GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Ben; 30 yıl Basın hizmetlerinin çeşitli kademelerinde görevler yaptım..
12 Eylül 1980 Asker Darbe öncesi 21 yaşında iken; MHP ve Ülkü Ocaklarının yayın organlarında görevler yaptım..
12 Eylül 1980 Askeri Darbede Adliyede görev yapan kardeşlerim ve 18 arkadaşımla birlikte; Ankara – Bahçelievler Ülkücü Gençlik davasından Mamak’ta tutuklu olarak yargılandık..
Ellerimiz, gözlerimiz, ayaklarımızın bağlı olduğu işkencelerde, zorla imzalattırılan onlarca hayali suçlar dolu ifade tutanakları ile yargılandığımız ve ağır baskılar gördüğümüz Ankara 3. Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi heyeti karşında bile biran olsun kıvırmadık, düşüncelerimiz ve yaptıklarımızdan zerre tavizler vermedik..
12 Eylül 1980 sonrası; birçok ulusal gazetelerde görevler yaptığım gibi, bazı siyasi Parti Genel Merkezileri ile İşçi ve Memur Sendikaları Genel Merkezlerinde Basın danışmalığı görevlerinde bulundum..
Bunları neden yazdım?
Ankara Mimarlar Odası Başkanı Tezcan Karakuş Candan’ın; kendisi ile yazdığım ve içeriğinde hiçbir iftira, yalan ve hakaret olmayan eleştiriler yazılar ile ilgili verdiği “Şikayet” dilekçesini işleme koyup, Basın ifade özgürlüğünü yok sayan Basın Konseyine; hem Basın özgürlüğü, hem de Hukuki sitemlerde bulunmak için..
Ve Basın Yasasını, Basın ahlak ilkelerini çok iyi bildiğimi, baskılar sonucu da hiç kimseye zerre taviz vermeyeceğim mesajını vermek için..
Değerli okuyucular..
Şikâyet konusu olayın sürecini kısaca size şöyle aktarayım;
Kamuoyunda; halkçılık, devrimcilik, solculuk, emek savunuculuğu, hak, hukuk, adalet edebiyatlarını sürekli savurarak, Kent suçları ile amansız bir mücadele veren bir hafiye başkan görüntüsü veren, Ankara Mimarlar Odası Başkanı Tezcan Karakuş Candan, tam 7 yıl “devlet memuru olarak” çalışıyor gözüktüğü Çankaya Belediyesine, yani; işine, görevine gitmeden, Bankamatiklerden maaşlar çekip, harcadı bu devrimci bacımız..
Yetmedi..
657 Sayılı Devlet Memurları yasasını; amiri olan Çankaya Belediye Başkanı ile birlikte çiğneyip, “mesai saatlerinde görevinde olması gereken zamanlarda”, başka kurum ve kuruluşlarda görevler yaparak maddi kazançlar sağladı..
Bildiğim kadarı ile Bin 450 gün rapor ve izin almış.. Bu izinleri ve mesai saatlerinde başka bir kuruluşta çalışmasına izin verende “halkçı, emekçi başkan” Alper Taşdelen’miş… Kendi ifadeleri böyle..
Tabi Tezcan Karakuş, CHP’li Çankaya belediyesinde çalışıyor gözüktüğü için bu arada “topal ördek” olarak seçilen Mansur Yavaş başkanı ile de dirsek temasları yaparak, rakipleri Melih Gökçek ve Sinan Aygün’e karşı; başkanlığını da kalkan tutarak “hesap vereceksiniz, yıkacağız” diye naralar attı..
Ve mahkemenin Mansur’un, TOGO Kuleleri yıkım kararını durdurmasına karşı bile şahsi bir kin ile şöyle haykırdı;
“O TOGO kuleleri yıkılacak, bizde kutlama yapacağız” ..
Karakuş Tezcan, pardon “Bankamatik başkan”.. Senin böyle şahsi bir kin ile Mimarlar Odası Başkanı olarak düşmanlık sergileme hakkın hiç yok ama benim Basın Yasaları gereği seni ve senin haksız kazanç sağlamana göz yumanları çeşitli teşbihi manalarda eleştirme hakkım var..
Evet değerli okuyucular..
TOGO Kulelerinin yapımında; santim kaçak yapısı bulunmayan ve tüm inşaat işlemlerini de belediyenin ve ilgili diğer kurumların denetim ve “uygundur” zabıtları ile inşaatını tamamlayan Sinan Aygün’ün, “Bankamatik Mimar başkan” hakkında göreve gitmeden yıllarca maaşlar alıp, haksız kazançlar sağladığı yönünde hem idari hem de cezai yönden suç duyurusunda bulunması ile halkçı belediyede ki soygun ortaya çıktı..
