GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Yazımın başında şunu vurgulamak doğru olacaktır..
Evet; Ülkü Ocaklarının “siyasi aksiyonu” MHP’dir ama MHP’den ayrı bir siyasi kuruluş, dernek olduğu gibi, Ülkü Ocakları MHP’nin Gençlik Kolları değildir, olamaz da..
Hele, hele; Ülkü Ocaklarının Genel Başkanı, MHP Genel başkanın ne koruması, ne de “badigardı” değildir.
Hatta Ülkü Ocaklarının, MHP’nin birçok siyasi faaliyetlerine katılması dahi yakışık almaz.
Ülkü Ocakları Genel Başkanı kim mi?
Ülkü Ocakları Genel Başkanı; MHP Genel Başkanına eş değer makama, koltuğa sahip olan bir Ülkü neferidir.
Ömrümüz bu harekette, Ülkü ocaklarında geçti, Ülkü töresini biz böyle gördük.
Başbuğ Alparslan Türkeş’in, Ülkü Ocaklarına verdiği değer bu idi.
MHP’nin niye Gençlik Kolları yok?
Çünkü saf ve temiz Ülkü Ocaklarını birçok işlerinde, seçim çalışmalarında, bayrak ve poster astırma işlerinde kullanacaklar ve kullanıyorlar.
Biz; hani toplumda derler ya, “sapına kadar”.. Evet; biz sapına kadar Ülkücü yapıya sahip, Türk milliyetçisiyiz..
En ağır çileleri çektik, zindanlarda işkenceler gördük, kan kustuk, zindanda üzüntüden dişlerimiz çürüdü, ailelerimiz kaybettik.
Ama bir salise dahi pişmanlık duyan şerefsizdir.
Aynı zamanda ikinci adresi tercih eden de, yolunu şaşıran da, kıvıranda yine şerefsiz, kahpedir..
Başbuğ Türkeş, bize her seminerinde ve konuşmalarında ne diyordu? “Bize sandıklardan oy çıkmaya bilir. Biz partici değiliz, biz dava adamıyız”..
Ve Başbuğ zamanında “Dava adamlığı” kriteri çok yükseklerde bir çıta oluşturmuştu..
Şimdi ki MHP’de; o kutsal, değerli çıta var mı?
Zerresi yok ..
Hele, hele bunların yanlışını görüp te eleştiren gerçek Ülkücülere “hain” damgası vuruyorlar ve ellerine ayrıca bir FETÖ çamuru almışlar, bu çamuru gerçek ülkücülere fırlatıyorlar..
Gelelim bu bakış açısı ile 24 Haziran 2018 milletvekili seçimleri için hazırlanan Milletvekili listelerinde ki skandallara, rezaletlere..
Her gün onlarca Ülkücü bize soruyor, “MHP aday listesini niye bu kadar erken açıkladı?” diye
Ne yapacaktı? Elde bir şey yok ve seçim sonucunda alacağı vekil sayısı belli.
MHP’nin alacağı ve çıkartacağı milletvekili sayısı 10’u geçmez..
Bu sayı da; ittifak ortaklığı hatırı adına..
Yoksa Bahçeli ve ekibi tek olarak seçime girse idiler; yüzde 3’ü geçemezler ve siyaset tarihinden silinip giderlerdi..
Çok yakın geçmişte en ağır hakaretler aldığı ve yine en ağır hakaretleri saydırdığı; yüzlerce kez “Sizlerden hesap sormazsam şerefsizim” diye yemiler eden Bahçeli, şimdi AKP’nin şemsiyesi altına sığınmış durumda.
Milletvekili listesini hazırlarken; bakın etrafında ki Bozkurtları değil de, yalaka tilkilerini birinci sıralara yerleştirmiş..
Geri sırlardakiler formalite…
Çünkü kazanmaları mümkün değil.
Koskoca MHP’yi bu kadar basit duruma düşürdüler.
