GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Türk siyasetinde tek yürek, tek yumruk olarak bilinen ve içten bölünmesi hiç akla gelmeyecek, ülkenin bekası adına binlerce şehidi ve binlerce çilekeş gönüllüsü olan efsane MHP, kim ne derse desin; uçurumun tam ucunda.
Aylardır iç kavgalar ve hayata geçirilen çeşitli bölme senaryoları bitmek bilmiyor.
Haraketlin Başbuğu Türkeş’in iki evladı, gidip ‘Bozkurtlara’ hayvan yakıştırması yapan bir partide siyaset yapıyorlar.. Bu küçümsenecek bir olay değildir.
Sürekli seçimler kaybediyoruz, yağ gibi eriyoruz.
Taban bu gidişata isyan edip, “Gelin, yenilenelim, kadrolarda değişim gerçekleştirelim” dedi, olağanüstü Kurultay için imzalar verildi, kimseler dinlemedi ve değişim isteyenler anında ajan ve hain ilan edildiler.
Tabanın değişim istemi üzerine; Bayrak yarışı için Genel Başkan Adayları ortaya çıktı ama onların arlarında ki yapacakları yarışın yerini, mahkemelerin ve içi kurnazlıklar dolu kararları aldı.
Bozkurtlar yuvası olan efsane Ülkü Ocakları; tek kelime ile Çakallar yuvası haline getirildi, birilerinin sürekli verdikleri gazlarla; Ülkücü, Ülkücüye saldırmaya ve ölümlerle tehdit etmeye başladılar.
En önemlisi; son 1 aydır sadece iktidar yanlısı olan yayın organlarının sürekli haber yapıp gündemde tuttuğu, “MHP içinden Beşinci parti çıkacak” bölücü senaryosu.
Ve en tehlikeli olan ise; bu bölücü senaryoya, ne pahasına olursa olsun; görevlerini bırakmak istemedikleri aşikar olan MHP Genel Merkez yöneticileri de alet olduğu gibi, bu bölücü iddiaya can simidi gibi sarılıp, daha düne kadar birlikte mücadele verdikleri Ülküdaşlarına iftiralar yağmuru yağdırmaya başlaması, tehditler savurması oldukça düşündürücüdür…
Açıkçası; “Hareketin lideri” olduğunu iddia eden zat; “Hakaretin lideri” görevini üstlenmiş.
Hele yanında ki koltuk işgalcileri, “MHP’nin, Mehmet Metinerleri”, ‘hakaretin liderine’ yalakalık olsun diye, her gün zehir kusuyorlar, hedef gösteriyorlar.
Her gün; FETOŞ’la yatıp, FETOŞ’la kalkıyorlar…
Milliyetçi ve Ülkücü Hareketin otağına girip, havasını teneffüs edenlerin ne işi olur, bölücübaşı Apo’nun; ‘İslam maskeli’ versiyonu Fetoş ile…
Genel Başkan adayları bu iftirayı ellerinin tersi ile geri itiyorlar ve Beşinci parti iddiasını yüksek sesle ‘ihanet’ olarak belirtiyorlar ama kurban isteyen ilahların borazanları susmak bilmiyor.
Peki; efsane MHP’ye bu ‘Derin Kumpası’ Bahçeli ve yanında ki Tilki yürekliler mi organize ediyor?
Hayır?
Onlar; MHP’yi içten çökertme ve BBP’ye çevirme planlarını aşama, aşama gerçekleştirenlerin oyunlarına alet oluyorlar, hem de bilerek.
MHP çöktü mü, bu dağınık ve intikam kokan haliyle her an yapılacak bir seçimde, kesinlikle barajın çok, çok altına düşeceği gerçeği ortadadır.
Sandıklarda Baraj kayması ile MHP oyları hangi haneye yazılacaktır? Ak Parti..
AK Parti’yi suçlamamıza gerek yok.. Adamlar; kafalarına koydukları planları gerçekleştirmek için çaba sarf ediyorlar…
Genel Başkan adayları niye kendi tespit ettikleri mekanlarda Bayramlaşma programları hazırladılar?
“MHP’ye veya töresine alternatifiz” mantığı mı taşıdılar?
Elbette ki hayır…
Şimdi; bırakalım Sinan Oğan’ı, Süleyman Servet Sazak’ı, Koray Aydın’ı, Ümit Özdağ’ı… Kadın aday Meral Akşener, MHP merkezinde ki Bayramlaşma törenine gitse idi ne olacaktı?
Hiç şüphesiz; parti kapısında emirle bekleyen ve programlanmış yeni-yetme Çakallar; Akşener’e saldırıp, hakaretler yağdırmayacak mıydılar?
Akşener’in törenini basıp, silah sıkanlar; Akşener’i parti binasına mı sokacaklardı?
İmkansız ….
Zaten erkek adaylar da parti merkezine bayramlaşmaya gitselerdi, yumruklar, sopalar kafalarına inecekti.
‘Alternatif program’ diye uyduruyorlar, hadi diyelim alternatif.. Eee bu alternatiflere siz zemin oluşturuyorsunuz.
Diyelim ki o baskın gösterisinde bir Ülkücü veya bir kaçı Allah korusun hayatını kaybetseydi, yaralananlar olsaydı; yani ülkücü kanı aksa idi; bu kahpeliğin tek sorumlusu kim olacaktı?
Ülkü Ocakları birçok olaylarda Bozkurt işaretleri ile birçok siyasi olaylarda çirkin gösteride bulunanlar oldu mu hemen anında çıkıp; “Bizimle alakası yok, tasvip etmiyoruz” diyebiliyordu..
Şimdi bakıyoruz, Akşener baskınından sonra ses-seda yok.
İşte; Başbuğun ve Ülkücü şehitlerin bizlere emanet ettiği MHP’nin içler acısı hali bu..
Derin güçler çökertecekler…
Peki, bu Derin Kumpas nasıl bozulur?
Birincisi; efsane MHP’nin çökmesine izin vermeyecek olan Kurultay Delegelerinin hemen, hemen hepsi, yani BİN Delegenin üzerinde imza Olağanüstü Kurultay için hızlı bir şekilde verilmeli ve bu imza listesi Noterler ve Hukukçular vasıtası ile Genel Merkeze gönderilmeli.
Bu toplu imza eylemi karşısında Merkez yöneticilerinin ve mahkemelerin engelleme tavırları tamimiyle kırılmış olacaktır… Tabi ki Delegelerin bu çıkışına Genel Başkan Adaylarının da tümü işlemlerde destek olmalıdırlar.
İkinci si; Ülkücü iradenin Kurultay istemesini inkâr edemeyecek olan Genel Merkez yöneticileri; eğer hala ülkücü olduklarını gerçekten ifade ediyorlar ise; Genel Başkan Adaylarına dava ahlakı çerçevesinde çağrıda bulunurlar ve ortaklaşa bir uzlaşma heyeti oluştururlar, herkes davalarını, itirazlarını geri çeker ve ortak mantıkla yakın bir zamanda Kurultay günü tespit ederler ve böylece MHP’ye oynanan oyunda bozulmuş olur…
Yoksa; “şunu ihraç edeceğiz, bunun yolunu keseceğiz, aday yaptırmayacağız” mantığını inatla yürütürseniz, demek ki sizler de MHP’nin çökmesini ve siyasi ağırlığının bitmesini istiyorsunuz..
Bunun başka ikinci bir tarifi olamaz…
Bu Haber 1558256 Defa Okunmuştur