İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Batman'da partisinin il başkanlığının açılışında konuştu

Akşener, dış politika ile ilgili olarak hükümete yüklendi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Eyyt Amerika" çıkışlarını hatırlatan Meral Akşener, hükümetten ABD'nin Suriye politikasına verilen desteğe dikkat çekti ve "Ne değişti?" ifadelerini kullandı.

"YANDAŞ YAZARLAR ŞİMDİ NASIL DÖNECEK?"

Şimdi soru şu: ABD ile dost musun, düşman mısın? Ortaya çıktı ki dostmuş. Şimdi bu yandaş yazarlara çok üzüldüm, nasıl dönecekler? Belleri kırıldı hepsinin dönüş yapayım derken. Sonuç itibarıyla dış politikayı, ekonomiyi, adaleti birbirinden ayıramayız. Adalet sarayının içine adalet koymazsan, ekonomide yandaş kayırırsan, dış politikada şahsi ilişkiler üzerinden dostluk veya düşmanlık kurarsan bu hale düşersin.

Bizim talebimiz şudur. Önce bir şeyi merak ediyorum. Genellikle Irak ve Suriye'ye yapılan bu müdahaleler genellikle ya Kandil günü ya Ramazan ayında yapılıyor. Bunun anlamı nedir, bize yönetenler size soruyorum? Bunu koyduk bir kenara.

Akşener'in açıklamaların şöyle,

1 Nisan'da kongremizi yaptık. Seçime girebilir ve 'iktidar partisi kesinlikle alternatifsiz' denildiği bir ortamda güçlü bir parti kurduk. Bana ittifakı soruyorlar . Evet biz ittifak yapıyoruz. Biz milletimizle ittifak yaptık. Biz Batmanlılarla ittifak yaptık. Biz işsiz kalan emekçimizle ittifak yaptık. Biz çiftçimizle, hayvan yetiştiricilerimizle ittifak yaptık. Biz atanamayan öğretmenlerimizle ittifak yaptık. Biz OHAL paraları ödenmeyen polisimizle, jandarmamızla ittifak yaptık. Biz sözleşmeli öğretmen, atanamayan öğretmen gibi haksızlığa uğrayan genç kardeşlerimizle ittifak yaptık. 

"DIŞ POLİTİKADA ÇUKURA DÜŞMÜŞ DURUMDAYIZ"

Türkiye haksızlıkları gidermek zorundadır. Türkiye dış politikada bir çukurun içine düşmüştür. Suriye'nin, Irak'ın istikrarsızlaşmış olması bizim Türkiye'nin bu sınırlarında yaşayan şehirlerimizdeki insanlarının fakirleşmesine sebep olmuştur. Bölgemiz istikrara kavuştuğu takdirde ülkemiz istikrara kavuşacaktır. Dış politikada çukura düşmüş Türkiye'yi çukurdan çıkarıp yeniden tanzim etmek için yola çıktık ve sizlerle ittifak yaptık.

"500 MİLYAR DOLARLIK ALDIĞIMIZ BORÇTAN GENÇLER İÇİN BİR ŞEY YAPILDI MI?"

500 milyar dolarlık borç alındı, 180 milyon dolar faiz ödendi. Şimdi size soruyorum bu 500 milyar dolarlık ülkeye giren paradan gençler için bir şey yapıldı mı? Hayır. Siz eğer her varlığı satarsanız, şimdi şeker fabrikalarını satıyorlar. Mazotu indirdik dediler. ABD'nin çiftçisi bizim paramızla 1.5 TL'ye mazot kullanıyor. Sen gidiyorsun ABD'den nişasta bazlı şeker yapabilmek için nişasta ithal ediyorsun. 11 yıllık Sırbistan'dan et ithal ediyorsun. Fransa'dan et ithal ediyorsun. Dünyanın her yerinden et ithal ediyorsun sonra çiftçiyi bitiriyorsun.

Bakın Batman'dan ilan ediyorum; gençlerimizin üniversite boyunca ürettikleri her fikrin değerlendirilebilmesi için gereken finans kaynaklarını size vereceğiz. Bizden niye Microsoftlar çıkıyor, bizden neden Google'lar çıkmıyor? Batmanlı hemşehrim ABD'li insanlardan daha mı az zeki? Bu ülkeyi gençler yönetecek.

"SARAYIN 13 GÜNLÜK HARCAMASI ŞEKER FABRİKALARININ 1 YILLIK ZARARINA EŞİT"

Şeker fabrikalarına yeniden dönersek, şaka gibi yahu. Masrafından bahsediyorlar. Saray'ın 13 günlük harcaması şeker fabrikalarının 1 yıllık zararına eşit. Yazıktır be. 2.5 milyon insan buradan ekmek yiyor. Cebine küçük paralar koyarak onları üretmeyen, hayata katılmayan insanlar haline mi getireceksin. Buradan sesleniyorum; hani dünya 5'ten büyüktü ya... 2.5 milyon insan da birden büyüktür birden

"YANDAŞ YAZARLAR ŞİMDİ NASIL DÖNECEK?"

Şimdi soru şu: ABD ile dost musun, düşman mısın? Ortaya çıktı ki dostmuş. Şimdi bu yandaş yazarlara çok üzüldüm, nasıl dönecekler? Belleri kırıldı hepsinin dönüş yapayım derken. Sonuç itibarıyla dış politikayı, ekonomiyi, adaleti birbirinden ayıramayız. Adalet sarayının içine adalet koymazsan, ekonomide yandaş kayırırsan, dış politikada şahsi ilişkiler üzerinden dostluk veya düşmanlık kurarsan bu hale düşersin.

Bizim talebimiz şudur. Önce bir şeyi merak ediyorum. Genellikle Irak ve Suriye'ye yapılan bu müdahaleler genellikle ya Kandil günü ya Ramazan ayında yapılıyor. Bunun anlamı nedir, bize yönetenler size soruyorum? Bunu koyduk bir kenara.

"EYYT AMERİKA DİYORDUN ŞİMDİ NE OLDU?"

Eğer kimyasal silah kullanılmışsa elbette cezasız kalmamalıdır. Ama Suriye'nin toprak bütünlüğü de mutlaka sağlanmalıdır. Suriye, Irak ve diğer komşu ülkelerimiz güçlü oldukça elbette Türkiye de daha rahat bir durumda olur.

Şimdi dış politikanızda bir tarafta Rusya ve İran, diğer tarafta Amerika ve Avrupa Birliği. Bir araştırma yaptırdım yüzde 20'si Rusya'yı dost görüyor, yüzde 80'i ABD'yi düşman görüyor. Şimdi Erdoğan'a soruyorum; bu ABD'ye düşman ettiğin yüzde şimdi ne yapacak? 'Eytt Amerika' diyordun şimdi ne oldu?

Bugün burada bizleri izleyen, bizleri kulak veren değerli Batmanlı kardeşlerim, gençlerim, hanımefendiler bugün burada İYİ Parti'ye kulak vermiş olmanız, destek vermiş olmanızdan anlaşılıyor ki ister Kasım'da, İster Nisan'da bu seçim yapıldığında bu iktidar son bulacaktır.