Evet; haftada bir teşkilatlara kilit vuran ŞEVKO (Şevkat Çetin), Bahçeli’ye yalakalık için taklalar atan ama aslında Tuğrul’un adamı olan Oktay Öztürk ve yine çok yakın geçmişte attığı tvitte Tayyip Erdoğan’a; “Evet biliyoruz başkanlıkta ısrarlısın. Başkan olacaksın ama cezalarını çekeceğin cezaevi koğuş başkanı olacaksın” diyen ve akabinde Erdoğan'ı, AKP'yi savunan, ittifak sözleşmelini yürüten Afyonkarahisar milletvekili Mehmet Parsak; bakın bu dünya size de kalmadı, bakın; yalaklık yaptığınız Bahçeli sizleri çeşitli ahlaksızlık suçlamaları ile AKP’ye kurban verdi, liste dışı bıraktı
Hak ettiniz mi? Çoktan hak ettiniz ..
LİSETE Kİ EN BÜYÜK SKANDAL
Gelelim milletvekili listelerinde ki en büyük skandala, daha doğrusu; rezalete, ahlaksızlığa..
Yazımın başında vurguladığım gibi; Biz Başbuğun Bozkurtlarıyız, Dava adamıyız, takla atmayız, ihanet etmeyiz, orta okul yıllarımızdan bu güne dek ülkü töresini çiğnemeyiz..
MHP’nin de, Ülkü Ocaklarının da gerçek mirasçıları, sahipleri biziz..
Bakın; dedim ya Ülkü Ocakları çok değerli bir teşkilattır. Siyasilerin ne korumalığını yapmaz ne de emirleri altına girmez.
Ülkü Ocaklarının efsane olduğu 12 Eylül 1980 öncesi yıllara bakın…
Görevde ki hiçbir Ülkü Ocakları Genel Başkanı Milletvekili adayı olmamış, hatta Başbuğ böyle bir şeye izin vermemiştir.
Şimdinin Ülkü Ocakları Genel Başkanına bakıyoruz, ne dava ahlakının ne de Ocak genel başkanı kriterlerini hiç birini taşımıyor.
Bahçelinin her dışarı çıkışlarında hemen arkasında yakın korumalığını, badigartlığını yaptı..
Bahçeli ve tilki ekibini eleştirenlere de hakaretler edip, tehditler yağdırdı..
Ve en önemlisi çok, çok yakın geçmişte sık, sık Tayyip Erdoğan’a yaptığı eleştirilerde, Erdoğan’a ; “ASRIN RUH HASTASI” demişti.
İşte bu Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Klavuz, şimdi “ruh hastası” dediği Erdoğan’ın himmeti ile Bahçeli’ye yaptığı badigartlığın karşılığı da olarak milletvekili Aday Listesinde Birinci sırayı kaptı..
Mersin’den birinci sıra milletvekili adayıdır..
Bu Ülkü Ocakları adına utan verici bir gaflettir, ihanettir.
Belki de Ocak Başkanlığından istifa etmemiş, hala Ülkü Ocakları Genel Başkanı gözüküyordur..
Bozkurtlara en ağır yakıştırmaları yapan AKP’nin himmetine, menfaat adına sığınan bir Ülkü Ocakları Genel Başkanı olamaz, Dava adına bu büyük bir ahlaksızlıktır.
Ülkü Ocakları Başkanı, dava adına sana sesleniyorum;
“Eğer adamsan, dava adamı isen, ‘ben Başbuğun Bozkurtlarını temsil eden Başkanım’ diyebiliyorsan, ülkücü şehitlere zerre kadar saygın var ise, ‘bende dava ahlakı var’ diyebiliyor isen; derhal O milletvekili Adaylığından istifa et..
Tabi bu benim çok umutsuz bir temenni çağrım..
Biliyorum, istifa etmeyeceğin gibi, yine ‘feriştahına’ meydan okuyup, tehditler savuracaksın.
Ama şunu kafana iyice sok, yeni yetme Başkan; senin feriştahında gelse, Bahçeli ve tilkilerinin alayı da tehditler savursa, çamurlar atsa; benim bu eleştirilerimi, çıkışlarımı durduramayacaktır..
Sen, AKP’nin himmeti ile milletvekili olabilirsin ama ne adam, ne de dava neferi olamazsın, bilesin..
Takdiri; gerçek Ülkücülere, Başbuğun Bozkurtlarına bırakıyorum
Bu Haber 1338962 Defa Okunmuştur