Ve soruşturmalar sonucunda tüm belediyelerin amiri pozisyonunda olan İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu; suçu sabit görülen Mimarlar Odası Başkanı Tezcan Karakuş Candan’ı; “devlet memurluğundan attı”..
Yani 657 Sayılı devlet memurları yasasına aykırı hareketlerde bulunduğu için “müstafi” durumuna düşürüldü.
İşte ben de bu süreçlerde; Ankara Mimarlar Odası Başkanı Tezcan Karakuş’u “maskeli tavırlarından” dolayı eleştiren makale ve Haberler yazdım..
Eleştirilerim, Tezcan Karakuş’un zoruna gitmiş ve eleştirilerimin hakaret niteliği taşıdığını, kendisine iftira attığımızı ve kişisel haklarına saldırdığım iddiasıyla, benim bu süreçte yazdığım tüm yazılarımın başlık ve içeriklerinden alıntılar ileterek, BASIN KONSEYİ YÜKSEK KURULUNA şikayette bulunmuş..
Değerli okuyucular..
Şimdi Tezcan Karakuş’un ve yönetiminin hakkımda Basın Konseyine vermiş olduğu şikayet metnini ve Basın Konseyi’nin bana gönderdiği bildirge yazısını aynen aktarıyorum,
Neler demişler? Okuyun.. Ben de arkasından bunlara cevaplar yazacağım..
BASIN KONSEYİNİN BANA GÖNDERDİĞİ BİLDİRGE ŞÖYLE;
“Sayın Göktürk Tunçtürk
Genel Yayın Yönetmeni
Haber2000.com internet sitesinde 13.09.2022 tarihinde “Bankamatik Mimar Başkan Karakuş Tezcan skandal mesajlar verdi’’ haber yazısında Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edildiği iddiasıyla şikâyette bulunulmuştur.
Şikâyetçi Tezcan Karakuş Candan adına başkanı olduğu TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu tarafından yapılan başvuru ve şikayete konu haber ektedir.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan Karakuş Candan 13 Eylül 2022 tarihinde [http://www.haber2000.com%27da/]www.haber2000.com’da, “Müstafi” Devlet Memuru, “Bankamatik Mimar Başkan” Karakuş Tezcan, Bu Kez “Geziye Özgürlük” Nöbeti Tutup, Skandal Mesajlar Verdi. Ve Alper Taşdelen’e Tezcan Sorularımız Var” başlıklı Göktürk Tunçtürk imzalı haberi Basın Meslek ilkelerini ihlal edildiği iddiasıyla şikayette bulunulmuştur.
Basın Konseyi Çalışma Kurulları ve Başvuruları Değerlendirme Usullerinin 14. Maddesi uyarınca, Genel Sekreterliğin başvurularla ilgili temel görevi, konuyu barışçı bir sonuca ulaştırmaktır.
Bu doğrultuda hakkınızdaki başvuruya ilişkin uzlaşma isteğiniz olup olmadığını, uzlaşma isteğiniz takdirde, uzlaşma şartlarıyla ilgili önerilerinizi, uzlaşma istemediğiniz takdirde başvuruyla ilgili değerlendirmelerinizi 7 gün içinde Basın Konseyi Genel Sekreterliği’ne bildirmenizi rica ederiz.
Değerlendirmeniz bu süre içinde genel sekreterliğimize ulaşması durumunda, anılan madde uyarınca, başvurunun tarafımızca değerlendirilerek bir rapor ile Basın Konseyi Yüksek Kurulu’na arz edileceğinizi bilgilerinize sunarız.
Saygılarımızla.
Basın Konseyi Genel Sekreterliği”
VE ANKARA MİMARLAR ODASI BAŞKANI TEZCAN KARAKUŞ’un YAZILARIMIZLA İLGİLİ BASIN KONSEYİNE ŞİKÂYET İÇERİKLERİ
“Şikayet-- Haber2000, Göktürk Tunçtürk
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şube
Tarih : 19.09.2022
Sayı : 07 / 1907
Konu : Şikayet hk.
BASIN KONSEYİ YÜKSEK KURULU
İSTANBUL
Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan Karakuş Candan hakkında 6 Eylül 2022 tarihi itibariyle başlayan ve 13 Eylül 2022 tarihi dahil olmak üzere devam eden gazetecilik meslek etiği ve basın meslek ilkelerine aykırı çok sayıda haber Şubemizce tespit edilmiş bulunmaktadır.
