi çökmeye başladılar..

Mansur Yavaş ve ekibi, “Hukuka ve şehircilik planlarına aykırı, bu yüzden bir kısmını yıkacağız” dedikleri TOGO kuleleri için, başladılar Sinan Aygün ile pazarlıklar yapmaya..

Neyin pazarlığını yaptılar?

Yalandan şunu öne attılar, “Bir okul yaptırırsan, seni rahat bırakırız”..

Sinan Aygün’de dedi ki; “Kardeşim zaten benim planımda okul yapma teklifim vardı kabul edilmedi ama yine de yaptırayım”..

Mansur Yavaş ve ekibi ne yaptı?

“Yok, sen yaptırma, sen bize 25 milyon lira ver biz gereğini yaparız”..

Sinan Aygün’de bu çirkin talebe karşı dedi ki; “Yahu kardeşim, bir okulun yapım bedeli 5 milyonu geçmez.. Sonra size ne ben okulu 5 milyona da yaptırırım, 10 milyona da. 25 milyon lira vermem”..

Değerli okuyucular.. Dikkat edin..

Hukukçu Mansur Yavaş ve pazarlık ekibinin “Hukuksuz yapı, yıkacağız” dediği inşaat için para alma pazarlığı yapıyorlar..

Eee hani hukuksuzdu? Hani şehircilik planlarına aykırı idi?

Ve Mansur Yavaş’ın talimatı ile bazı meclis üyeleri Sinan Aygün ile belediyenin imar başkanlığında ki odasında yeniden pazarlığa başladılar..

Tek amaç, 25 milyon lirayı koparmak..

Hadi diyelim ki, Sinan Aygün kızıp, “Yahu hadi lanet olsun, alın şu 25 milyon lirayı, başımdan çekilin” dese idi, Sinan Aygün’den alacakları 25 milyon lira için nasıl bir belge veya makbuz vereceklerdi?

Meçhul.. Hatta vermeyeceklerdi..

Belge verseler de, belgeye neyin karşılığında 25 milyon lira alındığını yazacaklardı?

“Hukuksuz yapılan kuleler inşaatını, hukuka uydurmak için para alındı” mı diyeceklerdi?

Ve Sinan Aygün, belediyede yapılan pazarlığa da rest çekip çıktı.. “Vermem” dedi..

Bu kez Sinan Aygün’ün CHP’li üyesi kız kardeşini devreye soktular… Mansur Yavaş adına pazarlıklarda bulunan CHP’li Meclis üyesi Av. Haydar Demir, bu kez Sinan Aygün’ün TOGO kulelerinde ki ofisine gidip, orada pazarlığı sürdürmeye başladı..

Tüm bu süreçlerden ve atılan her adımdan Mansur Yavaş haberdar.. Çünkü, talimatı verem kendisi..

Bunu ben veya Sinan Aygün söylemiyoruz..

Yeniden pazarlık için Sinan Aygün’ün ofisine gelen meclis üyesi Haydar Demir gerek Sinan Aygün’e şifahen ve gerekse yaptığı telefon görüşmelerinde net bir şekilde belirtiyor..

Ve Sinan Aygün, sinirlenip Haydar Demir’e dedi ki; “Kardeşim ne yaparsanız, yapın, okul parası olarak 7 milyon liradan fazla para vermem”..

İşte bu restten sonra olay koptu ve Mansur Yavaş ile pazarlık ekibi birden bire hukuk yanlısı kesildiler..

Değerli okuyucular..

Ve Mansur Yavaş ile ekibi aniden gelip, TOGO kulelerini kaçak inşaat yapımı var diye mühürlediler ve inşaat ruhsatını da iptal ettiler..

Şimdi… Hukukçu, şeffaf ve namuslu olarak kendini lanse eden Mansur Yavaş’a ve pazarlık ekibine Sinan Aygün 25 milyon lira verse idi, inşaata galip mühür vurup, ruhsatı iptal edecekler miydi?

Asla … Ne Hukuk, ne şehircilik… Yıkım tehdidi ile milyonları almak..

Peki, bundan sonra ne oldu?

Sinan Aygün ve Avukatı Ahmet Özgür Özgümüş, Hukuki haklarını almak için yargıya itirazlarda bulundular..

Ve geçen aylarda İdare mahkemesi, Belediyenin yıkım ve ruhsat iptali kararlarını iptal ederek, belediyeye;

“Yıkımı kararını iptal et ve ruhsatı geri ver” dedi..

Bu kararlar Belediyeye Sinan Aygün ve Avukatı Özgümüş tarafından Ankara Büyükşehir Belediyesine verdiler ama gereği yapılmadı, bekletildi..

Tabi bu süreç içerisinde Sinan Aygün, kendisinden para isteyen Mansur Yavaş ve ekibi hakkında Savcılığa suç duyurusunda bulunduğu gibi, meclis üyesi Haydar Demir’in her şeyi itiraf eden ses kayıtlarını da Savcılığa verdi.. Soruşturma sürüyor..

