GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Gerçek ülkücülerin kadersizliği ..Gelen, giden herkes bizleri savurdu .. Herkes amaçlarına göre saf, temiz ülkücüleri kullandı ve halende kullanıyorlar.
Milliyetçi-Ülkücü Harekette; başbuğ Türkeş’ten sonra ikinci bir efsane isim vardı..
Muhsin Yazıcıoğlu .. Bizlerin tabiri ile Muhsin başkan..
Başbuğun rahmetli olmasından sonra Muhsin Başkan’ın MÇP’ye veya MHP’ye Genel Başkan olmasına kesin gözü ile bakıyorduk ve öyle idi..
Tabi Başbuğun rahatsızlıklar yaşadığı yıllarda MHP’de kurnaz, kurt politikacılar da vardı..
Muhsin başkan partici, politikacı değil, Dernekçi mantığı taşıyor ve bu yolla Ülkücüleri bir arada tutmaya, sahip olmaya çalışıyordu.
Muhsin Başkan da, başbuğdan sonra kendisinin partinin başına geçeceğine inanıyordu…
12 Eylül darbesinden sonra cezaevlerinden çıkmış, yaşam savaşında kendimize iş imkanları yaratmaya çalışıyorduk..
Cezaevlerinde yatan gariban ülkücülere kimse sahip çıkıp, hallerini, hatırlarını soranlar yoktu.
Muhsin başkan Ankara- Necatibey Caddesi 25 numarada Sosyal Dayanışma Vakfını kurdu ve buradan Cezaevlerinde yatan ülkücülere para gönderiliyordu..
Bende, Allah sağlık ve uzun ömür versin, o zamanlarda Özal’ın en yakın isimlerinden Sağlık eski bakanımız Halil Şıvgın’ın desteği ve Başbuğ Türkeş’in izni ile tek başına iktidarda olan ANAP Genel Merkezinde Basın danışmanlığına başlamıştım.. Tabi personel olarak ..
Ben ANAP milletvekillerinden paralar toplayıp, Muhsin başkana götürüyordum.. Cezaevinde ki ülkücülere para gönderen tek kişi Muhsin başkandı..
O sıralarda, tam da şuan ki MHP’nin durumu gibi, parti içinde karışıklıklar vardı..
Partide ki kurt ve kurnaz yöneticiler, Türkeş ile Muhsin başkanının arasını açmak için her türlü nifak ekimini mubah görmekteydiler..
Amaç belli idi; Türkeş ile Muhsin başkanın arasını açmak ve Muhsin başkanı partiden uzaklaştırmak.. Türkeş’in ölümünden sonra partiye kendilerinin hakimiyetini sağlamak..
Oldu da.. Muhsin başkana her akşam yalvardık, “Bak başkan bunların amacı bu, senin partiden ayrılmanı ve Başbuğla aranı açmak için her şey yapıyorlar.. Aman sakın …”
Tabi Muhsin başkan da kendini savunuyordu ve haklı idi..
Türkeş epeyce ağırlaşmıştı .. Oturduğu yerde uyuyordu..
Partide ki eski kurnaz vekiller ne derse inanıyor ve Muhsin başkana fırçalar diziyordu..
Kurnaz vekillerin; “Efendim Muhsin vakıf kurmuş, orada İslami eğitimler veriyor, gençliği Erbakan’ın kucağına atacaklar” ..
Ve Türkeş, bu fitnecilere inanmış ki Muhsin başkana, fırça atıp, vakfın; parti izni ile hareket etmesini istemişti..
MÇP içinde ki bu derin rahatsızlık artık kamuoyuna yansımıştı..
Bunu fırsat bilen bir numaralı Türkeş düşmanı Turgut Özal ve Aydın Menderes, MÇP’de ki bu iç kavgayı değerlendirerek, tabi Fetullah’dan da destekler alarak Milliyetçi- ülkücü hareketi parçalayıp, gücünü kırmayı planladılar..
Plan, bir Cumartesi günü Aydın’da gerçekleştirildi..
Ve Muhsin başkana verilen gazlarla, destekler sonucu 8 milletvekili MÇP’den istifa edip, ayrı bir parti kurdular..
BBP .. MHP’nin ve ülkücü gençliğin efsane Genel Başkanı particilikte başarılı olamadı..
Başarısızlığın iki sebebi vardı… Bu sebepleri BBP’nin 13 yılında Muhsin başkana da söyledim..