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş hakkında asılsız, hedef gösteren, kapsamlı bir itibarsızlaştırma çabasının ürünü olan 13 Eylül 2022 tarihinde www.haber2000.com’da, “Müstafi” Devlet Memuru, “Bankamatik Mimar Başkan” Karakuş Tezcan, Bu Kez “Geziye Özgürlük” Nöbeti Tutup, Skandal Mesajlar Verdi. Ve Alper Taşdelen’e Tezcan Sorularımız Var” başlıklı Göktürk Tunçtürk imzalı haber başlıklı internet haberi basın meslek ilkelerini ve gazetecilik etiğini ayaklar altına almaktadır.
Söz konusu internet haberi, Basın Konseyi’nin sitesinde de yayınladığı,
Madde 4: Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan veya iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez
Madde 6: Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olmaksızın yayınlanamaz
Madde 13: “Gazeteci, şiddet, nefret, zorbalık ve ayrımcılığı özendirici, insani değerleri incitici yayın yapamaz”
Bu maddeler başta olmak üzere basın meslek ilkelerine aykırıdır. Öte yandan gazetecilik meslek etiğinin en önemli gerekleri yerine getirilmemekte bilinçli şekilde olumsuz algı oluşturmaya hizmet eden, haber verme amacı taşımayan internet haberinde,
“Bankamatik Mimar Başkan”, “Ulan ikiyüzlü utanmazlar,” “Bankamatik Mimar başkan Karakuş Tezcan’ın, bilgisi dahilinde Çankaya Belediyesini söğüşlettiren Belediye Başkanı Alper Taşdelen”, “Çankaya Belediyesinde “devlet memuru gözüken”, işine gitmeden 7 yıl bankamatikten maaşını alan, daha doğrusu Çankaya Belediyesini söğüşleyen, yine memur gözüktüğü halde Atılım Üniversitesinde derslere girerek, karşılığında paralar alan, günlük bazı ihtiyaçlarını başkanı olduğu Ankara Mimarlar Odası bütçesinden karşılayan”, “memuriyetten atılma sebebinin, işe gitmeden maaşlar aldığının tespit edilmesi sonucu olduğu ayıbının üzerini örtmeye çalışan”,
Ortalığı yakıp, yıkmak, iş yerleri ve kamu kuruluşlarına saldırılar yaparak, zarara uğratılması eylemleri ‘Kamu yararına’ bir anarşi eylemi imiş…”
gibi hakaret ve iftira içeren, hedef gösteren ve asılsız ifadelere yer verilmektedir.
Yayın tarihi ve içeriğinin yer aldığı, aşağıda linkini ve ekte www.haber2000.com’un ekran görüntülerini sunduğumuz habere ilişkin Göktürk Tunçtürk’ün gereğinin yapılmasını arz ederim.
Nihal Evirgen Kabal
47. Dönem Yönetim Kurulu adına-Sekreter Üye
Ek: 13.09.2022 tarihli haber2000 ekran görüntüleri ve yazı (8 Sayfa) ve linki http://www.haber2000.com/oku-22569.html “
VE HEM BASIN KONSEYİ KURULUNA, HEM DE “KARAKUŞ TEZCAN’a” CEVABIMIZ…
Önce Sayın Basın Konseyi Başkanı ve Yönetimine cevabım;
Mesleki haklarımızı savunmak adına kurulan Sayın Konsey üyeleri…
Öncelikle; ben haber2000.com Haber Sitesin Sahibi ve Yayın Yönetmeni olarak; “İnternet Yayıncılığı” yasası çıkmadığı için, ne Gazeteciler cemiyetine, ne de Basın Konseye üye olmadığım, olamadığım gibi, Haber Sitemiz de Basın Konseyine üye olmadığından,
Konseyinizin; hakkımda verilen şikayet dilekçesini kabul etmeniz ve bana bildirge göndererek, uzlaşma tavrımın olup, olmadığını sormanız ne Hukukidir, ne de meslek ahlakına uyar..
Haber Sitemiz şuan; Vergi dairesine kayıtlı İnternet Hizmetleri veren bir şahıs firması olarak görülmektedir..
Aksini düşünelim.. Diyelim ki İnternet Medya yası çıkmış, bende Basın Yasası ilkeleri ile yayın yapan bir kuruluşum..
Konseyinizin, şikayet dilekçesini okuduktan sonra, benim Basın Mensubu olarak “ifade özgürlüğü” hakkımı yok sayarak, teşbihi manada ki eleştirilerimi “hakaret ve iftira” olarak kabul edip, dilekçeyi işleme koymanız uzun yıllardır bu camiada hizmet veren birisi olarak beni üzmüştür..