Ve ayrıca Sinan Aygün, kendisini şahsi ihtirasları yüzünden zararla soktuğunu belirttiği Mansur Yavaş ve Ankara Büyükşehir belediyesi hakkında, 1 yıllık zararını karşılamak adına aylık 40 milyon liralarlık, 3 ayrı tazimat davası açtı..

Değerli okuyucular…

Şimdi diyeceksiniz ki; “Yahu madem ki hukuksuzdu, plana aykırı idi, Başkent’in göbeğinde inşaat sürerken Mansur Yavaş ve belediye birimleri nerede idi? Neden müsaade ettiler?”..

Çünkü böyle bir işlem yok… Belediyenin imar servisi ve Şehircilik bakanlığı elemanları inşaat devam ederken 15 günde bir gelip, “UYGUNDUR” zabıtları tuttular..

Ve şimdi kılıf uydurmak için, “Mahkemenin ilk zamanlarda vermiş olduğu inşaatı durdurma kararı, belediyeden gizlendiği ve bize verilmediği için, karara itiraz edemedik ve o yüzden inşaata da müdahale edemedik”..

Tamamen yalan .. Karar alındığı gün, o zaman Sinan Aygün avukatı olarak duruşmalara giren Av. Mehmet Ali Alan’ın görevli Avukat kızı tarafından bizzat Belediyenin hukuk müşavirine ilettiği belgelerle ispat edildi ve Mansur Yavaş’ta bu hukuk müşavirini de görevden aldı..

Ayrıca .. Avukat Mehmet Ali Alan hakkında soruşturma açılması için Adalet bakanlığına şikayette bulundular..

Bakanlık, Avukat Mehmet Ali Alan hakkında soruşturmayı gerektirecek herhangi bir hukuksuzluk tespit edilmediğini belirtip, Mansur Yavaş ve ekibinin taleplerini ret etti…

Şimdi, dün Mansur Yavaş; AKP ve MHP’li Encümen üyelerinin katılmadığı toplantıyı yaparak, yeniden TOGO kulelerinin bir kısmı için yıkım kararı aldı..

Değerli okuyucular..

Bakın ortada Bölge idare mahkemesinin yıkımı, vurulan mühürün iptali ve “ruhsatını geri ver” kararı varken Mansur Yavaş birden bire 3-5 üye ile yıkım kararı aldırıyor..

Hukuki mi? Asla … Zaten alınan bu Encümen kararına itiraz edilecek ve kararın iptali istenecek..

Peki, Mansur Yavaş’ı bu ani ve acele yıkım kararı almaya iten bir sebep veya korku mu var idi?

Vardı .. Sinan Aygün’ün; Mansur Yavaş ve Belediyeye açmış olduğu 3 tane yüklü tazminat davalarının kararları yazılmak üzere..

Ortada… Hukuken kazanılmış bir hak var..  

Anladığım kadarı ile Mansur Yavaş ve ekibi bu kararların aleyhlerine olduğunu öğrenmiş olacaklar ki, birden bire bu yıkım kararını alıp; tehdit ve pazarlık malzemesi ellerinde bulunsun diye kurnazlık yolunu seçtiler..

Peki, bundan sonra Hukuken neler olacak?

Encümenin aldığı yıkım kararı itirazla iptal edileceği gibi, Mansur Yavaş ve Belediye; Sinan Aygün’e en az 1 milyon liralık tazminat ödeyecekler..

Ve en önemlisi… Dün Mansur algı merkezinin matbu olarak servis ettiği duyuru metninde ki haberlerde, “Mansur Yavaş, kendisinden rüşvet istediğini ileri sürdüğü Sinan Aygün hakkında Savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu” yorumlu notu da asla gerçeği yansıtmamaktadır..

Mansur Yavaş, eğer birini kendisine rüşvet iftirası attığı iddiası ile hakkında şikayette bulunması gerekiyor ise, hakkında suç duyurusu yapacağı isim belli..

O’da; kendisi adına pazarlık yaptığını söyleyen ve ses kayıtları da Savcılıkta bulunan Meclis üyesi Haydar Demir..

Ve en önemlisi… Sinan Aygün, Savcılığa Mansur Yavaş hakkında vermiş olduğu şikayet dilekçesinde “rüşvet” olayının değil de “irtikap” suçunun işlediklerini ve cezalandırmaları talebinde bulundu..

Asıl korku işte burada.. Eğer Mansur Yavaş, irtikap suçundan ceza alır ise görevinden alınabilecek..

Evet.. Bu korkularla şimdi Mansur Yavaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı yetkilerini kötüye kullanarak, yeni bir pazarlık yolunu açmaya çalışıyor..