Birincisi, Ülkücü ve milliyetçi hareket mensuplarının otağı MHP’dir ve lideri de Başbuğ Türkeş’tir..
Hiçbir ülkücü Başbuğu ve şehitlerin emaneti MHP’yi bırakıp ta, partiden ayrılıp ta ayrı bir parti kuran kişiye oy vermez..
Rahmetli Muhsin başkan bana dertlenerek sordu; “Kardeş 13 yıl oldu, niye tutturamadık, basın bize niye vermiyor, ne yapmamız lazım?”..
Aynen şunu söyledim; “Başkanım, tüm ülkücüler sizi seviyor ama MHP’yi de terk etmek ve yalnız bırakmak istemiyorlar..
Ayrıca Basın açıklamalarınızı açın bakın hepsinin içeriği aynı.. Türban, Apo, vatan-millet Sakarya” .. Ne işçi var, ne tarım var.. Ne Sendikalar var… Basın artık bu konulara yer vermekten bıktı.. Değişik sözler yok.. Dernekçilik mantığı terk edilmelidir”
Ve zaten kendisi rahmetli olduktan sonra parti tamamen çöktü AKP’nin şubesi haline getirildi.
MERAL AKŞENER PARTİ KURACAK ..
Bunları niye içtenlikle anlattım?
Şimdi MHP hemen hemen aynı ortamları yaşıyor..
MHP’yi işgal edenler zaten muhaliflerin partiden gitmesini istiyorlar..
Meral Akşener ablamız biraz ilgi gördü diye, kıvırmadan açıkça yazayım ..Kendisini ülkücü ve milliyetçi hareketin yeni lideri sandı..
Sık, sık ortaya atılan; “Akşener yeni parti kurma çalışmaları yapıyor” iddialarına Akşener; “benim partim MHP’dir, hiçbir yere gitmiyorum, gitmemde” gibi cevaplar verdi…
Bence akıllı bir yol hareketi idi..
Amma .. Geçen akşam Sayın Meral Akşener ablamız bir iftar yemeği vermiş ve iftara katılanlarla yaptığı sohbetlerde;
“Güvendiğim 2 Bin isimle görüştüm, yüzde 90’ı yeni parti kurulmasına onay verdiler.. Yeni parti kurulmasını isteniliyor.. Ben de bu yönde ikna oldum” gibilerden sözler sarf etmiş..
Elbette ki Akşener’in kendine yeni bir parti kurması en demokratik hakkıdır.. Ve artık kesinleşti bu fikir, parti kurmakta istiyor..
Ancak ..Bu ayrı partiyi kurma MHP işgaline karşı bir çare olarak gösteriliyor ise .. ki öyle gösteriliyor, bu gerek başbuğ, gerekse şehit ülkücüler adına ihanettir .. Mücadeleyi bırakıp kaçmaktır..
MHP adı, 5 bin şehit ülkücünün, Başbuğun ve çileler çekmiş ülkücülerin, milliyetçilerin emanetidir..
MHP işgal edilmiştir… İşgalcilere karşı gelen isimler partide ihraç edilmişlerdir.. İşgalcilere karşı çıkanlara kahpece iftiralar, çamurlar atılmıştır, tehditler savrulmuştur, saldırılar yapılmıştır..
Ama bu ağır mücadeleyi bırakıp, kaçmak; işin kolayını seçmek başka bir anlam ifade eder..
Meral abla artık bahaneler arama, ortaya sebepler atma, kuracaksan partini kur.. İşgalci arkabahçeli zat ve yalaka ekibi de sevinsin..
Hareketin efsane sembol ismi Muhsin başkan bu mantıkla yola çıkıp, nasıl başarısız oldu ise sizlerin de başarısız olacağı muhakkaktır..
Ayrıca gerçek ülkücülerinde bu hakarete sermaye olmayacakları da gerçektir…
Ne olursa olsun, ülkücülerin otağı MHP’dir…
Birileri işgal etti diye, mücadeleyi bırakıp kaçan, başka bir çatıdan medet uman bizden değildir.. Yani harbi ülkücü değildir.. Sizin elbette ki yeni bir parti kurma hakkınız var.. Ama, ülkücü ve milliyetçi hareketi bu kumarınıza alet etmeyin.. Lütfen ..
Bu Haber 1124783 Defa Okunmuştur