Mahkemeler bile “ifade özgürlüğümüzü” yasal hak sayarak hakkımızda ki şikâyetlere “Beraat” kararı verirken, sizler hem Savcı olup; iddianamemi hazırlayıp, hem de hakim olup zaten bana hüküm vermişsiniz..
Bu işlemin; tamamen taraflı ve haksız bir yaklaşım olarak görmekteyim.
Bana “uzlaşma tavrım olup, olmadığım” soruluyor..
Eyvallah… Barışçıl bir yaklaşım ama bu teklifte de tamamen tek taraflı öneri yapmışsınız..
Ne yani? Şimdi ben Basın yasası gereği ifade özgürlüğü çerçevesinde yaptığım eleştiriler nedeniyle, Çankaya Belediyesinden işe gitmeden yıllarca Bankamatikten maaş alan Karakuş Tezcan’dan “özür” mü dileyeceğim veya yazdığım yazı ve haberleri yayından mı kaldıracağım?
Ayrıca … Beni Konseyinize şikayet eden Mimarlar Odası Başkanı Karakuş’a neden sormadınız?
Yazılarımda kendisine iftira attığıma ve hakaretler ettiğime inanıyor ise neden Basın Savcılıklarına veya Sulh Ceza Hâkimliklerine şikayet dilekçeleri vermememiş?
Şimdi hakkımda Konseyinize şikayet dilekçesi veren Tezcan Karakuş’un “iftira, hakaret” diye nitelendirdiği ifadelerime gelelim..
*657 Sayılı devlet memurları yasasına göre Çankaya Belediyesine çalışmadın mı?
*Memur olarak çalıştığın gözüken Çankaya Belediyesine gidip-gelmeden yıllarca Bankamatikten maaşlar aldığın yalan mı?
*Yine.. Mesai saatleri içerisinde Çankaya Belediyesinde olman gerekirken, Atılım Üniversitesine gidip haftada 22 saat ders verip, karşılığında paralar aldığın yalan mı?
*Bin 450 gün izin ve raporlar alma kılıfını uydurarak, ikinci bir işte çalıştığın ve göreve gelmeden maaşlar aldığın yalan mı?
*657. Devlet Memurları yasası ortada.. Bir memurun üst-üste ne kadar zaman rapor ve idari izin alacağını sen ve amirin bilmiyor musunuz?
*Belediyelerin amiri pozisyonunda ki İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu; senin yasaya aykırı maaşlar aldığını tespit edip, seni devlet memurluğundan attığı yalan mı?
*Bankamatik memur pozisyonunda maaşlar almadın mı?
“Bankamatik başkan” ifademiz niye zoruna gidiyor ve bunu hakaret sayıyorsunuz? “Bankamatik memuru” ifadesini ahlaki görmüyorsan, niye Bankamatik memurluğu yaptın?
*Bütün bu ahlaki olmayan tavırlarından sonra da; toplumu kandırmak ve kendini de haklı göstermek adına savunmalar yapıp, işi sulandırarak, meseleyi “siyasi linçle görevden alma” işlemi görüntüsü vermeye çalışman “yüzsüzlük” değil mi? İkiyüzlülük değil mi?
*Ortalığı yakıp, yıkan gezi eylemcilerine özgürlük nöbeti tutuğunuz yalan mı? “Yakıp, yıktılar” diye nitelendirmem zoruna mı gitti?
*Yargı karalarını hiçe sayarak, O’na, buna tehdit naraları attığın yalan mı?
*Şimdi söyle bakalım Karakuş Tezcan.. Bunların hangisi iftira ve hakaret?
*Yazılarımızda sana hakaret ettiğimizi ve iftiralar attığımıza inanıyor isen; neden Yargıya gitmiyor ve Hukuken tekzip haklarını kullanmayıp ta beni Basın Konseyi ile vurmaya çalışıyorsun?
Meslek haklarımı yok sayıp, bana baskılar mı uygulamaya çalışıyorsun?
Vız gelir, tırıs gider bilesiniz..
Ve işte ben ve Haber Sitemizin Avukatı Yusuf Erikel; senin hakkında mesleğime ve ilkelerine iftiralar atıp, baskı altına almaya çalıştığın için suç duyurusunda bulanacağız bilesin..
Ve Basın Konseyi Başkanı ile yönetimi.. Sizleri de tüm bu gerçekler karşısında vicdanınızla baş başa bkrakıyorum…
Bu Haber 139036 Defa Okunmuştur