Siyaseten kendisini nasıl tanımladığı sorulan Akşener "Ülkücü, Türk milliyetçisiyim" şeklinde cevap verdi. MHP'deki değişim sürecine değinen Akşener, "O dönem yapılan ciddi anketler gösteriyordu ki sadece AKP'den yüzde 8'lik bir oy alıyorduk. İşte bunu ne zaman gördüler ortalık karıştı. Çıkarılmayan engel, engellenmeyen toplantımız kalmadı" ifadelerini kullandı.
BİZİM 'HAYIR' DEMEMİZ ÖNEMLİ
Kampanya nasıl gidiyor sorusuna cevap veren Akşener, "Birkere şartlar eşit değil. AKP yönetimine şunu söylemek isterim. Anayasa değişikliğine hayır diyenler olmasa, desek ki biz oynamıyoruz, herkes evet oyu kullansa ne olur? Referandum meşru olur mu? Bizim hayır dememiz çok kıymetli, meşruiyet açısından. Olağanüstü hal varken referanduma gidiyoruz. Rekabeti ortadan kaldırmasına rağmen gündeme getirmiyoruz" dedi.
ALMANYA VE HOLLANDA'YA GİTMEDİM
Bakan programlarının iptal edilmesine de değinen Akşener, "Almanya ve Hollanda’nın AK Parti'ye yaptığı bu uygulamayı şiddetle kınıyorum. Ben de Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlarına yapılan bu uygulamayı protesto ederek Almanya ve Hollanda'da toplantılarımı iptal ettim. Gitmemiz fırsatçılık olurdu. Keza Sayın Baykal da aynı duruşu sergiledi" diye konuştu.
SÜREKLİ ENGELLEMELER
Programlarına yapılan engellemeleri dile getiren Akşener, Cumhurbaşkanına böyle seslendi: "Yalova’da bir gün kala programım iptal edildi. Çanakkale’de bir otel tuttuk, parasını ödedik, senet yapılmış, nolur yapmayın dediler. Biz tabii devam ettik. Hayatımda ilk defa megafonla konuştum. Noldu biliyor musunuz? Elektrikler kesildi. Benim konuşmalarımın özü milli iradenin önemi. Yıllardır milli irade diyenlerin yaptıkları bu. Sayın Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum, görmezden gelmeye çalışmayın.
AYIPTIR AYIP
Başta Cumhurbaşkanı ve Başbakanı'nın kullandığı üsluptan oldukça rahatsız olduğunu belirten Akşener, "Referandumda ‘hayır’ diyenleri terörist, hain, fetöcülükle suçladılar. En son 15 Temmuz'da özel hareketçı polislerin üstüne bomba yağdıranlar da hayırcıydı dediler. Farkındaysanız kimse ‘evet’ diyenlere bir şey demiyor. Böyle bir şey olabilir mi? Ülkenin Cumhurbaşkanı kalktı en son hayır diyenlere çukur dedi. Bir manasıyla mezarı işaret etti. En hafif itibariyle ayıptır ayıp" şeklinde konuştu.
İMECE USULÜ
Kısıtlı imkan ve koşullarda siyasi mücadeleyi sürdürdüklerini aktaran Akşener, "Herkes imece usulüyle programlarımıza geliyor. İnsanların bunları duymaya ihtiyacı var. Kendilerinin bir mitingi 2 milyon lira. Lüks otellerde yemekler, toplantılar. Biz küçücük salonlara sığmıyoruz, çıkıp dışarıda konuşuyoruz. Bu durumda onlara sormak lazım, nereden geliyor bu değirmenin suyu? Benim bütün ailem fertlerim araştırılsın, akrabalarım, kuzenlerin vs. Bir tane FETÖ'den açığa alınmış, ihraç edilmiş, hakkında soruşturma açılmış insan yok. Bugün benim gibi bunun iddialı söyleyebilecek, Bahçeli de dahil başka bir siyasetçi var mıdır? Ben söyleyeyim yoktur." diye ifade etti.
