http://www.haber2000.com
» MERAL AKŞENER : "AKP, BANA BAŞBAKAN YARDIMCILIĞI TEKLİF ETTİ, RET ETTİM"

MERAL AKŞENER : "AKP, BANA BAŞBAKAN YARDIMCILIĞI TEKLİF ETTİ, RET ETTİM"

İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Halk Arenası programında Uğur Dündar'ın konuğu oldu. Gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Akşener, "HDP bir siyasi parti değildir. PKK'nın iki yumruğu arasında sıkışmış Güneydoğu seçmenine seçenek sunuyoruz" dedi. !
Paylas
MERAL AKŞENER :
Siyaset - 22 Aralık 2017, Cuma 23:53:36
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Halk TV'de yayınlanan, Uğur Dündar'ın sunup yönettiği Halk Arenası programının bu akşamki konuğu İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener oldu.

 

Gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Akşener, Türkiye'nin en temel 3 sorununun işsizlik, güvenlik sorunu ve eğitim olduğunu söyledi.

 

Türkiye'nin huzurunu kaybettiğine dikkat çeken Akşener, 100 bin imza ile Cumhurbaşkanlığına aday olacağını ve İYİ Parti olarak ülkeyi kaostan çıkaracaklarını ifade etti.

 

HDP'nin bir siyasi parti olmadığına ve Güneydoğu'daki seçmenin PKK'nın iki yumruğu arasında sıkıştığına da değinen Akşener, "İYİ Parti seçeneğinin ortaya çıkması, AKP'ye seçeneksizlikten dolayı mecbur halde bulunan kitlenin yeniden düşünmesine sebep oluyor. Ve biz bunu başarmak için yola çıktık. Anket değerlendirmelerine göre de AKP'den de bize 6 puanlık oy kayıyor" şeklinde konuştu.

 

Akşener'in açıklamalarından satır başları şöyle,

 

Ben yarınki Sivas programıyla beraber 7 ile gitmiş olacağım. Buralarda yaptırdığım, gezerken insanları dinlediğimde gördüğüm, anketlerde ortaya çıkan bir sorun var. Birincisi genç işsizliği. Yani özellikle dört yıllık üniversite mezunlarının işsizliği anne babaları kahrediyor. 

 

İkincisi güvenlik kaygısı, yani terör kaygısı. PKK terörü, FETÖ terörü ve IŞİD terörü. Bunlar bazen iç içe geçiyor. Yani dışarı çıktı işine gitti bir vatandaş, evine sağ salim ya da yaralanmadan dönebilir miyim endişesi taşıyor. Bunun haklılığı veya haksızlığı tartışılabilir ama böyle bir endişe taşınıyor. 

 

Bir üçüncüsü de ekonomiye bağlı eğitim. Yani şöyle; annelerin babaların çocuklarıyla ilgili eğitime yönelik endişeleri var. Bu bir sorun. Ama buna bağlı olarak ekonomiye ilişkin de endişeler var. Bir sorun olarak algılanıyor. Bu ikisi at başı gidiyor.

 

"TÜRKİYE HUZURUNU KAYBETTİ"

 

Türkiye'yi çok huzursuz görüyorum, Türkiye'yi ölümcül bir hasta olarak görmüyorum ama ağır bir grip geçirirsiniz ya her yeriniz ağırır, o şekilde görüyorum. Türkiye'yi kutuplaşmış görüyorum. Bu kutuplaşan bloklar arasında konuşmanın, geçirgenliğin olmadığını görüyorum. Bu kutuplaşmanın şiddetlenerek devam ettiğini görüyorum.Dayanışma kültürümüzün bu dil sebebiyle hızla erozyona uğradığını görüyorum.

 

Teknik her konu düzeltilebilir ama bu güven duygusu, dostluk, kardeşlik duygusunu yerine koymak epey bir zaman alır. Türkiye'yle ilgili bu konuda endişeliyim. İnsanları çok neşesiz buluyorum. Türkiye neşesini kaybetti, Türkiye huzurunu kaybetti! Biz küçük şeylerle mutlu olurduk, o küçük şeylerle mutlu olmayı kaybettik.

 

"EĞİTİM SİSTEMİNİ NİZAMA SOKACAĞIZ"

 

İYİ Parti olarak bir işsizlik, iki bu gençlerin umutsuzluğunu ortadan kaldıracak, onlara umudunu iade edecek projelere, ekonominin üreten bir ekonomi haline gelmesine, buna bağlı olarak eğitimin dünya standartlarına uyacak, o iddiayla doğru yola çıkacak eğitimin eğitimcilere bırakıldığı, eğitimin öğrencilerin yararına tanzim edildiği bir eğitim felsefesini Türkiye'ye getirmek istiyoruz.

