GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Aylardan beri Mansur algı Merkezi adına robotluk yapan ve harbi “tetikçilik” görevi üstlenenler, bana “tetikçi” çamuru atıyorlar.
Bu çamuru niye atıyorlar biliyor musunuz?
Onlara hadlerini bildiren okkalı cevaplar verdiğim ve onların algı oyunlarını bozduğum ve cevap dahi verme dayanakları olmadığı için..
Gerçi geçen hafta ben alayına ve krallarına S-400 füzesi fırlattım.. En ağır hakareti ve resti çektim.. Hem de arkalarından konuşmadım, telefonlarına kadar SMS olarak gitti sözlerim.. Sosyal medya mecralarında sözlerimi açıkça paylaştım.. Hepsi gördüler ve duydular..
Ve bizim meslekte; en ağır hakareti açıkça hak eden soysuzlar, karaktersizler de var..
Şimdi o karaktersizlerden birisine haddini bildiren cevaplar vereceğim.. Biraz ağır olacağı için sizlerden özür diliyorum..
HAYIRDIR ULAN, YEREL SEÇİMLER ARİFESİNDE NERENİZE, NELER BATIYOR?
Değerli okuyucular..
Nevşin Mengü diye kadın Gazeteci var.. Dünya görüşü Solcu… Olabilir, ve demokrasi gereği olağandır..
Fakat bunlardan bazılarının bir huyu var.. Diyorlar ki; “Bizler size veya yakınlarınıza, dostlarınıza hakaret edelim ama siz bize dokundurmayın”..
Şimdi bu karaktersiz mantıkla hareket eden ve büyük bir ihtimalle de birileri tarafından kulağana fısıldanıp, kurgulanan Nevşin, dün öyle bir edepsizliğe imza attı ki, buna da anlayacağı dilden cevap vermek farz oldu..
Değerli okuyucular..
Biliyorsunuz, şehitler kanı ile yoğrulmuş Ankara Kalesinin hemen dibinde, umuma açık genelev vardı..
Halk diliyle de bölge olarak “Bentderesi” diye anılırdı..
Ve bu utanç yapısı, günde on binlerce ailenin mahallelerine gidip, geldiği dolmuş duraklarının tam kıyısında idi.
Yani, tam bir rezalet ve utanç verici bir görüntü idi..
Sayın Melih Gökçek, Büyükşehir belediye Başkanlığında ki ilk döneminde; sıraladığım milli ve manevi değerleri gerekçe göstererek, bu utanç yapısını yıkmak ve bu ayıbı ortandan kaldırma kararı aldı..
Şimdi çok dikkat edin… Ankaralılar Sayın Gökçek’in bu kararına tam destek verirken, tabi ki birleri de karşı çıktılar, utanç yapıların yıkılmasını engellemek için her türlü yola başvurdular..
Bakın, ben o zamanlar bu konuyu yakından takip ediyordum..
Hatta bir vali yardımcısı pezolarla birlikte hareket ederek, yıkımı engelliyor, zaman kazandırıyordu bunlara..
Tabi bu arada Melih Gökçek düşmanı medya mensupları da boş durmadı…
Tv ekranlarına telefonla kim oldukları belli olmayan, güya genelevde çalışan kadın adıyla birilerini bağlatıp, Melih Gökçek’e ağır hakaretlerde bulundurdular..
Çünkü, işlerine gelmiyordu.. “Bırak, rezaletimize, alçaklığımıza devam edelim” diye yırtnıyorlardı..
Şimdi bu olay gibi, bir programda bir kadın tv’ye telefonla bağlanmıştı. Kadının tabi ki adı yok.. Belki de CHP’den bir kadını telefonla bağlattılar, belki de analarını bağlattılar “genelevde çalışan kadın konuşuyor” diye algı yarattılar..
Ve bu kadın Sayın Gökçek’e hakaret ediyor…Bunlar da sevinçten göbek atıyorlar..
Şimdi gelelim asıl oyuna..
Yerel seçimler yaklaşınca Mansur algı Merkezinin kıçında ki korkuların dumanı kulaklarından çıkmaya başladı..
Her gün birileri çıkıyor, hedefinde Melih Gökçek olan yazılar yazıyor, paylaşımlar yapıyor..
Şimdi diyeceksiniz ki ; “Kardeşim, durduk yerde, neden Melih başkanı her gün hedef haline getirsinler”..
Haklısınız… Hedef gösterme ve itibar suikastı girişimlerinde bulunma gerekçeleri var..
Korku… Bu korku; Mansur algı Merkezini yönetenlerinin korkusu.. Bu korkuyu yok etmek adına ellerinde ki maşaları kullanıyorlar..
Her hareketlerinden sonra en ağır şekilde hak ettikleri cevaplarını alıyorlar ve cevap ta veremiyorlar..
Ne yapıyorlar.. Zincirlerine başka isimleri ekliyorlar..
İşte bu zincire dün de Nevşin Mengü’yü eklediler..
Bu Nevşin, Refah partili bir milletvekilinin çok eşli bir paylaşımını alıp, paylaşarak, geçmişte bahsettiğim ve genelevin yıkılmasını engellemek için tv’te telefonla bağladıkları kadının ifadelerini “bir şehir efsanesi var” diye ekleyip, Melih Gökçek’e o hakaretleri yineleme küstahlığında bulundu..
Dedik ya, birileri; yerel seçimler öncesi pusuları adına Nevşin’in kulağına fısıldayıp, arkasından da üflemişler..
Tabi Melih Gökçek başkan da gereken cevapları Twtter’dan verdi ama hala Nevşin’den ve kulağına fısıldayanlardan tık yok..
Değerli okuyucular..
Sözde “hoca” lakaplı Adnan Oktar vardı biliyorsunuz..
Tv ve vakıf adına her türlü ahlaksızlıkları ve edepsizlikleri sergiliyordu.. Şimdi, müritleri ile birlikte hapisteler..
Bu Adnan Oktar, Nevşi’ne canlı yayında ne methiyeler diziyordu.. “Vallahi Nevşin, çok güzelmişsin” falan..
Merak ediyorum.. Adnan Oktar’ın o karanlık vakfında ne gibi görevler aldın? Erkek müritleri ile ilişkilerin oldu mu Nevşin?
Eee Nevşin… Benden de; sana da şehir efsanesi sayılan mesajlarım olacak..
Şimdi hiç alakası olmayan bir açıklamaya; sen niye Gökçek ismini ekleme ihtiyacı duydun? Ne alaka?
Karnınızda ki ağrınız ne?
Bak Nevşin… Bırak, Ankara- Bentderesi’ni… Ülkede ki bütün fahişler bir araya gelse senin ve senin kulağına üfleyenler gibi O….u çocuğu doğuramazlar..
Hadi, istersen mahkemeye git, istersen cevap ver.. Bu ifadelerim alayınıza..
Bu Haber 50996 Defa Okunmuştur