15 TEMMUZ'UN ÖNÜNÜ AÇAN 2010 REFERANDUMU
15 Temmuz'un önünü açan olayın 2010 referandumu olduğuna dikkat çeken Akşener, "15 Temmuz’u getiren 2010 referandumudur. AKP’nin getirdiği anayasa değişikliği paketi ile beraber Anayasa Mahkemesi ve HSYK ele geçirildi. O gün uyardık, yargıyı cemaate teslim ediyorsunuz diye. Bumerang gibi geldi kendilerini vurdu. O hakimler ve savcılar ile operasyonlar yapıldı TSK’ya. 2010’da hayır dedim ve çok çalıştım. 15 Temmuz’da ne oldu? Millet, devleti sokaktan topladı." dedi.
ERKEN UYANAN HÜKÜMET DEVİRİYOR
Parlamenter sisteminin eksikliklerinin giderilerek, devam edilmesi gerektiğini söyleyen Akşener, "Parlamenter sistem bütün eksikliğine rağmen büyük bir birikim sağlayan sistem oldu. Bugün dünyanın en iyi sistemini getirseniz de en az 15 yıl lazım. Türk tipi başkanlık sistemi dediğiniz şey Afrika yönetimlerinde vardır. Orada sabah erken uyanan hükümet deviriyor. Biz toplumunun tamamının fikir beyan ettiği, konuşup, tartıştığı, toplumsal bir mutabakat metninden bahsediyoruz." ifadelerini kullandı.
ÇİVİSİ ÇIKMIŞ
Bürokrasinin çivisinin çıktığını iddia eden Akşener, “Hayırcılara o kadar büyük suçlamalar oluyor ki. AKP’li il başkan yardımcısı video çekmiş. Milli eğitim müdürü keza aynı şekilde. Bizim vergilerimizle maaş alan memurlar gözümüze soka soka parti propagandası yapıyor. Çivisi çıkmış bir devlet bürokrasisiyle karşı karşıyayız. Türkiye çok yoruldu, sürekli sen şusun sen busun. Birlik ve beraberliğe ihtiyaç varken bunun gündeme gelmemesi gerekiyordu. Hukukun üstünlüğü ve ekonomi uygulanmayan ülkelerde hiçbir şey olmaz.” dedi.
ACİZLİK GÖSTERGESİ
Geçtiğimiz günlerde MHP Genel Başkan Adaylarından Sinan Oğan'a yapılan saldırıyı değerlendiren Akşener, "Çok ayıp… MHP Genel Başkanı’na gerçekten hiç yakışmıyor. Binlerce yıllık Türk tarihi, 150 yıllık Türk Milliyetçi Fikriyatı ve 50 yıllık siyasi geçmişi bulunan bir hareket. O islami ve Türk töresine ait tavır ve davranışları tamamen yıktılar. Bu nedir biliyor musunuz? Acizlik göstergesidir. Çok yanlış buldum. Kongre sürecinden bugüne kadar 142 kere iftira ve hakarette bulundular hem şahsıma hem yol arkadaşlarıma. Genel başkan yardımcıları ağıza alınmayacak sözler söylediler." diye konuştu.
YAZANEM KURTULSUN
Akşener, Küçükkaya'nın 'Bahçeli'nin Anayasa değişikliğini gündeme getirmesinin altında başka ne olabilir' sorusuna, "Yazanem kurtulsun. Sandalyenin bekası. Tutarlılık yok. Suç işlemesinin önüne geçemiyoruz bari hukuki bir çerçeve koyalım. Bu gerekçe makul görünmüyor. Beka sorunu ortaya çıkarıldı. Devletin ve milletin bekası hendekler kazılırken, Oslo’da masada pazarlık kepazeliği yapılırken, Dolmabahçe imzalar atılırken yok muydu?" diye cevap verdi.
Bu Haber 957330 Defa Okunmuştur