http://www.haber2000.com
https://www.facebook.com/osmantopal.tr
» MHP GENEL BAŞKAN ADAYI SÜLEYMAN SERVET SAZAK'TAN, HİÇ BİR GERÇEĞİ ATLAMADAN, SAKLAMADAN 15 TEMMUZ ANALİZİ.

MHP GENEL BAŞKAN ADAYI SÜLEYMAN SERVET SAZAK'TAN, HİÇ BİR GERÇEĞİ ATLAMADAN, SAKLAMADAN 15 TEMMUZ ANALİZİ.

SAZAK : "15 Temmuz’u anlamak; 2010 yılında dayatılan Anayasa değişikliği referandumunu bilmek ve akabinde öncelikle yargı olmak üzere bütün kurumların güle oynaya hain örgüte ikram edilişini anlamakla mümkündür"
Paylas
MHP GENEL BAŞKAN ADAYI SÜLEYMAN SERVET SAZAK'TAN, HİÇ BİR GERÇEĞİ ATLAMADAN, SAKLAMADAN 15 TEMMUZ ANALİZİ.
Güncel - 15 Temmuz 2017, Cumartesi 10:44:32
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

www.haber2000.com

 

Herkes, 15 Temmuz 2016 akşamı, bir terör örgütü tarafından yapılan hain başkaldırıyı tartışıyor, yorumluyor, kutlamalarını yapıyor

 

Sahiden; aynı zamanda ülkemizde bir kara gün sayılan bu 15 Temmuz olayı nedir? Terör örgütü veya terör örgütleri devleti nasıl ele geçirdiler? Bu gücü nasıl elde ettiler? Bu hain başkaldırının gerçekleşmesinde vebali olan siyasi aktörler kimdir?

 

Tüm bu soruları; MHP Genel Başkan Adayı, MHP Eskişehir eski milletvekili, en önemlisi Şehit oğlu Süleyman Servet Sazak'a sorduk.

 

MHP'li Sazak'a; "15 Temmuz nedir, nasıl okumalıyız, nasıl anlamalıyız?" diye sorduk..

 

İşte Türkiye'de tüm doğruları ile herkesin anlayacağı bir anlatımla; 15 Temmuz analizi; 

 

Değerlendirmelerine; "15 Temmuz emperyal kudretlerin din sahamızdaki maşası FETÖ kan örgütünün Türk Milletiyle, Türkiye Cumhuriyeti’yle hesaplaşma hezimetidir.

 

15 Temmuz din pazarlayarak mevzi kazanmış satılık bir din baronu bağlılarınca düzenlenen hain bir kalkışmadır.

 

15 Temmuz siyasi bahşişlerle palazlanmış din maskeli bir ihanetin milletin sinesinde bertaraf edilişidir" ifadeleri ile başlayan MHP'li Süleyman Servet Sazak; 15 Temmuz'un nasıl anlaşılması gerektiğini şöyle sıraladı;

 

"15 Temmuz emperyal oyun kurucuların milletin irfanına mağlubiyeti; Türk milletinin ordusu, emniyet güçleri ve kendi sinesiyle işgale dur deyişidir.

 

15 Temmuz milli onurumuza, demokrasi geleneğimize, Milli Mücadele ruhuna ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına sahip çıkmak adına meydanlara inenlerin şahadet koşusudur.

 

İhanetin milli hafızaya kazınmış bu kanlı fotoğrafına rağmen “ne istediler de vermedik” diyenler ne verdiklerini açıklamadan 15 Temmuz’u doğru okumak zor; adaletin, devlet aklının, siyaset ahlakının ve bunların siyasi garantörü olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin baypas edildiği bir ülkede 15 Temmuz’u anlamak imkân dışıdır.

 

17/25 Aralık’a kadar her istediklerini verecek, “bitsin bu hasret” diyerek devleti temsilen davet edecek ve sonra “Allah affetsin” diyerek bütün mesuliyeti; muhtevası sözüm ona “devlet sırrı” muğlak suçlarla siyasi, bürokratik ve iktisadi bütün rakiplerinize bölüştüreceksiniz; canına el koyacak, mülküne el koyacak, yarınına el koyacak, çocuklarının geleceğine el koyacak, haysiyetlerine el koyacaksınız… Bu ancak adaletin iki satırlık metinlere hapsedildiği “parti devletlerinde” mümkündür ve maalesef bugün Türkiye’mizde kullanılan “adalet dili” budur.

