GÖKTÜRK TUNÇTÜRK (Cafer Uğurlu) yazdı
Binlerce Şehit vermiş ve ağır çileler yaşamış Milliyetçi ve Ülkücü Hareketi kamuoyunda rencide edip, gülünç duruma düşüren, yüzsüz Bahçeli ve yalaka ekibi, Ülkücü iradenin yanı sıra Adaletin tokadını yemesine rağmen hala yüzsüzlük inadındalar.
İktidarın yandaş medyası; Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin Bahçeli aleyhine verdiği karara çok üzüldüğünü ve o anlardan itibaren, bunun Fetullahçıların; MHP üzerinde ki yeni bir operasyon olduğunu yorumlarını yaptıklarını ve meseleyi çarpıtarak, yüzsüz Bahçeli ve ekibine ciddi bir şekilde arka çıktıklarını görmekteyim.
Eee. AKP haklı; velinimeti Bahçeli’yi kaybetme telaşı içinde..
Biz bu değerlendirmeleri her yaptığımız da ne acıdır ki Bozkurt görünümlü Çakalların sürekli saldırılarına maruz kalıyoruz.
Bana en ağır kürürler, tehditlerin yanı sıra Yurtiçinden ve yurtdışından Haber Sitemize teknik saldırılar tertiplemekteler..
Bakın çakallar; sizlere sesleniyorum.. Ben ve ailem bu kutsal davanın çilesini en ağır ve acı şekilde çekmiş ve bazı siyasi yavşaklar gibi biran dahi pişman olmuş değiliz.
Ben hala Bozkurt’um ve ikinci siyasi adres tercihim olmadı olmazda.. Bunu bilesiniz…
Biz, kimselerin ‘Ben Türk milliyetçisiyim, ülkücüyüm’ diyemediği doğu bölgelerinde, kurşunlara ve saldırılara karşı Ülkü ateşini yakıp, oraları aydınlatan kuşağız..
Sizler kimsiniz, yeni yetme soytarılar…
Sizin gibi Çakalların havlamalarından, saldırılarından korkup, çekinseydik; tüm sıkıntı ve çilelerimize rağmen, hiçbir karşılık beklemeden hala bu davanın mücadelesini vermezdik.
Bana diyorsunuz ki; “Bahçeli bu hareketin lideri, O’na nasıl saygısızlık edip, ağır ifadeler kullanıyorsun?”
Bakın bir kere; Bahçeli bu hareketin lideri olmadığı ve olamadığı gibi, kendisine duyulan tüm saygı kriterlerini çiğnemiş ve kendisinin bu tutumunu eleştiren gerçek, çilekeş ülkücüleri ise acımasızca birilerinin ajanı olma çamurlarını atmış, partiden ihraç etmiştir.
Bu yüzden; artık Bahçeli ve Tilki yürekli ekibine zerre kadar saygı duymuyor ve onları menfaatçi, siyasi ahlaksızlar ilan ediyorum..
Eğer bu noktaya kadar yaptıkları rezillikleri, kepazelikleri, yüzsüzlükleri göremiyorsanız, ben sizlere ne diyeyim?
MADDE 350
Şimdi de tutturmuşlar “Vay, bizim Hukuk haklarımız bitmedi, itiraz edeceğiz, itirazımız bitinceye kadar olağanüstü kongre işlemi yapılamaz. Partiyi ajanlara teslim etmeyiz”
12 Sulh Hukuk Mahkemesine; PKK sevici, ülkücü düşmanı sözde akil Hukukçularından taktikler alıp, savunma yapan Bahçeli ve ekibinin; yedikleri Adalet tokadından sonra yine Hukuk cahili birilerinden aldıkları taktiklere göre; Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 350. Maddesine sığınarak itiraz yapıp, zaman kazanma hayali taşıdıklarını öğrenmekteyim.
Behey, kafasızlar… bilmiyorsanız, açın bu maddeyi dikkatlice bir okuyun.
Böyle bir başvurunun verilen kararın icrasını etkileyip, etkilemediğini öğrenin.
Bakın, sığınmayı düşündüğünüz Madde ne diyor?
MADDE 350- (1) İstinaf yoluna başvurma, kararın icrasını durdurmaz.
(2) Kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin kararlar kesinleşmedikçe yerine getirilemez.
Anlıyorum ki siz; bahane ile 350'nin ikinci bendine sığınmayı düşünüyorsunuz ama orada ise; karar kesinleşme sürecinin ; sadece kişiler ve aile hukuku ile taşımaz mallar ile ilgilidir.
Haa, sizler kendinizi taşınmaz mallar hissediyorsanız o başka.
Madde esas itibarıyla bugüne kadar uygulanan sistemde temyiz yoluna başvurulmasının hükmün icrası üzerindeki etkisini, istinaf yolu bakımından ve aynı anlayışla düzenlenmiştir. Buna göre, Hukuk mahkemeleri kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulması, ilk derece mahkemesi kararının icra edilebilir niteliğini ortadan kaldırmamaktadır.
Başka bir deyişle, ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olması ilke olarak kararın icrasını durdurmayacaktır.
Böylece, getirilen düzenlemeyle, hem mevcut sistemimizdeki ilk derece mahkeme kararlarının kesinleşmeden icra edilebilmesine ilişkin ilke korunmakta, hem de istinaf yoluna başvurulmasının kendiliğinden hakkın yerine getirilmesini geciktirici bir etki doğurması önlenmektedir.
Yani; boş yere çırpınmayın, bu hevesiniz de sizleri kurtarmayacaktır ve ülkücü iradenin ve adaletin vermiş olduğu kararlara boyun eğip, o kutsal otağı daha fazla meşgul edip, kirletmeden biran önce defolup gidin
Bu Haber 1877228 Defa Okunmuştur