GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
DEĞERLİ OKUYUCULAR..
Yazı; uzun bir yazı oldu ama ülkemiz ve milletimiz adına iki önemli konuyu aktaracağım..
Ülkemiz kamuoyunda siyasilerin kavgaları ile yoksulluk, işsizlik ve işyerlerinin aylardır kapalı olmasının bunalımları, inanın Coronavirüs tehlikesini gölgede bıraktı..
Efsane İslami ilim insani Lokman hekim.. Kendine göre, ölüme çare bulan tıbbi formolleri bulmuştu.. Elinde formül kağıtları bir köprüden geçerken, birden bire büyük fırtına çıkar ve Lokman hekimin elinde ki ölüme çare olacak formüllerin bulunduğu kağıtları da alıp, uzaklara kadar uçurur, yok eder..
Bu fırtına, yeri-göğü yaratan yüce Allah’ın bir ihtarı olduğu algılanır..
Bu rivayeti büyüklerimizden ve dini bilgileri geniş olan bilginlerden dinlemiştim..
Şimdi birleri; “Hadi oradan” diyecekler.. Ama bu sözleri sarf edenlere şu örneği verebilirim; bakın şuan tıbbı ürünler ve şifalı bitkiler pazarlayan işyerlerinin birçoğuna “Lokman Hekim” ismini koymuşlardır..
Hatta birçok hastaneye de “Lokman hekim” adı verilmiştir..
Neden?
Vatandaşa mesaj veriyorlar ; “Hastalığınıza en keskin çare bizde” diye..
Bu bilgiyi neden aktardım?
Çünkü dünya şuan inanın Lokman hekimi arayacak bir ortam yaşıyor..
O meşhur süper güçlere sahip ülkeler, görünmeyen virüse teslim oldular.. Ölümlere çare bulmak için her türlü tıbbi taktikleri deniyorlar..
Füzeler mi? Yahu işe yaramıyor..
Ve virüsün dışında; yeryüzünde, gökyüzünde garip şeyler oluyor..
Sular kuruyor… 3-5 yıl içerisinde uluslararası su savaşlarının çıkmayacağını kimse garanti edemez..
Dünyanın hali böyle iken, Müslüman ülke olan Türkiye’mizde de maalesef çok garip şeyler oluyor..
Ülkemizi yönetenler ve yönetmeye talip olanlar, “Belki de Allah’ın bize ihtarı” diye düşünüp, salgına, yoksulluğa çareleri birlikte aramaları gerekirken, birebirlerine en galiz küfürlerle hakaret ediyorlar, mahkemelere veriyorlar ve birbirlerine karşı üstünlük savaşı başlatmış durumdalar..
Vatandaş mı, millet mi? Kimin umurunda..
Yoksulluğun pençesine itilen vatandaşa para değil, sadece nasihat veriyorlar..
“Maske, mesafe, temizlik”…
Toplumumuzda önemli bir atasözü var.. Kelimeleri değiştirerek yazayım.. “İmam gaz çıkarırsa, cemaat te pisler” ..
Bunalımlarda olan halka bu nasihati sık, sık sallayanlar, maalesef kurallara hiç mi, hiç uymuyorlar..
Sanki “virüs hiç yokmuş” gibi parti kongrelerini, toplantılarını yapıp, cenazelerde de kuralları hiçe sayıyorlar..
Sonra, sokakta ki maskesini burnunun altına koyan vatandaşa binlerce lira ceza yazılıyor..
Bu Allah’a reva mı? Bu mu bizim vicdan, din anlayışımız?
SAĞLIK BAKANI KOCA, SARAYA İSTİFA DİLEKÇESİ GÖNDERDİ Mİ?
İşte, geçen hafta böyle bir cenaze töreni yaşandı ..
Cenazede Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümetin Bakanları, parti üst yöneticileri ve birçok kurumların temsilcileri vardı..
İğne atsan yere düşmez sıklığında bir cenaze töreni idi..
AKP kongrelerini geçtik… Ne içişleri bakanı oraya ekip gönderip, cezalar yazdırabilir, ne de sağlık bakanı tepki gösterebilir..
Çifte standart kurbanı vatandaş tepki gösterse “hakaret” sayılıyor, doğru mahkemeye..
Evet.. Geçen hafta; Muhammed Emin Saraç’ın cenazesinde sosyal mesafeye uyulmadığı eleştirileri adına hiç konuşmayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya, bu kural tanımazlık soruldu;
Verdiği cevaba “şükür” diyelim ama adam başına iş açtı..
Bakan Koca aynen şu cevabı vermişti;
“Ben cenazede o tarz mesafenin ortadan kalkabileceği bir görüntünün olabileceğini öngörmedim. Öngörmem gerekiyor muydu? Evet, gerekiyordu. Bu benim kusurum. Vatandaşımızdan bu anlamda özür diliyorum”
Ne yapsın adam? Vicdanın sesine kulak verip, böyle bir doğru cevap verdi..