 

Buradan yüksek sesle söylemek isterim ki,

 

15 Temmuz’u anlamak; “ne istediler de vermedik” diyenlerin neler verdiğini bilmekle mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; cemaatlerin kucağında ve sadece din pazarlayarak siyaset etmenin sosyo-psişik risklerini anlamakla mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; on küsur yıldır ümmetçilik kisvesiyle sürdürülen dini retoriğin hançerlenmesini ve kurumsal bir şekilde yürütülen ahlaki çukurlaşmayı doğru resmetmekle mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; kirli, vicdan özürlü, niyet hasarlı “kurumsal sadaka” zincirinden siyasi köle devşirme ahlaksızlığını doğru okumakla mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; tevekkül maskesiyle perdelenmiş öğretilmiş köleliği doğru tahlil etmekle mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; on küsur yıl boyunca sadece başörtüsü pazarlayarak siyaset etme riyakârlığının sosyo-patolojisini doğru okumakla mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; Türkiye Cumhuriyeti’ne, Atatürk’e, kurucu ideolojimiz olan Türk Milliyetçiliğine ve Milli Mücadele ruhuna kininden din yontmuş ümmet maskeli Ebu Leheb soyluları iyi tanımakla mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; açılım süreci dedikleri ihanet projesini doğru okumakla mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; Habur’da, Oslo’da, Dolmabahçe’de terörist pazarına ikram edilen milli onurumuza yeniden sahip çıkmakla mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; 2010 yılında dayatılan Anayasa değişikliği referandumunu bilmek ve akabinde öncelikle yargı olmak üzere bütün kurumların güle oynaya hain örgüte ikram edilişini anlamakla mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; bugün SAVCISI hariç bütün hakimlerinin fetö’cü çıktığı Ergenekon, Balyoz, Ayışığı gibi Türk Ordusunun milli onurunu kemiren farazi davaları doğru tahlil etmekle mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; BOP dedikleri kan senaryosunun Türkiye’de gerçekleşmesi öngörülen sahnelerini Türk’çe okumakla mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; Ortadoğulu heveslerle pozisyon tuttuğumuz mezhepçilik sahasında paramparça edilmiş Irak’ı ve Suriye’yi doğru anlamakla mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; dünya ölçeğinde El-Nusra ve İhvan’dan başka dostsuz kalışımız gerçeği ile yüzleşmekle mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; ne hikmetse birilerinin övünç madalyası olan BOP eş başkanlığının, içinde bizim de yaşadığımız coğrafyalarda haritaların yeniden tanzimine peşin ve mecburi onay anlamı taşıdığını bilmekle mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; bugün suni gündemlerle örtbas edilmek istenen 700 kilometrelik Suriye sınırımıza konuşlanmış PYD/YPG/PKK terörist yapısını görmekle mümkündür.

 

15 Temmuz'u anlamak; cemaat görünümlü hain örgütün siyaset bürokrasisindeki uzantılarının her yönüyle deşifre edilmesiyle mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; senelerdir siyaset-cemaat işbirliğiyle sürdürülen illegal servet dolaşımının halkalarını tanımak ve bugün ihtiyaç duyulmayan yetkisiz unsurların “siyaset imamları şemasına” dahil edilişini doğru analiz etmekle mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; Türk Bayrağı ile o gece tanışmış, şahadet kavramıyla o gece tanışmış, Türk Milleti tabiriyle o gece tanışmış “siyasetçi İslam’ın” bugün şirazesi oynak eksen kıvırtmalarını anlamakla mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; hemen arkasından dayatılan Baasçı bir parti devleti tüzüğünün referandum konusu edilişini hatırlamakla mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; ranta dönüştürülebilir mukaddes kalmayınca dini hamaset alanından, milli hamaset alanına niyet kıvırtmayı tahlil etmekle mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; damatlık beratıyla yırtılıp atılabilen iğfal edilmiş “adaletsiz adaleti” doğru okumakla mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; alnı pak vatan evlatlarının sıradan bir mecburiyet gibi şahadete uğurlanmasına rağmen bütün haysiyeti paracıklarından, gemiciklerinden ve kredi kartçıklarından ibaret imtiyazlı bebelerin on küsur yıldır kupon arazi arayışıyla yüzleşmekle mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; bugün 15 Temmuz’u anma bahanesiyle çarşaf, çarşaf serimlenen ordu düşmanlığını, Mehmetçik düşmanlığını daha doğrusu Türkiye Cumhuriyeti düşmanlığını doğru okumakla mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; senelerdir andımızla derdi olanları, Türk Bayrağı ile derdi olanları, Türk kelimesiyle derdi olanları, Atatürk’le derdi olanları unutmamakla mümkündür.

 

15 Temmuz’u anlamak; 16 Nisan referandumuyla tetiklenmek istenen yaşam tarzları üzerinden ayrıştırma ihanetini doğru okumakla mümkündür.

 

Bütün bu gayri milli, gayri ahlaki, gayri insani, gayri İslami adaletsiz perdelemelere rağmen biliyor ve inanıyoruz ki; Türk Milleti tarihin hiçbir döneminde kendini yanıltmayan milli ferasetiyle 15 Temmuz ihanetini, öncesini, sonrasını, faillerini, niyet arka planını, hedef arka planını TÜRKÇE okuyacak, TÜRKÇE yorumlayacak, TÜRKÇE karar verecek; bugün beka sorunumuz var diyenlerin Türkiye’yi beka sorunu yaşar hale getirenler olduğunu unutmayacaktır.

 

Bu vesileyle Türk Milletinin bütün zamanlardaki, bütün coğrafyalardaki, bütün şehitlerine rahmetler diliyorum. Allah makamlarını mübarek kılsın.”


Bu Haber 1000291 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir