GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Elbette ki Türkiye’miz de ekonomik krizler ile birlikte vatandaşın alım gücünü gasp eden fırsatçı esnaf kesimleri var..
Zaten burada bence temel mesele asgari ücretin artışından önce bu fırsatçı, vurguncuların tepesine binmek lazım..
Bu işte; özellikle Ticaret ve Tarım bakanlığına düşüyor..
Şimdi, geçte olsa ani baskınlarla fırsatçıların defterlerini dürmeye ve ağır cezalar yazmaya başladılar..
Yahu, düşünün.. Adamlar ev kira ilanı vermişler.. Asgari ücret açıklanacak diye ilanlarını kaldırıp, asgari ücret açıklanmasından sonra vurgun hesabı yapıp bekliyorlar... Asgari ücret açıklanmasından sonra ilanı tekrar yayına sokuyorlar..
Marketlere gidiyorsun.. Dün 20 liraya aldığın bir şey anında 30 lira yapılmış..
Soruyorsun.. “Bu ne kardeşim?” “Abi biz ne yapalım, yukarıdan zam yapıyorlar, bizde uyuyoruz”..
Yalanınız batsın şerefsiz, vicdansızlar..
Evet.. Şimdi asgari ücret açıklandı ..22 bin lira.. Tabi ki alım gücü avcılarının dolu olduğu bu ortamda asgari ücret 60 bin lirada olsa yetmez..
Ayrıca bence; asgari ücret miktarında da son söz daha söylenmedi.. Biraz bekleyin.. Sayın cumhurbaşkanı refah payını ekleyecektir..
DEMOKRASİ VE SOKAK AĞZI İLE SİYASET YAPMAK
Değerli okuyucular..
Demokrasi.. İçinde insanların ve tüm canlıların istediği güzel olan her şey var.. Haklar var..
Ama tabi ki demokrasiyi de kullanmasının bir sınırı ve adabı var..
Şuan hiçbir ülkede tam demokrasi yoktur.. Bu gerçeği de bilmemiz lazım..
Beni ilgilendiren Türkiye..
Bakın .. Adamlar Türkiye’ye karşı her tülü hainliği, kalleşliği ve kahpelikleri yaptıkları halde siyaset yapıyorlar, milletvekili oluyorlar ve “kürsü özgürlüğü” adı altında devleti bile tehdit ediyorlar..
Ama bunlara sorarsan … Türkiye’de demokrasi yok..
Yahu.. Demokrasi yok olsa zaten sen mecliste olmazsın, devleti tehdit edemezsin, kafan anında ezilir bre nankör..
Adamlar sınırsız bölücülük ve vatan hainliği yapıyorlar ve hala demokrasinin olmadığından bahsediyorlar..
Değerli okuyucular..
Şimdi kalkıp; demokrasiyi teneffüs etmede Türkiye ile Suriye’yi veya İran’ı aynı kefeye koymak bence büyük nankörlük olur..
Şimdi rahmetli Haydar Baş’ın oğlu Hüseyin Baş var..
Kendisi aynı zamanda Hukukçu ve babasının bıraktığı Bağımsız Türkiye Partisi’nin de Genel Başkanı oldu..
Şimdi bu zat.. Bir yerde konuşma yapıyor..
Tabi.. Suriye’de ki zulüm devrinin bitmesinde Türkiye’nin rolünü belli ki içine sindiremiyor..
Partiler kuyruğunda zurnanın son deliği olan Bağımsız Türkiye Partisi’nin Genel Başkanı bu zat, alkış almak için kürsüde çok hararetli konuşuyor..
“Neymiş.. Suriye’ye demokrasi getireceklermiş.. Oğlum sen önce ülkene demokrasi getir”..
Evet.. Değerli okuyucular.. Bakın.. Bu kendini bilmez zat’ın “oğlum” diye hitap benzetmesi yaptığı hedef; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.. Ben böyle algıladım..
Ve şimdi ben de bu zat’a sesleniyorum.. “Ulan oğlum, sen bu hadisiz lafları Türkiye’de ki demokrasi şemsiyesinin altında söylüyorsun, dingil..
Sen de hiç mi devlet adabı yok? Zerre kadar aklın varsa.. cumhurbaşkanına açıktan hakaret edebildiğin bir demokrasi şemsiyesi var..
Hukukçusun.. Şimdi yargıda kendini savunacaksın.. Haa sende Özlem gibi “dilim sürçtü” deme sakın..
Ulan bir günde diliniz kendi lehinize sürçsün de “beni öpen yok mu” diye sözler sarf edin..
Evet.. Değerli okuyucular..
Aynı sokak jargonunda bir de milletvekilimiz var.. Adam Tv ekranlarına çıkıyor, diyor ki; “sosyal medyada bana “fırıldak Cemal, rüzgar gülü Cemal” diyorlar.. Bende mahkemeye veriyorum” falan..
Eee Cemal Enginyurt.. Kendini akıllı zannediyorsun.. Beş dakika düşün de “yahu bu insanlar bana neden fırıldak diyorlar” ..
Ben kısaca sana yazayım Cemal.. Çok yakınlarda övdüğün, göklere çıkardığın kişilere, şimdi siyasi şemsiye değiştirince olmadık iftiralar atıp, hakaretler ediyorsun..
Tabi ki bunun adı da; kıvırdaklık, fırıldaklıktır Cemal..
Şimdi sen ekranlara çıkıyorsun.. “Tayyiiip aibbi, Tayyyiiipp abiii” diye alaylı, alaylı bağırıp, Cumhurbaşkanına sokak ağzı ile göndermelerde bulunuyorsun..
Cemal.. Bak sen milletvekilisin.. Devlet adabını bilmen gerekirken, bilmiyorsun.. Senin öz ağabeyin bile Cumhurbaşkanı olsa dahi, sen ekranlardan “abi, abi” diye bağıramazsın..
Tabi ki eleştirme hakların var ama sokak ağızları ile değil..
Sonra da demokrasinin olmadığından dem vuruyorsunuz Cemal..
Bu Haber 14007 Defa Okunmuştur