Rivayete göre diyelim…
Saraydan önemli bir isim Sağlık bakanı Koca’yı arayarak;
“Sayın Cumhurbaşkanının bulunduğu bir cenaze ortamı için böyle bir özür dileme tavrı sergilenir mi? Suçlayıcı mesaj doğuyor”..
Özetle böyle bir uyarı yapılıyor..
Bakan Koca beyde zaten başına iş açtığını bilincinin bunalımı ile anında bu uyarıya cevabı yapıştırıyor;
“Zaten istifa dilekçemi hazırladım, gönderiyorum”..
Şimdi bakalım böyle bir dürüst tavır sergileme karşısında Sağlık bakanının istifası alınacak mı? Kabul edilecek mi?
Yarın… Pazartesi… Kabine toplantısı var… Bakalım neler çıkacak..
Biliyorsunuz, İçişleri bakanı Süleyman Soylu’da geçen aylarda böyle bir anlaşmazlık yüzünden istifa etmiş, sonra istifa Saraydan dönmüştü..
Şimdi iktidara soruyorum… Sokakta ki vatandaşa “kurallara aykırı davrandığı” gerekçesi ile yazdığınız cezaları, hangi vicdanla tahsil edeceksiniz?
12 NİSAN 2021 GÜNÜ BAŞLAYAN RAMAZAN AYINA DİKKAT.. ÜLKENİN VE MİLLETİN KADERİ DEĞİŞEBİLİR.. NEDEN Mİ?
Gelelim 83 milyon insanımızı ve ülkemizi ilgilendiren asıl önemli konuya..
Muhalefet kanadı sürekli “Yahu yeter artık, gidelim sandığa da millet ne diyecekse desin, ülkede huzura kavuşsun” diyerek erken genel seçim istiyor..
İktidar partisi AKP’nin Genel Başkanı ve ittifak ortakları ne diyor?
“Yahu artık seçim, seçim deyip durmayın.. Unutun.. Seçim normal gününde yapılacak, yani 2023 yılında”
Ama AKP bu salgın ortamında kongrelerini yapmak için salgın yasağı kurallarını bile hiçe sayıp, tehlikeleri de göze alıp, yeni kadroları işbaşına getirdi..
Acelesi ne idi? Daha 2023’e 3 yıl var.. Salgını atlattıktan sonra yapılsa idi ne olacaktı sanki?
Olur mu? Plan var.. Plan..
Şimdi bakın… Geçen günlerde AKP İstanbul il kongresi yapıldı.. Eski Saadet partili bir isim İl Başkanlığına getirildi.. Saadet’in oylarını kapmak düşüncesiyle..
Geçtik bunu ..
Erdoğan kongre sırasında yaptığı konuşmada partililere ve özellikle kadın kollarına ne dedi?
“Bakın bu Ramazan ayı çok, önemli.. Kapı, kapı gezip yaptıklarımız, yapacaklarımızı anlatıp, bunları bir kez daha sandığa gömmelisiniz”
Evet.. “Seçim, 2023 yılında olacak” diye ısrar eden Erdoğan özetle partililere bu tembihi yaptı..
Dikkat edin.. 2023 seçimlerine gidinceye kadar , daha 3 Ramazan ayı var..
Peki, Erdoğan neden bu Ramazan ayının önemine işaret etti?
2021 Ramazan ayı; 12 Nisan günü başlıyor ve 12 Mayıs’ta bitiyor, 13 Mayıs 2021 günü de, Ramazan bayramı başlıyor..
Evet… Erdoğan farkında olmadan, “muhalefet kanadına sağ gösterip, sol kroşe vurma” hazırlığı planını net bir şekilde deşifre etti..
Bilmiyorum, muhalefet kanadı bu ince noktayı yakaladı mı?
Büyük bir ihtimalle yakalamıştır..
Ve şu kesin.. 2021 Haziran ayı ortalarında yapılacağı tahmin edilen erken genel seçim çalışmaları için, öyle görünüyor ki siyasileri ramazan ayı içerisinde daha çok sokaklarda göreceğiz..
Aslında iyi olur… Artık bu gerginlik bitsin.. Sandığa gidilsin, vatandaş Allah için, vicdanı ile oyunu atsın, ne olacaksa olsun ve herkes halktan mesajını alsın.. Ve kenarı çekilsin..
Bitsin artık bu gergin ortam …
Tabi, ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olan ne ise o olur inşallah…
Bize düşen, “şimdiden hayırlı olsun” demek
Bu Haber 293614 Defa Okunmuştur