 

"100  BİN İMZAYLA CUMHURBAŞKANI ADAYI OLACAĞIM"

 

Arkadaşlarımız benim cumhurbaşkanlığı adayı olmamı istiyorlar. Evet bu onların talebi ama şunu yapmaya çalışıyorum yalancılık yapmayacağımın örneği. Bakın bunun için grup kurmaya çalışmıyorum. Yani çeşitli nedenlerle çeşitli partilerden insanlarla pazarlık yapıp o gurubu kurup 20 milletvekili imzasıyla aday olmayı düşünmüyorum. Ve ne yapıyorum ilan ettim ki 100 bin imzayla. Şimdi bu 100 bin imzayı bulamıyorsam zaten yokmuşunuzdur.

 

Buluyorsam o insanlar sizinle beraber yol yürüyecek demektir. Cumhurbaşkanlığı adayı olduğumuz takdirde, milletvekilliği adayı olmanızda bir sakınca yok. Yani ikisini beraber olabiliyorsunuz. Ama ben şu masanın üzerine her şeyimi koydum. Ya herro ya merro… Dolayısıyla kaybettim kendimi atim Meclis’e demiyorum. Milletvekili adayı da olmayacağım.”

 

"İTİBARIM İÇİN AKP'NİN BAŞBAKAN YARDIMCILIĞI TEKLİFİNİ KABUL ETMEDİM"

 

Temel soru şu. Sayın Cumhurbaşkanı henüz parti başkanı olmadığı dönemde, 7 Haziran seçimlerinden sonra Sayın Davutoğlu'nun bana teklif ettiği bir Başbakan Yardımcılığı teklifi var. O günün Cumhurbaşkanı, bugünün AKP Genel Başkanı'nın bilgisi olmadan bu teklif bana gelebilir mi? Gelmez.

 

Tuğrul bey kabul etmişti. Ben kabul etmedim. Bunları yalancılık yapmayacağımı ispat için söylüyorum. Kabul ederdim, bu kadar derdim olmazdı. Ama bir yaştan sonra itibarınızı, bir yaştan sonra tecrübenizi, bir yaştan sonra o biriktirdiğiniz her şeyi ortaya atamıyorsunuz. Bunun için gerçekten yalan söylemeyeceğim, arkadaşlarım da söylemeyecek.

 

HDP BİR SİYASİ PARTİ DEĞİLDİR"

 

Biz şöyle bir yol açacağız; Güneydoğu için konuşuyorum AKP ile HDP -ki HDP keşke bir siyasi bir parti olabilseydi-, olamadı. PKK'nın iki yumruğu arasında sıkışmış Güneydoğu seçmenine üçüncü bir seçenek sunuyoruz. Batı'da ise AKP ile CHP arasında tercihe zorlanan seçmene üçüncü bir seçenek sunuyoruz. AKP'nin bünyesinde şu anda 12 puanlık, bakın yüzde demiyorum 12 puanlık bir merkez sağ seçmeni ayakta, askıda onlar. Merkez sağın tümünün AKP bünyesinde oranı nedir onu henüz çıkaramıyoruz. Ama tereddütte olan 12 puanlık bir seçmen var.

 

"ŞU AN AKP'DEN 6 PUANLIK OY İYİ PARTİ'YE KAYIYOR"

 

Bir grup seçmen kendini 'Tayyipçi' diye tanımlıyor. Bir küçümseme olarak bunu söylemiyorum. Sen hangi siyasi yapıdasın dendiği zaman seçmene, "AKP'liyim" diyen seçmen sayısı az, 'Tayyip'çiyim' diyen sayısı çok. Yani diyebilirim ki AKP'nin oyunun Tayyip beyle olan izdüşümüne baktığımız zaman, ki o oy düşmekle birlikte ağırlığı Tayyip beyin etrafında. Şimdi böyle olunca bu kendini 'Tayyipçi' tanımlamayan istikrar isteyen, filesine ekmeğini koyup, filesine meyvesini sebzesini koyup, evine giden sıradan makul bir insan grubu var Türkiye'de.

 

İYİ Parti seçeneğinin ortaya çıkması, AKP'ye seçeneksizlikten mecbur halde bulunan bu yüzde 65'lik sağın her renginin içinde yer aldığı seçmen kitlesinin yeniden düşünmesine sebep oluyor. Ve biz bunu başarmak için yola çıktık. Anket değerlendirmelerine göre de AKP'den de bize 6 puanlık oy kayıyor.


Bu Haber 438712 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir